14 Temmuz 2013 Forum Not ve Kararları


Beylikdüzü Forumu
Bozcaada Forumu
Burgazada Forumu
Büyükada Forumu
Cennet Mahallesi Forumu
Eskişehir Ali İsmail Korkmaz Parkı (eski Eti Parkı)
Selamiçeşme Özgürlük Parkı Forumu

Beylikdüzü Forumu (14 Temmuz 2013)

Yaklaşık 100 kişinin katıldığı forumumuz haftalık plan ve konuşmacı süre sınırı hatırlatılarak başladı.
Önümüzdeki hafta için yapılması istenen etkinlik ve Cuma günü yapılacak geniş katılımlı forum için öneriler istendi.
Cuma günkü forum için konu önerileri:
Anayasa değişikliği ile tutuklu yargılanma süreleri düşürülmek istendi ancak iktidar bunun arkasında durmadı, tutukluluk sürelerinin uzunluğundan dolayı birçok suçsuz vatansever haksız yere özgürlüğünden alıkonuluyor. Bu konu üzerinde bir konuşma, tartışma yapabiliriz.
Mısır ve orta doğuda gelişen olayları burada gerçekleşen darbe-devrimleri tartışalım bu konuda bize gazeteci Mustafa Yalçıner ve Fehim Taştekin yardımcı olabilir onların katılımıyla Mısır ve orta doğudaki olayları Türkiye ile olan ilişkilerini konuşabiliriz.
Türkiye de çevre çok büyük tehdit altındadır, iktidarın da çevre politikaları malumunuz bu bizim en büyük sorunlarımızdan biri bu konuyu konuşmalıyız, Trakya Üniversitesi rektörü Osman İnci bu konu üzerine forumumuza konuşmacı olarak katılabilir.
Mısır konusu uygundur katılımcı olarak Teori dergisi yayın yönetmeni Aslan Kılıç davet edilebilir.
Mısır konusunda Mustafa Yalçıner, Fehmi Taştekin, Fikret Başkaya isimlerini davet edebiliriz.

Davet için önerilen isimlerden Fehmi Taştekin için çalıştığı gazete üzerinden eleştiri getirildi. İki konuk katılacaksa diğeri başka bir isim davet edilebilir denildi. Öneri Aslan Kılıç
Bu eleştiri başka bir katılımcı tarafından cevaplandı, ülkemizde medya kuruluşlarının büyük çoğunluğunun iktidarın güdümüne girdiğinden ancak Fehmi Taştekin’in kaleminin bu yönde etkilenmediğinden bahsetti.
Mısır konusu için Faik Bulut’un davet edilebileceği söylendi.
Oylama yapıldı ve “Mısır ve Orta doğuda yaşananlar Türkiye’ye ile ilişkisi” konusunun uygun görüldüğü kararlaştırıldı. Ancak itirazlar yükselince cuma günü yapılacak forumun konusu üzerine bir süre daha tartışıldı. Bu zaman içerisinde
Mısır ile çevre konusunu beraber ele alalım.
Birkaç öneri sunalım bu kararı meclis alsın
Kendi ülkemizde de konuşabileceğimiz birçok sorun var, Reyhanlı gibi
Mısır hakkında konuşmamıza gerek yok o konuyu zaten birçok tv, gazete işliyor
Gibi eleştiriler getirildi. Bunun üzerine;
Öne çıkan iki konu başlığından biri olan “Çevre” konusu için öneriyi sunan katılımcı tekrar söz aldı ve önerisini savundu.
Mısır ve orta doğu konusu önerisini sunan katılımcı tekrar söz aldı ve önerisini savundu.

Tekrar, bu kez “ Mısır ve Orta Doğu’da yaşananlar bunların Türkiye ile ilişkisi” konusu ile “Çevre” konusu arasında oylama yapıldı.
Cuma günü gerçekleştireceğimiz forumun konusunun “ Mısır ve Orta Doğu’da yaşananlar bunların Türkiye ile ilişkisi” olması kararlaştırıldı.

Çarşamba günü için gelen etkinlik önerileri :
Ali İsmail Korkmaz ile beraber sayısı altıya ulaşan can kayıplarımız için bir anma düzenleyebiliriz, geçen hafta iptal etmek zorunda kaldığımız film gösterimini de ekleyebiliriz ve direniş sürecinde yaşananları anlatan bir fotoğraf sergisi yapabiliriz.
Kültür sanat komisyonlarının etkinlik günü Cuma gününe alınsın önerisi getirildi.
Başka bir etkinlik önerisi çıkmadı ve bu öneride mutabık kalındı. Karar kaybettiğimiz yoldaşlarımız için anma etkinliği, film gösterimi ve resim sergisi şeklinde bir organizasyon yapılması şeklinde verildi.
Forumun diğer öneri ve duyuruları :
Direniş sırasında başlarından biber gazı kapsülü ile yaralanan ve halen yoğun bakımda olan Berkin Elvan ve Mehmet Ali Tonbul’un ailelerini hastanede ziyaret etmeliyiz.
Forum için haftalık bir bülten hazırlayabiliriz.
Bir iftar organize edebiliriz ve dayanışma içerisinde iftarlıklarımızı paylaşabiliriz. Perşembe günü bunun için gayet müsait.

Cuma günü Hayat Tv’de tüm forumlardan birer temsilcinin katılacağı bir program televizyon programı yapılacağı Beylikdüzü Forumu olarak bir temsilci seçmemiz gerektiği duyuruldu.

Cuma günü yapacağımız foruma Çapul tv’nin katılabileceği ve canlı yayınlanabileceği duyuruldu.

Foruma katılanların sayısının düştüğü ve bu konuda bir tartışma yürütmeliyiz.
Forumda herhangi bir konu seçmek yerine bu iktidardan nasıl kurtuluruz ve önümüzdeki seçimlerde neler yapabiliriz üzerine konuşmalıyız.
5 Ağustos 2013 günü Ülkenin kaderini etkileyen davalardan biri olan Ergenekon Davası için karar açıklanacak, tüm forum olarak bu karar açıklanırken orada olmalıyız. Orada suçsuz yere hapis yatan insanların arkasında durmalıyız.
Direnişin ilk günlerinden itibaren bildirdiğimiz taleplerimiz için Beylikdüzü genelinde bir imza kampanyası başlatalım
Taksim Dayanışması oluşumuna destek verenlerin arkasında olduğumuzu belli etmek için bir gazete ilanı verilebilir
Piknik organizasyonu yapılabilir

Hayat Tv’de yapılacak program için Forum adına temsilci olmak isteyenlere çağrı yapıldı. Bir kişi aday oldu, başka isimler önerildi, önerilen isimler aday olmak istemeyince tek adayın Forum adına Forum temsilcisi olarak programa katılması kabul edildi.

İftar etkinliği için oylama yapıldı ve kabul edildi Perşembe günü forum alanında dayanışma içerisinde bir iftar sofrası kurulacak ve hep birlikte iftar yapacağız

Yaralı kardeşlerimiz Berkin Elvan ve Mehmet Ali Tonbul’u ve ailelerini hastanede ziyaret etmek üzere. 15.07.2013 pazartesi günü Beylikdüzü Meydanda buluşup beraber yola çıkma kararı alındı.

Forum adına haftalık bülten ve Dayanışmanın talepleri için imza kapmayası için çalışma yürütülmesi oylandı ve karar verildi.

Forum yaklaşık on beş dakika serbest kürsü olarak devam etti ve saat sebebiyle bitirildi.

Kaynak: http://parklarbizim.blogspot.com/

Başa dön

Bozcaada Forumu (14 Temmuz 2013)

“Bozcaada Forumu” forumuna katılım günden güne artıyor. Bugün yapılan foruma 40 kişinin üzerinde kişi katıldı.

İletişim, etkinlik ve araştırma çalışma grubuna, “imar-yapılaşma” ve “kanalizasyon” çalışma grupları da eklendi.
Belediye ve Kaymakamlığa daha önce verilen dilekçeler ortak bir havuzda toplanarak bilgi bankası oluşturuluyor.

Çanakkale Valiliği, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Mimarlar Odası ile Çevre Mühendisleri Odası’yla iletişime geçilme kararı alındı.

Çalışma grupları öncelikli konularla ilgili itiraz ve şikayet dilekçelerini hazırlayarak, perşembe günkü forum katılımcılarının oylamasına sunacak.

Bugün forumda tutulan notlar, kısa süre sonra buradan yayınlanacak.

Kaynak: http://direnisforumu.org/

Başa dön

Burgazada Forumu (14 Temmuz 2013)

Pazar günki kahvaltıdan sonra Burgaz Gezi Parkı’nda yer alan Koordinasyon toplantısı notlarının paylaşımının ardındanSivriada-Yassıada eylemliliği tek gündem maddesi oldu, notlar şöyle:
Eylem mekanının siyasi geçmişinden ötürü Yassıada yerine Sivriada olarak belirlendiğinin belirtilmesinin ardından:
-Baştakilerin hassasiyetini gözetmektense.. çevremize dair bir hassasiyet geliştirmemiz gerek..
-Vicdanı olanlarla yan yana gelelim.
-Tam da tarihinden ötürü Yassıadayı tercih edelim. Daha çok insana ulaşırız
-24 Temmuz’un hukuki itiraz için son gün olduğundan Acil Eylem planı yapalım, bir yandan bu Yassıada geçmişi de konuşulabilir “bu daha başlangıç”.

EYLEM:
Yassıada kalabalık bir kitle için uygun değil, mekan yok miting için. Güvenlikli de olmayabilir, Orman açısından.
Sivriadada geniş bir beton zemin olduğu ayrıca kıyıya teknelerle kolaylıkla yanaşılabileceği bilgisi aktarıldı.
Gündüz saatleri tercih edilsin, ama öğlen sıcağı değil.
Belediye’yle yapılan görüşmeler sonucu (Nesrin, Mehveş): Önümüzdeki hafta sonu Ada’ya ulaşım belediye kolaylaştırıcılığıyla olabilir.
Gene de bu da müzakere edilebilir. Adadan Sivri’ye ulaşım için tekne sahipleriyle görüşülebilir.
Ses sistemi sorunu nasıl çözülecek? Jeneratör ya da teknelerin enerji depoları.

Eylem içeriği:
Eylem ilk aşamada basın açıklaması şeklinde olsun. Daha önceden tasarlanani dinleti, panel ileriki aşamada organize edilebilir, gidip-görüp karar verelim.
Hem de bir an önce ilk eylemi organize edelim.
Suçlayıcı bir dilden çok katkısunan-öneren bir dil kullanalım. Sürdürülebilir yaşam perspektifi sunalım.
İftar önerisi gün ışığı sorunundan dolayı. Kahvaltı-Brunch önerisi de oruçtan dolayı
gündem dışı kaldı.
Yanınızda boya getirin kalıcı bir şeyler yapalım önerisi yapıldı.

İLETİŞİM:
Basının daveti önemli!! Yanı sıra Greenpeace’le iletişime geçelim (İlksen-Uygar Özesmi vs. ile görüşebilirim), duyuru için. Dayanışma’yı bilgilendirmeliyiz (Kaan İşmen’e ulaşalım Beyoğlu Forumundan).
Dayanışma ya da TMMOB’den “Kentsel Dönüşüm”-İstanbul’da Neler Oluyor? başlıklı bir etkinlik organize etmesi istenebilir. Sivriadada koşullar uymazsa PAzar günü Sivri dönüşü Burgaz’da organize edilebilir bu veya ÇARŞAMBA FORUMU’na (olcayto temasları olduğunu söyledi).
Meydandaki panonun yanına koyulacak Forum Masası’nda sürekli bilgilendirme yapılacak.
Bir imza metni oluşturulamalı.
Adadaki tüm hanelere ve restoranlara vs. gelecek turistlere yönelik “kaybedilen nedir?” içerikli bir flyer. Metni Heybeli vs. ile koordine biçimde oluşturabiliriz.
Metni ben bir-iki güne (en geç Salı) taslak olarak sunmayı üstüme alıyorum.
Volkan Kaplan’la Deniz Örnek tasarımda yardımcı olacak.

Somut Sonuç:
Eylemin saati henüz belirlenmedi, günü belli PAZAR yer SİVRİADA
Pazartesi gecesine kadar adalararası netleşmek gerekiyor.
(Büyükada’dan Yassıada önerisi gelebilirmiş-Yunus)

Ek:
Bundan sonraki giderler için bir kasa oluşturulacağı da forumun sonunda duyuruldu. NOT: Bir ara bir katılımcı ve ardından Olcayto’yla Serap “örgütlenmek” hakkında tartıştılar. Malesef kayıt altına alamadım. Eksiğimi kapayabileceklere
selamlarımla, iyi geceler diliyorum..

Kaynak: http://direnisforumu.org/

Başa dön

Büyükada Forumu (14 Temmuz 2013)

- büyükada forum iki ayrı aşamada ilerliyor.

* önce gezi ruhu ve gezi parkı üzerinden
sonra
* ada ve çevresi sorunları ve yapılacaklar

14 temmuz forumunda gezi parkı sonrası halen süren polis şiddeti üzerine konuşuldu ve bu şiddete karşı ne yapabileceğimiz tartışıldı.

- esnafın direniş ve eylemcilere saldırması, en çok konuşulan / tartışılan konu oldu. esnafa ısrarla ”biz sizinle aynı taraftayız, arkadaşız / müşteriyiz / işletmeciyiz” mesajını vermemiz gerektiği ve aynı zamanda iktidarın taksimi ”temizleme” projesinde en çok kaybedeceklerin esnaf olacağını, dile getirmemiz ve bu olguyu anlatmamız konusunda karar çıktı. esnaf ziyaretleri, broşürlerle biz sizin yanınızdayız mesajı verilmesi gibi seçenekler konuşuldu.

- büyükada çapulcu takası 20 temmuz cumartesi günü saat 16 da açılıyor. elimizde bizim kullanmadığımız ama bir başkasının işine yarayabilecek eşyalarımızı / kitaplarımızı paylaşabiliriz. tek önemli nokta; getirilecek kıyafetlerin temiz ve ütülü olması, noktası üzerinde duruldu.

- barınak ziyareti yapan arkadaşlar forum katılımcılarını bilgilendirdi. şu an acil olarak 4 labrador yavrusu sahiplenilmeyi bekliyor. 300 e yakın köpek de aynı şekilde aşıları ve kısırlaştırılmalı yapılmış halde yine sahiplenilmeyi bekliyor. buradan da duyurmuş olalım.

- 21 temmuz pazar günü adalar forumları burgazada’da buluşacak ve yassıada / sivriada ziyareti ( ya da tek birisi ) yapılacak.

- büyükada notları bu kadar

- gezi ruhuyla selamlıyoruz bütün forumları

Kaynak: http://parklarbizim.blogspot.com/

Başa dön

Cennet Mahallesi Forumu (14 Temmuz 2013)

Notları (14 Temmuz)
Filed under Cennet Mahallesi, 14 temmuz, forum notları
Author Parklar Bizim (Website) – noreply@blogger.com
flag bookmark
CENNET MAHALLESİ 14 Temmuz (Pazar) FORUMU SONUÇ METNİ

Forumumuz saat 18:00’de yeni katılımcılarla birlikte toplandı. Genel değerlendirme, fikir alış-verişi ve genel önerilerle devam eden konuşmalar, bazı önerilerin karara bağlanıp etkinlik günlerinin belirlenmesiyle son buldu.
- Ben 68 kuşağıyım. Cennet aslında tam bir devrimciydi. 70’li yıllarda partililer bizim üzerimden hareket etti ve buradaki o devrimci gücü kendi adlarına çok kullandı. 80 sonrası ise memleketin genelinde olduğu gibi burası da suskunluğa büründü. Şu an potansiyel yok gibi görünse de halen Cennet aslını korumaktadır. Başımızda pek çok tehlike var. Mesela şehrim için uygulanacak bazı projelerin başında ”Köprü” ve “Kanal İstanbul” geliyor. Bunların hayata geçirilmemesi için yapılacak her tür çalışmada seve seve var olurum.
- 50 yaşında bir kadınım ve hayatımda ilk defa bir yürüyüşe katıldım. Gençlere yapılan zulmü hazmedemedim. Tüm haksızlıkların, adaletsizliklerin bitmesini istiyorum. Hâlâ amaçsızca dolaşan bir kısım gençlik var. Onları “Sen nasıl bir foruma katılmıyorsun?” sorusuyla apolitik olmanın olanlarla ilgilenmemek olmadığı, memleketleri için duyarlı olmaları gerektiğine dikkat çekerek, forumlara katılmasını sağlamalıyız.
- Meşru olan halk meclisleridir. Rantçılığa karşı halk bilinçlendirilmeli. TMMOB’ye sahip çıkmalıyız. Siyasal ve parasal sistem sorgulanmalı. ABD-merkez Bankası sorgulanmalı. Gezi sinerjisinin parlamentoya atfedilmesi son derece yanlıştır. İman etmek istercesine ille de birilerini aramaya gerek yok. Halk olarak bu meclislerde herkes kendi sözünü söyleyebilmekte ve ortak doğrularla yol alabilmekte. Çalışmalar sanatsal ve kültürel ortak doğrularla da devam ediyor. Bir gün forum temsilcileri gerekli olduğunda seçilecek temsilciyle diğer forum katılımcıları aynı seviyede olmalı. Hatta yarın yönetimin en başında temsil edecek kişi bizlerden yukarıda sayılmamalı, bizler hareketlerini kontrol edebilmeli, gerektiğinde yakasına yapışabilmeliyiz. Eğer yönetimden bahsediyorsak ki bu kelime çok açıktır “YÖN + ETMEK”, bunu böylesi bir ifadeyle tasvir edebiliriz. “YÖNETİM KIZLARDA OLMALI, KONTROLÜ ANNELERDE.”
Konuşmalar sonunda alınan etkinlik kararları:
1. 18 Temmuz Perşembe günü saat 21:30’da Hürriyet Caddesi’nde Müzik Dinletisiyle birlikte Çapulcu Tezgâhı açılacak. Bu tezgâhta artık kullanmadığımız ürünlerin takası yapılabilecek.
2. 21 Temmuz Pazar 17:00’de Hürriyet Caddesi’nde “Direniş Fotoğraf Sergisi” açılacak. Müzik Dinletisinin de olacağı bu sergide aynı zamanda “Müzik, Tiyatro, Resim Atölyeleri”ne kayıt alınacak. Cadde halkına ‘neden direnişte’ olduğumuzu anlatan bir “Çapulcu Mektubu” dağıtılacak.
3. Kurulan “Sinema Atölyesi”ndeki gönüllü arkadaşlar, direnişle ilgili videolar hazırlayacak.
4. Direniş nedenleri anlatabilecek konusunda uzman kişilerle ve neden desteklediklerini anlatacak ünlülerle irtibata geçilerek söyleşi günleri saptanacak.

Kaynak: http://parklarbizim.blogspot.com/

Başa dön

Eskişehir Ali İsmail Korkmaz Parkı (Eti Park) Forumu (14 Temmuz 2013)

- TMMOB yasasında yapılan değişiklikten, bunun öneminden, TMMOB’un varlığının ve uygulamalarının önemi ve gereğinden bahsedildi. Gezi Parkı eylemlerine olan katılımları ve insan yaşamı adına önemli olan varlığından ötürü önümüzdeki cumartesi yani 20 Temmuz da TMMOB’un düzenlediği eylem Forum’un her cumartesi düzenlediği eylemle ortaklaştırıldı. 20 Temmuz saat 21:00’da Espark önünde toplanılacak bir yürüyüş düzenlenip basın açıklamasıyla bitirilecek.

- 12 Temmuzda yapılan foruma katılım gösteren bir avukat, Ali’nin faillerinin bulunması için tanıklık konusunda yardıma ihtiyaç olduğu duyurusu yapmasının ardından İHD ile birlikte ortak yapılan afiş ve sticker çalışmaları şehrin bir çok yerine yapıştırıldı.

- Ali’nin abisi Gürkan Korkmaz ile telefon konuşması yaptığını bildiren konuşmacı Abisi’nin selamlarını iletti ve Eskişehir’de Ali için yapılanlardan haberdar olduğunu dile getirdi. Ali’nin 7’si için Eskişehir’de lokma gibi bir şey dağıtılabileceğini bunun insanlara Ali’nin durumunu anlatabilmek için iyi bir yol olduğu söylendi. Daha öncesinde kurulmak istenen Yeryüzü Sofrası fikri de Halk Sofrası adıyla kabul görünce helva dağıtımı ile ikisi birleştirildi. Çarşamba saat 20:00’da adalarda sofralar kurulacak ve helva dağıtımı yapılacak. Aynı zamanda Ali için bir fotoğraf sergisi de olacak.

- Eylemlerde AKP’ye yürünmeli denildi.

- Ali’nin adının Anadolu Üniversitesi Kütüphanesi’ne verilme fikrinin önemli olduğu bunun için Rektörlüğe bir yürüyüş düzenlemesi yürüyüş sonunda 3-4 kişinin rektörle görüşmesi fikri var. Eğer bu şekilde sonuç alınamazsa biz fiili olarak oraya bir tabela koyabiliriz de denildi. Facebok üzerinde ismin kütüphaneye verilmesi adına açılan gruba katılım gösterilmesi talebi yapıldı .

- Eylemlerimizde Antakya’yı da dile getirmeli ve anmalıyız.

- Adliye için düşünülen Adalet Nöbetlerinin önemli olduğunu dile getiren pek çok kişi oldu. Adliyede Nöbet tutulmasının orada duranlar açısından güvenlik sıkıntısı oluşturacağı söylendi. Bu gündem Salı günkü forumda tekrar konuşulacak.

-Bizim yaş grubumuzdaki insanların Ali’den haberi yok diyen bir ablamız bunun duyurulması için çaba gösterilmesi gerektiğiniz söyledi. Helva dağıtımı, afiş ve stickerlar bir başlangıç olacaktır.

-Balmumu müzesinde Ali için de bir heykel yapılabilir fikri var. Fikir detaylandırılmadı.

-Eskişehirdeki Demokratik Kitle Örgütleri ile organik bir bağın olması organize edilen eylemlerin çakışmaması ve birlikte yapılabilmesi adına önemlidir gereklidir denildi.

-Artık Eskişehir’de de diğer illerde de polisin saldırmadığını bunun yerine eli sopalıların, silahlıların saldırdığı söylenildi.

-Yapılan ve yapılabilecek olan gözaltılara karşı da bir ses çıkarmamız gerektiği söylenildi. Önümüzdeki forumlarda tekrar konuşulacak.

Kaynak: http://parklarbizim.blogspot.com/

Başa dön

Selamiçeşme Özgürlük Parkı Forumu (14 Temmuz 2013)

Sulukule | Our Neighborhood (Kısa Film) seyredildi ve devamında serbest kürsü yapıldı.

Sulukule insanlarının yaşamlarını Taksim’in arka sokaklarında kazandıklarından Kayabaşı’ndan oraya gitmeleri onlara ekstra maliyet oluşturuyor. Oradaki insanların hayat standartları düşürüldü. Sadece yerlerinden edilmediler aynı zamanda kültürlerinden de kopartılıyorlar. Ve birbirlerinden kopartılıyorlar. Bu durumun aynısı yanı başımızda Fikirtepe’de yaşanıyor. O insanların hayat standartlarını mı yükseltiyoruz yoksa onları oradan kopartmak mı istiyorsunuz. Oradan çıkarken insanlara 20k gibi rakamlar ödüyorlar. Biz bu sorunlara eğilmeliyiz.

Cüneyt
Fikirtepeliyim. Resim yarışması düzenlemek istiyoruz. Katılımcı olsun istiyoruz. Resim yarışması için katılımcıları bekliyoruz.
….
Sulukule’de 900 ailenin tapusu alındı ve sözleşmede belirlenen metrekare fiyatının 2 katına çıkarıldı. İyi bir etüt çalışması ile bir inşaatın maliyeti en başta belirlenebilir. Bu sebeple oradaki insanlara kesinlikle kazık atıldığını düşünüyorum. 900 haneden ancak 50 tanesi yeni yapılan binalardan alabildi. Diğerleri maalesef karşılayamadıkları için açıkta kaldılar.
Moderatör: Yarın akşam Berkin’i ziyarete gidiyoruz. 18:30’da Söğütlüçeşme metrobüste, 19.30’da Okmeydanı devlet hastanesinde buluşuyoruz. Destek olmak isteyenler varsa çadırımızda Bağış Kutusu var.
Çağrı
İnşaat maliyetlerini öngöremediler. Köprü yolunda bile hata yapabilen insanların inşaat maliyetlerini öngörememesi gayet doğal. Fikirtepe’de kiracıların durumu berbat, başka dar gelirlilerin yaşadıkları yerlere gidecekler. Mülk sahipleriyse, mesela benim arkadaşımın 5 daire karşılığında oradan kar edeceğini düşünüyor. İyi para aldı ama gitti köye yerleşti ve her şey paradan ibaret değil kültüründen koptu o sebeple de aslında mutsuz.
Serpil
Belgesel çok güzeldi. Belgeseldeki bir cümle beni çok etkiledi. “İstanbul Sulukule’yi Verme” yazıyordu. Ama biz Sulukule’yi verdik ve bu bizim hatamız. Biz İstanbul olarak buna nasıl izin verdik? Keşke öncesinde bir şeyler yapabilseydik. Bu sebeple kendimi çok kötü hissediyorum.

Kentsel dönüşümle ilgili, inşaat müteahhitlerinin uyanıklığı söz konusu. Genelde %30-40 gibi bedellerle inşaat yapıyorlar. Bunu da daire sayısına göre planlıyorlar. Aslında bu bedel inşaat maliyeti üzerinden hesaplanır ve Göztepe daire fiyatları çok yüksek. Aslında kar payları maliyet üzerinden hesaplanmalıdır. Yani bir bina 1milyona mal oluyorsa, 400.000 alması lazım ama bu şu an daire sayısı üzerinden yapılıyor. Mülk sahipleri de aslında kar edeceği şeyden zarar ediyor. Bunun da çok farkında değiller. Göztepe pahalı muhitken burada büyük oyunlar dönüyor. Bu konuda hepimiz dikkatli olup müteahhitlere bu karı elde etme şansı vermemeliyiz. Rayiç bedelden bir şey ödeniyor ve Göztepe’yi terk edin gidin diyorlar. Bu konuda dikkatli olmak gerekir.
Evrim
Sulukule’ye ilk gittiğimde 2006’yd. Ananem “Bırak bu Çingeneleri, ne uğraşıyorsun?” dedi. Ben de “Bugün ona, yarın sana bunlar olacak” dedim. Ve artık öyle hunharca kanunlar hazırlanıyor ki, tapu varmış yokmuş bir şey değişmiyor. Devlet senin olduğunu düşündüğün şeye her an el koyabiliyor.

Sulukule’yi bırak, bizim binalarımız da yıkılıyor. Bir dostum, ben 65 yaşındayım, 10 yıllık kredi alsam ödeyip ödeyemeyeceğimi bilemiyorum. Ölürsem eşime borç bırakmak istemiyorum. Kaçırdım.

Fikirtepe’deki kentsel dönüşümün onlar için devlet kuşu olduğunu düşünüyorlar. Çünkü sabit geliri çok olmayan insanlar, dairelerini beklediklerinin daha üstünde fiyatlara satabiliyorlar. Hatta çoğu tutuyor evlerini ve daha da yükseğe evlerini satmayı planlıyorlar. Bunun için Erdoğan’a minnettarlar. Hükümet Sulukule’deki olaylardan ötürü belki de daha hassas davranmaya çalışıyor gibime geliyor. Halkın kısacası bunun çok farkında olduğunu düşünmüyorum.
Burhan
Gezi direnişi toplumsal bir direniş devrim değil. Devrim göz kırptı orda sanki. Daha önce hassas olmadığımız konularda hassasiyet artıyor. Bir ağaç duyarlılığıyla başlayan şey aslında ekolojik duyarlılığa dönüştü. Artık görülmeye başlamış olan ekolojik duyarlılığımız güçlendirmenin yollarını aramalıyız. Adeta şehrimizde kendimizi ekonomik bir sismograf gibi hissetmeliyiz. Taşyapı’ya verilen kat irtifa hakkı başka kimseye verilmiyor. Yarın belki parklarımız da tehlikeye girecek. Gece yarısı yasalarıyla bir sürü şeyi değiştiriyor.
Moderatör: Kuşdili Çayırı’nın AVM olarak düzenlenmesine ilişkin plan iptal edildi. Kuşdili Çayırı yeşil alan olarak kalacak.

Ama altına 2 kat otopark yapılacak. Ve orada nasıl bir tarih var bilmiyoruz. Marmara Üniversitesi Maltepe’ye taşınacak orası TOKİ’ye verilecek. Marmara Üniversitesi’nin toprakları Ağaoğlu’na satıldı. Yarın Ayvansaray ile ilgili bir film getireceğim.
Başka ülkelerde bina yıkılırken 2 km alan boşaltılıyor. Burada hemen yanı başımızda bina yıkılıyor ve bu sağlığımıza nasıl zararlar veriyor bilmiyoruz.
Moderatör: Burada hemen yanı başımızda Kalamış Marinası meselesi var. Öncelikle yakın çevremizde olan bitenin farkına varmalıyız. Ek bir bilgi olarak, İstanbul’daki yönetmeliğe göre belli bir metrekarenin üstündeki yeşil alanların altına otopark yapılması izinli.
Öykü / Sosyolog
Tarlabaşı Toplum Merkezi gönüllüsüyüm. Bizde de bu tarz dokümanlar var ben de Tarlabaşı kentsel dönüşümü ile ilgili sunum hazırlamaya çalışacağım. Herkesi Tarlabaşı’na desteğe bekliyoruz. Biz merkezde, çocuklara etüt desteği veriyoruz. Çocukların derslerine yardımcı oluyoruz. Sanat atölyesi yapıyoruz. İngilizce öğreniyoruz beraber. Yetişkinler için de okuma, üniversite giriş hazırlık vs. konularında destek olmaya çalışıyoruz. Yıkımlar ara sokaklarda devam ediyor. Çocuklar gezi ile ilgili diren gezi resmi yaptı ve astı. Biz çalışmalarımızı bu şekilde devam ettiriyoruz. Herkesi merkeze bekliyoruz. tarlabasi.org’dan çalışmalarımızı takip etmeye davet ediyorum hepiniz.
Nihal
Göztepe sakiniyim. Bugün yapılan modern binalar, tarihi önemi olan binaların yerine yapıldı ve tam anlamıyla ucube bu binalar ve gençler bu binalara sahip çıkmalı.

Neden kentsel dönüşümde bu kadar rant dönüyo “neden böyle yapıyorlar” diye düşünüyorum. Benim büyüdüğüm yerde yurtlar vardı Beyazıt’ta ve bir olay olduğun da bu yurtlardan gençler akın akın gelirdi. Şimdiyse üniversiteler, yurtlar şehrin dışına taşınıyor ve bu da genel olarak gençlerin bir olay olduğunda toplanmasına engel olmak için yapılıyor. İşçi sınıfı ile ilgili, otomasyondan ötürü, gerçek anlamda işçiler yerine teknik işçiye ihtiyaç oluyor ve bu sebeple işçi sınıfı da şehir içinden koparılıyor. Sulukule’dekiler işçi olarak çalışmak zorunda kalacaklar, eğlence sektöründen kopacak olmalarından ötürü. Fabrikalar da şehir dışında olduğundan ötürü onlar da şehir merkezlerinden kopacaklar. Bu şekilde insanları şehir merkezinden koparacaklar. Bu da planlarının bir parçası. Tayyip’ten bir an evvel kurtulmamız gerekiyor ama bu durum Tayyip’ten değil. Bütün dünyada sistem bunun üzerine kurulduğundan dünyanın her yerinde bu şekilde oluyor. Taksimde yenen gazın aynısı aynı vahşet Arap Baharı’nı yaşayan ülkelerde de yaşanıyor. Değişik bir şey yok. Tayyip gitse başkası gelse aynı şekilde davranacaktır. Biz burada daha farklı bir şey yapmamız gerekiyor. Bu sisteme ilişkin ileriye dönük neler yapabiliriz bunları konuşmalıyız. Buna karşı nasıl örgütlenebiliriz bunu ortaya çıkarmamız gerekiyor. Yarın örgütlenme üzerine konuşacağız. “Parti mi kuralım hangi partiye oy verelim” bu konuşuluyor. Bundan sıyrılmalıyız. Halk sokakta neler yapabiliyor gördük. Dolayısıyla biz bir partiye kuruma bağlı kalmadan halk olarak çok iyi şeyler yapabiliriz, bunu göz ardı etmemeliyiz.
Burhan
Ekolojik duyarlılık sayesinde Almanya’da Yeşiller Partisi çıktı ve endüstrileşmenin öncüsü olan Almanya’da çıkması pek rastlantı değil. Vakti zamanında nükleer santrallerin en fazla yerleşkesi olan yer Almanya’ydı ve Yeşil Parti oluştu ve meclise girdi. Aynısı Amerika’da oldu. Murrey Bookchin bu adam bu filozof Amerika’da endüstriye karşı çıktı. Bizim de bu konudaki duyarlılığımızı arttırmalıyız. Türkiye’de bu duyarlılık Çernobil ile ortaya çıktı. Ukrayna ‘da olmuş bir felaketin etkisi ülkemize geldi, daha sonra caretta carettaların yuvalama bölgesinde otel yapımına karşı ekolojistler eylem yaptı, daha sonra siyanürle altın aramaya karşı protestolar çıktı. Ama Gezi Direnişiyle beraber iyice ortaya çıktı. Bugün uzay araştırmalarıyla uzay bile kirletiliyor.
Bekir
Antakyalıyım; 40 yıl önce İstanbul’a geldim üniversiteye. Gezi olaylarında ölenlerin 2’si Antakyalı. Antakya’da devlet hiçbir yatırım yapmaz. Antakya’da Türkiye’nin 3. büyük ovası Amik Ovası var ve Antakya’da ölen 3 çocuk da Alevi. Bunlar garip rastlantılar. Ben gençlerin örgütlü olmasına inanıyorum. Tayyip devrilse de onun yerine benzeri gelecek. Bunun önüne geçecek bir şeyler yapmak için örgütlenmeniz gerekiyor. Gençlerin apolitik olduklarına inanıyordum ama ben de çok şaşırdım. Organize olup bunların önüne geçmelisiniz.
Zafer
Militan kelimesine karşıyım. Tayyip gitsin kim gelecek? Mustafa Sarıgül’ü sildiniz, Muhsin yazıcı öldü. Hepimiz boş konuşuyoruz. Buradan da AKP’ye oy verenler var. “Kılıçdaroğlu var” diyorsunuz da Sarıgül’ü sildiniz. Atatürk yaşasa bunlara izin verilmezdi. Halkın partisini halktan kopardılar.
Serpil
Burada doğru görüş yanlış görüş yok. Kimsenin görüşü yanlış değil. Herkes düşüncesine paylaşacak ki bir yerlere varalım.
Öykü
“Sen çapulcu musun, anlat bakalım” diyorlar ailem. Çünkü sosyal medyadan uzaklar ve meraklarını gidermek için benden dinlemek istediler. Siz politik misiniz bana sordukları ilk soruydu. Ben de değişir bu dedim. Bir siyasi örgütlenmeden bahsediyorsanız; apolitiğiz. Yapıyı bilmedikleri için ben de anlatmakta zorlandım. Bana dediler ki “Geziye İstanbul Komünü yazmışsınız peki Paris Komünü’nü biliyor musunuz?”. Biz bunda ne kadar suçluyuz bilmiyorum. Bize bilgileriniz ne kadar aktardınız? Apolitik mi politik mi konusunda sizin istediğiniz yere gelemedik. Üzgünüz ama yine de orda çok güzel bir oluşum oldu. Biz 80 öncesi sosyal hareketleri çok bilmiyoruz. Çünkü okullarda bunlar bize öğretilmedi. Biz bu dönemi tanımıyoruz. Ve bu dönemi bize anlatmadınız. Sustunuz ve bu yüzden de bilmiyoruz. İşte ekran gelin sunum yapın öğretin bize.

Biz her şeyin okumanın da yasak olduğu dönemde, Marks’ın, Lenin’in, Hitler’in Kavgam’ın okutulmadığı dönemde yaşadık. Şimdi benim elimde bir doküman yok ki sana anlatayım. Hepsi kafamda sadece.
AKP seçim bitse de ev ev dolaşmaya devam ediyor. Ama diğer partiler yeter ki kendileri girsinler gerisi tufan kafasında. Onun için komple hepsini değiştirmeniz lazım. Bunu nasıl yapacaksınız bilmiyorum. Çünkü biz bunun çok uzağında kaldık.

(Öykü’ye cevap) Sizin yaşlarınızda benim de kızım var, o da apolitik. Biz ona bir tek şey öğrettik, araştırsın istedik. Onu öyle yetiştirmemiş olsaydık bu Gezi olmazdı.

Sosyoloji mezunuyum hem de tarih okudum. Sözlü tarih diye bir şey vardır. Gelirsiniz sözlü olarak anlatırsınız. Türkiye’deki sol hareket kaç parçaya bölünmüştü; neydi benim bile kafam karışık. Gelin anlatın. Apolitik gençler bunu nasıl böyle yaptı. Bu neden böyle söyleniyor, 80 öncesi kuşakta politik olmanın belli bir tanımı vardı, belli şeyler yapmalıydı. Ama bu gün bu tanım değişti. Gençler politik olmanın tanımını değiştirdiler. Ben de onlar gibi politik olmak istiyorum.
Mustafa
Niçin anlatılmadı birçok şey… Toplumda var olan yaşlı egemenliğinden kaynaklanıyor. Gezi süreci sonrasında bir yanılgı içerisindeyiz. Toplumda gençliği birilerinin sürüklediği gibi bir yanılsama var. Politik konumlandırmada devletin benimsediği bir süreç vardır. Bu süreçte toplum ayrıştırılır. Yaşı genç olanlar, bu süreçte “gençlik” diye kategorize edip gençliği ayırır ve ona göre bir şekilde gençlik yönetilir. Keza kadınlarda da aynı durum söz konusudur. Özellikle Gezi sürecinde devlet bunu işledi. “Gezi sürecini yapan gençler” diye o grubu yaftaladı ve bu toplumsal başkaldırıyı sadece gençlere indirgedi. Böyle baktığımızda, konuyu basite alıp krizi yönetme işini yaptığını görüyoruz. Bu büyük bir tuzak ve gençliği gençlik olarak ayırmak çok büyük bir yanlış. Gençler tabii ki daha dinamik ve bazen fevri hareket edebilen bir kitledir. Gençlik acaba nereye basıyoruz diye düşünmez. Önemli olan gençliğin dinamiğiyle tecrübelerimizi bütünleştirmemizdir. Bugün partilere baktığımızda, gençlik örgütleri ayrıdır. Kendilerini bağımsız zannederler aslında başındaki bir kaç “abi”yle yönetilirler. Önemli olan karar alma sürecinde kendilerinin sürecin içinde olduklarını hissetmeleri gerekmektedir. Gezi’de 7’den 70’e herkes vardı. Gençler, yaşı fazla olanlarla bir arada uyum içindeydi ve tecrübeyle dinamizm birleşmişti. Benim ailem de bu süreçte bu şekilde Gezi’de bulundu. Bu birliktelik bu hareketi güçlendirdi. Devletin bu ayrıştırma hareketini engellemeliyiz.
Hande
İlk kez foruma katılıyorum. Mutluyum. Her yerde forum var mı? (cevap geldi: Var..)
Tuğçe
2. kez geldim bu foruma. Dün sunuma denk geldim. Eleştirim olacak. Dün sunum yapılırken Taksim’de eylem vardı ve polisin saldırısı oldu. Bu saldırı burada 3 saat sonra duyuruldu. Yarın Çağlayan’da 11:00’da 6 Temmuzda göz altına alınıp 8 Temmuzda tutuklananların duruşması var. Bu tutuklamalar “random” yapıldı; benim bile arkadaşım tutuklandı. Bu konuları duyurmalıyız. Bir konuşmacının “AKP’yi devirmek varken bunlara yoğunlaşmamalıyız dedi”. Bence olayları ayrı ayrı değil beraber değerlendirmeli ve en ufak bir taş bile yerinden oynasa da tepki göstermeliyiz.
Zafer
Taksim’deki esnafın hali ne olacak? Bu da konuşulmalı. Polis de bu ülkenin vatandaşı…

Moderatör: Berkin’i ziyaret ettikten sonra forum yapılacak. 15.07.2013 tarihli forumumuzun gündemi farklı örgütlenme biçimleri, yatay örgütlenmeler olacak.

Kaynak: http://parklarbizim.blogspot.com/

Başa dön