Almanya’da yayınlanan günlük gazete “junge Welt”, dün Türkiye’deki eylemlerin farklı yönleriyle incelendiği bir dosya yayınladı. Tam sayfa yayınlanan dosyada, gelişmelerin ayrıntılarıyla irdelendiği bir analizin yanısıra, Almanya’da planlanan dayanışma eylemleri hakkında bilgilere ve medyanın oynadığı rolü aktaran bir makaleye yer verildi. Kendisini “marksist ve sol yönelimli” olarak tanımlayan gazete, “Türkiye’de dün yedi gazete ortak manşetle çıktı” cümlesiyle başlayan makalede, AKP Hükümetinin medya üzerindeki etkisine dikkat çekildi.
Eylemcilerin yaygın medyaya karşı tepki gösterdikleri belirtilen incelemede, Hayat Televizyonu’nun eylemler hakkında yaptığı kesintisiz özel yayınla başlıca haber kaynaklarından biri haline geldiğine vurgu yapıldı ve şu görüşlere yer verildi:
“Türkiye’de medya, 25 yıldır devlet ihalelerinden büyük rant elde eden tekellerin elinde. Tekel yönetimleri bu ihaleleri kaybetmemek için, çalışanlarına hükümeti eleştiren habercilik yapmalarını yasaklıyor. Bu bağımlılık, örneğin Doğuş Grubu sahibini açıktan tehdit eden Başbakan Erdoğan döneminde derinleşti.”
Yandaş medyanın yanısıra, bu tekellere ait medya gruplarının da ilk günlerde eylemleri ve polis terörünü görmezden geldiğine veya hükümetin savunuculuğunu yaptığına dikkat çekilen yazıda, NTV ve Haber Türk önünde yapılan protesto gösterilerinin ardından bu sansürün delindiği aktarıldı.
Üyelerini gazete abonelerinin ve çalışanlarının oluşturduğu bir kooperatif tarafından yayımlanan “junge Welt” gazetesi, ilk günlerinden itibaren Gezi eylemlerini kısmen manşetine çıkararak her gün okuyucularını bilgilendirdi. Ancak kısa bir süre öncesine dek Türkiye’deki ekonomik ve siyasi gelişmelere övgüler düzen diğer medya kuruluşlarının da, son günlerde bu yayın politikasını değiştirerek eylemlere sempati ile bakılan haberlere yer verdiği dikkat çekiyor.
Kaynak: http://www.jungewelt.de/2013/06-08/048.php
8 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; evrensel.net
