5 Ağustos 2013 Forum Not ve Kararları


Bakırköy Çamlık Forumu
Bozcaada Forumu
Küçükçekmece Forumu

Bakırköy Çamlık Forumu (5 Ağustos 2013)

İlk olarak facebook grubunda hafta sonu yapılan paylaşımlar-yorumlar, grup ayar düzenlemeleri konuşuldu.

19 Haziran’da açılan facebook grup; çalışma grupları oluşumu sonrası web sayfası ve facebook sayfa ile iletişim kanallarının daha aktif kullanımı ile foruma katkı bağlamında işlevselliğini yitirdiği için önce iletişim grubunda konuşulan ve sonrası, 24 Temmuz’da forumda tartışılarak, mevcut moderatörlerle forumun bağlayıcılığı olmadan serbest kürsü şeklinde devam etmesine karar verilen grupta, geçen hafta içi başlayan ve hafta sonu hakaretlere varan tartışmalar nedeniyle, grup yöneticileri aralarında görüşmesi sonrası mevcut paylaşım ve yorumların silinmesi konusunda yasal çekinceler-silinme kriteri tartışmaları sonrası, ilk önlem olarak Çarşamba akşamı başlayan ön onay işlemi, perşembe ve Cuma günü ileti beklemesiz onaylamalarla sorunsuz yapılırken, Cumartesi günü grup yöneticilerin çoğunun, bilgisayar başında olmaması nedeniyle sekteye uğradı, pratikte pekte uygulanabilecek olmadığı anlaşıldı. Cumartesi günü karşılıklı tartışma ve hakarete dönen yazışmalar sonrası iki arkadaş özelden mesaj ile uyarılıp, üyelikleri donduruldu, fakat aynı başlık altında farklı insanların hakaret ve tehdit içeren söylemlerle tartışmaya başlaması ile kişiler uzaklaştırıldı. Serbest kürsü mantığından uzak tartışmaların forum bağlayıcılığı olmadığı için, arama da grubun gizlenmesine karar verildi ve ön onay işlemi kaldırılarak pratikte uygulama zorluğu yaşadığımız uygulamadan vazgeçilmiş oldu. Grubun gizlenmesi ile direnbakırköy aramasında grubun kapatılması ve sadece resmi organ olan https://www.facebook.com/drnbkrky ün çıkması sağlandı. Uzaklaştırılan iki arkadaş, tekrar mesajla durum anlatımı ve paylaşımlarda daha dikkatli olunması önerisi ile, hafta sonu tekrar gruba dahil edildi.
Mesaj içerikleri ile anlatılan bu hakaret, tehdit ve grubun amacını aşan iletiler ve yorumlar için neler yapılabileceği forum meclisine soruldu.

-Grubun hâlihazırda Çamlık Forumu’nu bağlamaması nedeniyle grubun kapatılmasına dair fikir geldi.

-1000 küsür kişinin üyesi olduğu bu grubun kapatılmasının doğru olmayacağı söylendi. Ama gerekli kuralların konulup grup yöneticilerin bu kurallara uymayanları direk üyelikten çıkarmaları önerildi.

-Sanal ortamda serbest kürsü mantığının saçma olduğu ve forumda bile bunun idaresi zorken sanal ortamda hiç mümkün olmayacağı, bu nedenle fikir beyan etmek isteyenlerin doğrudan parka gelmeleri istendi. Bu grubun serbest kürsü şeklinde devam edecekse direk kapanması önerildi.

-Dün grupta bir kişinin aynı mesajı 10 kere alt alta yorum şeklinde yazdığı, bunun yanlışlığı ve bu gibi yorumlara derhal müdahale edilmesi istendi.

-Bir katılımcı herkes gibi kendisinin de hassasiyetleri olduğunu ve gruptaki kimi yazılanlardan çok rahatsız olduğunu belirtti. Kendisinin de grubu olduğunu ve orada en baştan belli kurallar belirlediğini ve bu kurallar dışına çıkan her yoruma, her kişiye müdahale ettiğini, böyle olması gerektiğini söyledi. Bu nedenle muhakkak yöneticiler ve kurallar olmalı. Hassasiyetlere dikkat edilmediği takdirde, müdahale edilmeli dedi.

-Forumda sıkça usul konuşulduğunu ve artık bunların halledilip fikirlerin tartışılabilir hale gelmesi gerektiği söylendi.

-Diğer bir katılımcı, herkes bir şeyler yazacaktır, bunu engellemek zor. Lütfen tahriklere kapılmayın, cevap vermeyin, sizden bunu rica ediyorum, dedi.

-Eğitimli- eğitimsiz, fevri, agresif çok fazla çeşit insan var. Üslup, yazılan yorumların tarzı tamamen kişilere bağlı. Bu nedenle herkes bir şeyler yazacaktır. Bugün biraz bakma şansım oldu ve şaşırdım, insanların ne kadar çok vakti var. Benim yok ve bu nedenle cevap vermiyorum zaten sanal ortamda tartışılarak bir şey çözülemez bence, dendi.

-Yazılan yorumlarda hakaret, ırkçılık vs. içerdiğinde silinmesinin herhangi bir hukuksal yaptırımı olamayacağı, önce bunun için kurallar belirlenmesi gerektiği ve sonra da direk silinmesi gerektiği belirtildi.

-Bu hakaret vs. eden insanları silmenin kolay yol olduğu, asıl onlarla sakince konuşup onları kazanmaya çalışmamız gerektiği söylendi. Bunun daha aynı gün denendiği ama o kişinin konuşmaya yanaşmadığı belirtildi. Ayrıca tehdidi hak sayan bu kişilerle uzlaşmanın mümkün olamayacağı söylendi karşıt görüş olarak.

-En önemlisinin asgari müşterekleri belirlemek ve bu noktalarda buluşmak gerektiği belirtildi. Aksi takdirde birleşmenin zor olduğu çünkü herkesin farklı fikirleri olduğu bu nedenle temel alınması gerekenin asgari müşterekler olduğunun altı çizildi.

Grubun bu hali için mevcut ayar düzenlemeleri onaylandı. Mevcut durum için, ötekileştirici, hakaret-tehdit içeren paylaşım ve yorumların silinmesi, kişilerin uyarılması-uzaklaştırılması ve bu konuda sayfa yöneticilerinin daha aktif olması gerektiği vurgulandı. Serbest kürsü şeklinde tartışmaların yerinin forum olduğu ve bu tarz paylaşımların forum meclisinde olması gerektiği vurgusu yapılarak, grup için yazılı kuralların oluşturulmasına, grubun forumda oluşan hassasiyetlere uygun, forum disiplini içinde, doğrudan forum ile ilgili paylaşımların yapılacağı, forum duyurularının paylaşıldığı, grubun iletişim kanallarından biri olarak yeniden yapılandırılmasına karar verildi.

-Kadın çalışma grubunun ilk toplantısı 05.08.2013’te 19.00’da parkta yapıldı. İsminin Toplumsal cinsiyet olmasına karar verildiğini bildirilip 13.08.2013 itibariyle salı günleri 18.00 de toplanacaklarını duyuruldu.

Son olarak Ergenekon tartışması başladı.
-Ergenekon davasının hükümsüzlüğü belirtildi ve Ergenekon’a nasıl bakmalıyız, Ergenekon’da yargılananlar neden, nasıl seçildi bunlar tartışıldı.

-Davanın mevcut devletin geçmişten gelen bir hesaplaşması olduğu söylendi. Hukukun herkese eşit şekilde uygulanması gerektiği belirtildi. 2007 den beri Ergenekon terör örgütü adı altında yapılandırdılar, dedi. Referandumda söylenenlerin yapılmadığı, iddianamede kişi kendinin terör örgütü olduğunu bilmeyebilir gibi saçma bir ifade var, dendi.

-Diğer bir konuşmacı tartışmanın Ergenekon adlı örgüt boyutuyla değil adil yargılanma ve hukuksuzluk durumu ile ilgili sahiplenilmesi gerektiğini söyledi. Kendimiz için Gezi’deki hukuksuz gözaltılar ne derece önemli ise Silivri’deki hukuksuzluk da benim için o derece önemlidir, dedi.

-Mahkemenin usulsüzlükleri tartışılmalı, iddianamede geçen yargılanan bazı kişiler için terör örgütü üyesi olduğunu bilmiyor olabilir cümlesi söyleyerek, bu cümle bile yeterlidir, Ergenekon davasında hukuk ihlalleri vardır, Ama aynı hukuk ihlalleri onbini aşkın tutuklunun bulunduğu KCK davasında da yaşanıyor, devrimci karagah davasında da yaşanıyor. Herkes için adalet istemeliyiz.

-Eski ve yeni derin devletin rekabeti, güç savaşında, geçmişte yaşananların rövanşı olarak algılanan siyasallaşan mahkeme süreci ve bu süreçte birçoğu gerçekten insanlık suçlarında yargılanması gerekenler yargılandığı gibi, yargılanmaları kamu vicdanını yaralayan kişiler beraber yargılanarak, derin devlet olgusu yargılanmadan, derin devlet meşrulaştırılmıştır. Bu süreçte hukuksuzluğa karşı olmak başka şey, yargılananların aklanması için destek vermek ayrı şeydir. Eski ve yeni derin devlet savaşında ya ondan ya bundan taraf olmak gerekmez. Halk 3. bir güç olarak her iki müktedir yapıya karşı durmalı ve derin devlete karşı birleşmelidir.

Kaynak: http://direnisforumu.org/

Başa dön

Bozcaada Forumu (5 Ağustos 2013)

Bozcaada Forumu 8. toplantısını Zübeyde Hanım Parkı’nda gerçekleştirdi. Moderatör toplantıyı açarken “Buradayız çünkü bu ada bize yaşam sevgisini ve içimizdeki coşkuyu hatırlatıyor. Ve adamız tehlike altında” dedi.

• Forum İmar Çalışma Grubu’nun bilgi notlarıyla başladı. Grup, gelişmelerle ilgili foruma bilgi verdi. Şehir Plancıları Odası’ndan edinilen bilgiler paylaşıldı:

Bozcaada Forumu’nun yeni çevre düzeni planıya ilgili başvuru talebi Şehir Plancıları Odası tarafından gündeme alınarak, oda tarafından gerçekleştirilen toplantıda tartışıldı. 10 Haziran’dan itibaren 60 günlük dava süresinin başladığı belirtilerek, dava açma süresinin sona ermediği vurgulandı. Resmi kurumlardan, yazışmalar ve planın detayları talep edildi. Planın detaylı olarak irdelenmesinden sonra sonuçların yapılacak bir toplantıyla ada halkına anlatılması ve planın sakınca taşıyan hükümlerinin paylaşılmasına karar verildi. Plana daha önce yapılan itirazlar neticesinde verilen dilekçelerde ki tespitlerin de önemli olduğu belirtilerek, bu dilekçelerin de yapılacak başvuru da dahil edilmesinin önemi belirtildi. İmar planıyla ilgili kamuoyu oluşturmak amacıyla, basın açıklaması ve Mimarlar Odası da dahil diğer odalardan destek alınmasının önemi vurgulandı. Ön inceleme ve çalışmalardan sonra, hukuki sürecin işletilebileceği aktarıldı.

• Çalışma grubu tarafından paylaşılan bilgiler forum katılımcıları tarafından coşkuyla karşılandıktan sonra, oda temsilcilerinin adaya davet edilmesine karar verildi.
• Bir katılımcı, yeni çevre düzeni planı hazırlanırken kurallara uyulmadığı konu ile ilgili olarak tarafların görüşlerinin alınmadığı ve taslak plan hakkında bilgi verilmediği hukuki sürecin aksadığı tekrar vurgulandı.
• Bir katılımcı belediye meclisinde bizim de katılacağımız özel bir toplantı istenmesini önerdi.- Forumdaki tartışmalara adada yaşayan çalışan para kazanan çocuklarını burada okutan herkesin katılımını sağlayacak yöntemler aranması konuşuldu.
• Bir katılımcı “Adayı seven herkes adalıdır ve adanın geleceği için mücadele etmelidir” dedi.
• Bağlar giderse pansiyonların dolmayacağı lokantaların çalışmayacağı vurgulandı.
• Kamuoyu desteğinin artırılması için yeni çalışmalar planlandı.
• İletişim ve tanıtım için yöntemler geliştirmemiz ve haberleşmeyi sağlamamızın gerekli olduğu söylendi.
• Çalışma gruplarına katılımın artırılması istendi.
• Toplantıların farklı mahallelerde yapılması önerildi.
• Forum için bir logo tasarlanması kararlaştırıldı.
• Yeni Çevre Düzeni Planının iptali için change.org üzerinden bir imza kampanyası düzenlenmesi ayrıca bu konunun adayı ziyaret eden herkese duyurulması için çalışılması kararlaştırıldı.

8 Ağustos 2013 perşembe günü 17.30′da meydanda buluşarak bayramlaşmak üzere sözleşildi.

Kaynak: http://direnisforumu.org/

Başa dön

Küçükçekmece Forumu (5 Ağustos 2013)

02.08.2013 tarihli forumumuzda alınan karar doğrultusunda bugünki forumumuzu Tepeüstü Meydandaki 75.Yıl parkında gerçekleştirildi.

Forumda her zamanki gibi önce gündemler belirlendi.Sonra gündemler tek tek işlenmeye başlandı.

İlk olarak geçen hafta yapılan 3.Bölge forumları koordinasyon toplantısına katılan arkadaşlar toplantı notlarını aktardı.Buna göre bayramdan sonra yapılacak toplantıda neler konuşulacağı anlatıldı.

tepe

SESİMİZİ NASIL DUYURACAĞIZ !

Daha sonra 02.08.2013 tarihinde yapılan Kentsel Dönüşüm Etkinliğinin değerlendirmesi yapıldı.Prof.Dr.Semih Eryıldız ın sunumyla beraber içerik olarak zengin ve nitelikli bir etkinlik olduğu fakat katılım sayısının az olduğu üzerine fikir birliği oluştu.Buna göre önümüzdeki etkinliklere ve kentsel dönüşüm tehdidine karşı daha fazla insana nasıl ulaşılabileceği üzerine tartışmalar yürüdü.

Foruma ilk defa katılan , 15 yıl tema vakfında gönüllü çalışan bir katılımcı görüşlerini ve önerilerini aktardı.

Forumu tesadüfen görüp katılan bir emekçi, kanaryada oturduğunu ve kentsel dönüşüm adındaki rant projesinin yaratacağı sıkıntıları kendi perspektifinden bizlere aktardı.

Ortak fikir olarak insanlara ulaşmanın en etkin yönteminin kapı kapı dolaşmak olduğuna karar verildi.Bayram sonrası bu yöntem için hızlıca planlama yapılması kararlaştırıldı.Ayrıca bir katılımcı flash mob yönetiminin de ilgi çekeceğini belirtti.Bunun üzerine öneriyi değerlendirme kararı alındı.

KİME , NEYE GÖRE HUKUK VE ADALET ?

Daha sonra gündem olan rojavada süren katliam ve silivri davası üzerine fikirler aktarıldı.

Rojavada, suriyede, mısırda ve dünyanın her yerinde halkları acımazsızca katleden otorite veya muhalif kim olursa olsun asla taraftarı olmadığımız , sadece ezilen katledilen kıyıma uğrayan halkların yanında olmamız gerektiği üzerine ortaklaşıldı.

Silivride davası görülenlerin suçsuz bir kısmının Türkiyede hukuksuzluktan payını aldığı fakat Veli Küçük ve kurmayları gibi yıllarca kürt halkına, azınlıklara, devrimcilere uyguladığı kontgerilla operasyonlarının hafızalardan asla silinmeyeceği, bunlar için değil , devlet ile çıkar savaşları çerçevesinde yargılandıkları hatırlatıldı.

YİNE SALDIRI !

Tartışmayı izleyen bir provakatör bu sırada gelip saygısızca foruma girip toplananların burada amacının farklı olduğu, terörist olduklarını iddia etti.Seviyesizce konuşan bu kişinin tacizi hemen arkada bekleyen sivil polislerden bağımsız olmadığı belliydi.Forum katılımcılarının tepkisiyle alandan uzaklaştırıldı.

Sonrasında bu saldırı teşhir edilerek foruma devam edildi.

Sokak sanatını da bürokratik kanallara bağlayarak kontrol altına almak isteyen devletin yeni uyuglaması teşhir edildi.Sanatın özgürlük olduğu bu yugulamayla sanata da zincir vurulmak istendiği aktarıldı.Bu uygulumayı teşhir amacıyla bir eylem yapılacabileceği konuşuldu.

Bir sonra ki forumun 12.08.2013 Pazartesi günü yine Tepeüstü 75.Yıl Parkında yapılacağı duyurularak forum bitirildi.

Kaynak: http://direnisforumu.org/

Başa dön

Kriton Curi Parkı Forumu (5 Ağustos 2013)

Kolaylaştırıcılar seçildi, kısaca konu başlıklarının üzerinden geçilerek foruma başlandı.

Konuşmacı, bugün Silivri’deki önlemlerin abartılı olduğunu ve oraya giden otobüslerin sebepsizce engellendiğini söyledi.

Konuşmacı, iletişimin hızlandırılması gerektiğini söyledi.

Konuşmacı, Ergenekon davasının belgelerinin çürütülmüş olduğunu, Silivri’ye giden otobüslerin durdurulmasının ve oradaki aşırı önlemlerin önceden planlanmış olduğunu söyledi.

Konuşmacı, Gezi ruhunun Silivri’ye destek verip vermediğinin konuşulabileceğinden bahsetti. Gezi Parkı olaya birebir dahil olmasa da, haksızlığa ve şiddete karşı olduklarını belirttiklerini, yine de temsili de olsa Silivri’de bulunmalarının iyi olabileceğini düşündüğünü söyledi.

Konuşmacı, ülkedeki adaletsizlik ve hukuksuzluktan, sosyal medyanın önemi ve gücünden, medyanın suskunluğundan bahsetti. Irkçılığın, ayrımcılığın kötülüğünden bahsetti. İnsanların sırf etnik kimlikleri nedeniyle katledilmeleri ile ilgili örnekler verdi. Taksim, Gezi Parkı’nda devrim ateşinin yakıldığını söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

Konuşmacı, Maltepe ve Göztepe park forumlarını ziyaret ettiğini ve bundan sonra iletişim içinde olunacağını söyledi. Birleşerek güçlü olunabileceği ve artık birleşmemiz gerektiğini söyledi.

Konuşmacı, bu olaylardan önceki umutsuzluğundan bahsetti. Olayların ideolojik olmadığını, faşistliğe karşı vicdanı olan herkesin birleşmiş olduğunu söyledi. Eskiden ayrımcılığın daha çok olduğunu, 30 Mayıs’ta başlayan olaylarla insanların empatisinin arttığını, ön yargılarının azaldığını söyledi. Organize olmak gerektiğini belirtti.

Konuşmacı, Gezi ruhunun homojenleri birleştirdiğini, ancak oradaki bazı grupların olayı sürekli başka yönlere çekmeye çalıştığını belirtti.

Çarşamba günü arefe günü olduğu için forum yapılıp yapılmaması oylandı.

Forum yapılması yönünde karar çıktı.

Bayramlaşmanın da Çarşamba günü yapılmasına karar verildi.

Konuşmacı, Küba’ya olan ziyaretini anlattı. Aslında halkın çok fakir olduğunu, ama medeni ve sevecen olduklarını belirtti. Müziğin hayatlarında önemli olduğundan bahsetti. Santa Clara’da bulunduğu sokak buluşmasını anlattı. O mahalledeki 30 aileden en az bir doktorun, bir mühendisin, akademisyenin vs olduğunu söyledi. Fakir olunsa da okuma oranın yüksek olduğunu belirtti. Yemekte çocukların nezaketli, görgülü olduğunu, misafir oldukları için onlara öncelik vermelerini anlattı. Sokak örgütlenmelerinden bahsetti. Yöneticilerin maaşlarının asgari ücrete yakın olduğundan, halkla iç içe olduklarından bahsetti. Dünyanın en örgütlü toplumlarından biri olduklarını söyledi. Kılık kıyafetten, kitaplara kadar bütün eğitimin ücretsiz olmasına değindi. Bilinçli meslek seçiminin olduğunu ve işsizliğin olmadığını söyledi. Örgütlü toplumun ne yapacağını bildiğini ve örgütlenmenin önemli olduğunu söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

Saat 11’e yaklaştığından ötürü forum sonlandırıldı.

Kaynak: http://direnisforumu.org/

Başa dön