Vatan: ‘Milletvekilleri TDK’yı bastı!’

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin, “çapulcu” ve “darbe” kelimelerinin anlamının, “ülke gündeminin etkisinde kalınarak ani kararlarla değiştirildiği” yönündeki iddiaların ardından 5 milletvekilinin “baskın yaparak” görüşmek istediğini söyledi.

tdk

Kaçalin yaptığı açıklamada, TDK’nın “çapulcu” ve “darbe” kelimeleri dolayısıyla arandığını, rahatsız edildiğini ve hadiselerin içine çekilmeye çalışıldığını söyledi. Haksız tepkilere serinkanlılıkla cevap vermeye çalıştıklarını belirten Kaçalin, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir şey söyledi ve onun peşinden TDK hemen bir şeylere müdahale etti” denilerek kurumun itham edildiğine işaret etti.

Böyle bir durumun asla söz konusu olmadığını ifade eden Kaçalin, “Bizim internete verdiğimiz bilgiler 2011′de basılan son baskı sözlüğümüzün bilgileridir. Halkımızın elinde bulunan 2009′da ve 2005′de basılan sözlüğümüz ise 2003′te hazırlanan bilgilerin matbaaya gitmiş halidir. Hepimiz doğal olarak bir kitabın bütün baskılarını elimizde tutamayız. Bir tanesi olunca ihtiyacımızı karşılıyor deriz. Tabii olarak sözlüğe bakınca başka gördüler, internete bakınca başka gördüler” diye konuştu.

“KÜFREDENLER DE OLDU”

İki sözlük arasındaki farkın tamamen baskı yıllarından kaynaklandığını anlatan Kaçalin, şunları söyledi:

“Bu baskı farkı dolayısıyla ‘işte benim elimde böyle yazıyor internette ise farklı’ dediler, doğru farklı. ‘Demek ki Başbakanın günlük hamlesiyle hemen değiştirildi’ gibi bir hesap yapılmış. Biz böyle değil diye bilgilendirdikten sonra teşekkür ederiz bilgilenmiş olduk diyenler de oldu, bunu bir fırsat bilip üstüne giden, hayır deyip sansasyon yapanlar da oldu, onlar daha çoktur. Küfredenler de oldu. Bunlar hoş değil. Sporda küfrü duyduk da ilimde de böyle küfürle ilk defa karşılaşmış olduk.”

“250 DİLEKÇE GELDİ”

Çapulcu ve darbe kelimeleri nedeniyle kendilerine 250 civarında mektup geldiğini belirten Kaçalin, şöyle konuştu:

“Yazılı küfür var mektuplarda. Çoğunu bana yansıtmıyor arkadaşlar. Enteresan olanları veya haberiniz olsun diye içinden bana bir örnek yansıyor, çoğunu yansıtmadılar sinir bozucu şeyler tabii. 250 kadar bu hususta münferiden böyle soru soruldu, rahatsız edildik. Tabii ki merak ettilerse cevap vermek vazifemiz, soru sormak da onların hakkı da.”

“KURUMUMUZU BASTILAR”

İddiaların ardından bazı milletvekillerinin kuruma geldiğini bildiren Kaçalin, şunları kaydetti:

“Kurumumuzu bastılar da. Biz geleceğiz deyip randevu istiyorlar ve ondan sonra hemen arkasından geliyorlar. 02.00′de telefon açıyor, 03.00′te geliyorlar. Benim zaten o gün randevum var müsait değilim deyince ‘biz o atlatmaları çok duyduk, müsait de almıyor bizi’ böyle itham gördük. Kim geliyor adınızı kaydedin, ne iş için geliyorsunuz deyince ‘biz parlamenteriz, 5 parlamenter geliyoruz, iş çok mühim bugün gelmeliyiz’. Suriye sınırından Türkiye’ye uçak girdi de Genelkurmayın kapısını mı çalıyorsunuz? Bu kadar mı mühim yani. O gün sorulan iş 4 saat sonra da 1 gün sonra da sorulabilir. Bu baskın değil de nedir?”

Misafirine karşı nezaketsizlik yapmak istemediği için görüşmenin gerçekleşmediğini aktaranKaçalin, bir aydır “öyle değille” uğraştıklarını ancak kimsenin bunu dinlemediğini dile getirdi. Kaçalin, “Kendileri bir hayal dünyası içinde. Hedef tahtasına koymuşlar yaylım ateşi yapıyorlar. Biz bunun muhatabı değiliz ki. Onların amacı soru sormak değil, gündemde olmak mesele buydu. Ama ilk defa ilimde bu kadar seviyesizliği müşahede ettim bundan üzüntü duydum” ifadesini kullandı.

(AA)
22 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız;haber.gazetevatan.com