Radikal: Kabataş’taki ‘Başörtülü kadına saldırı’ olayına devletten 5 satırlık yanıt

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın, Gezi olayları sırasında Kabataş’ta başörtülü bir kadına saldırıldığı iddiasıyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı’na yaptığı bilgi edinme başvurusuna beş satırlık yanıt geldi.

umut oran

İçişleri Bakanlığı’nın yazısında; olayla ilgili olarak doğrudan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurulduğu ve konunun 2013/81797 soruşturma numarasıyla incelendiği belirtildi.

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, bugün yaptığı yazılı açıklamada, Bilgi Edinme başvurusuna gelen yanıtı değerlendirdi.

Oran, 17 Haziran 2013 tarihinde İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği’ne yaptığı Bilgi Edinme başvurusuna şu yanıtın verildiğini bildirdi:

“Sn. Umut ORAN bilgi edinme başvurunuz ile ilgili olarak yapılan çalışmada; Konu hakkında Karaköy Polis Merkezi Amirliğimiz kayıtlarında yapılan araştırmada; bahse konuyla alakalı tarafımıza herhangi bir müracaatın bulunmadığı, konunun doğrudan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettiği, soruşturma numarasının 2013/81797 olduğu, tarafımızca herhangi bir tahkikatın yürütülmediğinin bilinmesi hususunu bilgilerinize sunarız.”

EMNİYETTE MOBESE KAYDI YOK

Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde yaptığı başvuruya gelen yanıtı değerlendiren Umut Oran, “Bu yanıt gösteriyor ki Kabataş’ta gerçekleştiği iddia edilen başörtülü bir kadına saldırı olayına ilişkin olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün elinde hiçbir görüntü kaydı yok. Olaya ilişkin ne bir MOBESE kaydı var, ne de Emniyet birimlerine yapılan bir başvuru var” dedi. Erdoğan istismar etti, ayıptır Konunun doğrudan savcılığa intikal ettiğini anımsatan Umut Oran, bu konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını ve davayı da sonuna kadar izleyeceklerini bildirdi.

Oran’ın açıklaması şöyle:

“ Başbakan Erdoğan kendisinde hiçbir bilgi veya belge olmadan, bu konuyu insanları rencide edecek şekilde gündeme getirdi. Bu konuyu bir istismar malzemesi olarak kullanarak, halkı kışkırtmaya çalıştı. Gezi Parkı eylemlerine birçok başörtülü arkadaşımız da katılmasına rağmen bunları görmezden geldi, insanların en hassas duygularını ve dini kullanarak toplum arasında düşmanlık üretmeye çalıştı. Halkı böyle birbirine düşürmeye çalışmak ayıptır, yeterli bilgi, belge olmadan böyle bir konuyu istismar etmek hem ahlak dışıdır hem de günahtır.”

BU SORULARA YANIT İSTEMİŞTİ

- 1 Haziran 2013 tarihinde İstanbul Kabataş İskelesi’nde bulunan MOBESE Kameraları gün boyunca kayıt almış mıdır?
- Bu kamera kayıtlarında 25 yaşındaki başörtülü bir vatandaşımıza, çocuğu yanındayken saldırıldığını gösteren herhangi bir görüntü bulunmakta mıdır?
- Bu görüntüler ilgili adli ve idari mercilere iletilmiş midir?
- Saldırı kayıtlara göre ne kadar sürmüştür? Bahsi geçen saldırının yapıldığını gösteren herhangi bir emniyet gücü kaydı bulunmakta mıdır? Saldırı esnasında o bölgede kaç polis memuru bulunmaktadır, bu memurlar hangi sebeple saldırıya müdahale etmemiştir?
- Bu saldırı ile ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ilgili birimlere herhangi bir başvuruda bulunulmuş mudur, bu başvurunun sonucu ne olmuştur?
-Saldırı esnasında orada bulunan görgü tanıklarının ifadesi alınmış mıdır? Alınmışsa hangi tarihte alınmıştır?
-Saldırının failleri tespit edilmiş midir, haklarında gereken adli süreç başlatılmış mıdır?

30 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız;radikal.com.tr