Sendika.org: “Hopa’da yaşanan Gezi’de yaşandı. Polis varsa şiddet var’

Hopa olaylarının üçüncü duruşması görüldü. Sanık avukatları 31 Mayıs 2011′de Hopa’da yaşananlarla Gezi Parkı’nda yaşananlar arasında paralellik olduğunu söyledi:  “Polis varsa şiddet var”

hopadavasi

Hopa olaylarının üçüncü duruşması bugün (10 Haziran) Hopa’da görüldü. Hopa’da 31 Mayıs 2011’de Başbakan Erdoğan’ın gelişinin ardından çıkan olaylar sırasında Metin Lokumcu polisin kullandığı gaz bombaları sonucu hayatını kaybetmiş, çok sayıda Hopalı polis saldırısı sonrasında yaralanmıştı. Olayların ardından polis saldırısına uğrayan 60 kişi hakkında dava açılmıştı.

Hopa Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz yargılanan 60 sanıktan 18’i katıldı. Duruşmada savunma yapan  avukat Aziz Aytaç, Hopa olayları ile Taksim Gezi Parkı’nda yaşananlar arasında paralellik olduğuna vurgu yaptı, “Polisin olmadığı yerde şiddet olmuyor. Polis Taksim’de ve 31 Mayıs’ta Hopa’da olmasaydı olay olacak mıydı?” diye sordu.

Aytaç şunları söyledi:

Taksim Gezi Parkı Platformu ile Hopa’da 31 Mayıs’ta etkinlik düzenleyen Derelerin Kardeşliği Platformu aynı amacı, yani doğayı korumayı hedefliyor. Taksim olayları şunu gösterdi; polisin olmadığı yerde olay olmuyor. Polis Hopa’da olduğu gibi Taksim’de saldırıya geçti, olaylar çıktı. İnsanlar bir yerde toplanıyorsa polisin görevi saldırmak değil, oradakilerin güvenliğini sağlamaktır. Ferdi arkadaşımıza isabet eden gaz bombası fişeği Antakya’da Abdullah Cömert’i öldürmüştür. Polisin olmadığı yerde şiddet olmuyor. Polis Taksim’de ve 31 Mayıs’ta Hopa’da olmasaydı olay olacak mıydı?

Duruşmada ifadesi alınan Ferdi Şabanoğlu suçlamaları kabul etmedi, “O gün Hopa’da HES’lere karşı bir etkinlik vardı, ben de o etkinliklere katıldım. Alanda polisin yoğun gaz bombasına maruz kaldım” dedi. Hakimin “Yüzünü bez parçası ile örtün mü?” sorusunu yanıtlayan Şabanoğlu şunları söyledi:

Yoğun gaz nedeniyle yüzümü gömleğimle kapattım. Yaptığımın suç olduğunu düşünmüyorum. Polisin yoğun gaz bombalarının mağduru oldum. Hatta polisin sıktığı gaz bombası fişeği sırtıma isabet etti. Ambulansla hastaneye götürüldüm. Hopa Devlet Hastanesi’nde çekilen röntgen kayıtları ile bunu ispatlayabilirim. Polise taş atmadım, direnmedim, kamu malına zarar vermedim. Demokratik hakkım olan toplantıya katıldım, beratımı istiyorum.

Duruşmada Efraim Vayiç ile Halkevleri Doğu Karadeniz Bölge Temsilcisi Taylan Kaya da savunma yaptı.

Duruşma talimatla savunmaları alınmak üzere 5 sanığın adreslerine bildirimde bulunulması kararı ile 23 Eylül 2013 tarihine ertelendi.

“Şiddetin kaynağı polistir”

Duruşma sonrası açıklama yapan Halkevleri Doğu Karadeniz Bölge Temsilcisi Taylan Kaya, iki yıl önce Hopa’da yaşanan olayların bugünlerde de Taksim’de yaşandığını belirterek şunları söyledi:

Hopa olayları Taksim’de yaşananların biraz daha küçük bir hali. Hopa’da da şiddetin kaynağı polisti. Protesto eden, hak arama çabası içerisinde olan, HES’lere hayır diyen, doğasına sahip çıkan Hopalılara durduk yerde azgın bir polis şiddeti uygulandı. Mağdur olan Hopa halkıdır ve yargılanması gereken polis ve inatla Hopa’ya gelen Başbakan’dır. Buradaki saldırının çok daha büyüğü Taksim’de uygulandı.

Hopa olayları iddianamesi

Hopa Asliye Ceza Mahkemesi’nde, “2 bin 911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, basit yaralama, halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma” suçlamasıyla 2 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan 60 sanıkla ilgili Hopa Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan 65 sayfalık iddianamede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Mayıs 2011′deki Hopa’da mitingi öncesi ve sonrasındaki olaylarda, koruma polisi Servet Erkan ile bazı polislerin de aralarında bulunduğu 14 kişi “mağdur” sıfatıyla yer alıyor.

10 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; sendika.org