Radikal: Otel sahibi ‘Hard diski sağlam verdim’

Ali İsmail Korkmaz’ın sopalılar tarafından dövülmesini kaydeden kameraların bulunduğu otelin sahibi Gözseçen: “Hard diski sağlam teslim ettim.”

Besik-Oteli

Eskişehir’de, Ali İsmail Korkmaz’ın ‘polis’ oldukları sanılan eli coplu kişiler ve sopalı siviller tarafından öldüresiye dövülmesine ilişkin kamera kayıtlarının bulunduğu ‘hard disk ’ tartışması büyüyor. Radikal’in ‘Kayıp 18 dakika’ manşeti ile gündeme getirdiği olayla ilgili yeni tanıklar ortaya çıktı. Sopalıları ve copluları görüntüleyen üç işyerindeki hard disklerin tümüyle ‘bozuk’ çıkmış olması, buna karşın Beşik Otel’e ait hard diskten kopyalanan CD’deki görüntülerin ‘sağlam’ olması, akıllara ‘Müdahale mi edildi?’ sorusunu getirdi. Otel sahibi Erdoğan Gözseçen, “Ben hard diskteki o görüntüleri polislerle birlikte izledim, sonra da onlara teslim ettim. Ben teslim ederken sağlamdı” dedi.

Ali İsmail Korkmaz’ın 2-3 Haziran’da dövülmesinden sonra polis 40 ayrı işyerinin güvenlik kameralarının hard disklerine el koydu. Polis hard diskleri ve hard disklerden kopyalanmış, yalnızca iki saatlik görüntü kaydını içeren CD’leri savcılığa sundu. Savcı da hard disk ve CD’leri bilirkişiye yolladı. Korkmaz’ın dövüldüğü sokağa bakan Beşik Otel ile bir fırıncı ve hırdavatçının hard disklerinin ‘bozuk’ olduğu, bilirkişi raporuyla saptandı. Buna karşın, CD’deki iki saatlik görüntülerdeyse; “sivil polis olduğu sanılan veya polisin yanında yer alan gaz maskeli, ellerinde cop, beyzbol sopasına benzer sopa bulunan bir grubun kameralara yansıdığı, bir eylemciye sopalarla vurdukları, sokakta topluca eylemci kovaladıkları” yer aldı. Bilirkişi, “Dayak görüntüleri başladıktan sonra 18-20 dakikalık kaydın bulunamadığı” saptadı.

‘Ben sağlam verdim’

Kameraların bulunduğu Beşik Oteli’in sahibi Erdoğan Gözseçen Radikal’e konuştu. Gözseçen hard diskleri polislere teslim etmeden önce beraber izlediklerini, görüntülerin sapasağlam olduğunu, hard diskte bir bozukluğun olmadığını belirtti. Hatta sokakta dövülenlerden Doğukan Bilir’in babası Ercan Bilir’le de izlediklerini kaydeden Gözseçen, “Ertesi gün görüntüleri emniyete verdim. Açamamışlar, geri getirdiler. Polisler de bana, ‘Bunları CD’ye çeker misin?’ dedi. Reddettim. Sonra şifrelerini verdim. Hard diski tekrar götürüp görüntüleri aldılar” dedi. Gözseçen, hard diskin bozuk çıkmasına ilişkin ise “Hard disk bozuk olmuş olsa CD’ye nasıl aktarılacak? Açılmayan hard diskten görüntü geçilmez ki? Ben hiç anlamış değilim” diye konuştu. Gösterinin büyümesi üzerine otelin ana şartelini kapattığını anlatan Gözseçen, CD’lerdeki 18-20 dakikalık görüntü kaybının bundan ileri gelmiş olabileceğini savundu. Gözseçen, “Sokaktakiler polis miydi?” sorusuna karşılık, “Görüntülerde belden aşağı vuranlar polis, kafaya vuran sivildi” dedi.

Vali Güngör Azmi Tuna: Esnaf da karışmış olabilir 

Kamera görüntülerinde eli coplu ve sopalı, yüzleri maskeli kişiler var. Bilirkişi raporunda, sivil polis oldukları ileri sürülüyor. Bu kişiler kimdir?
Adli tahkikat devam ediyor, savcılık inceliyor. Birçok kamera görüntüsü var. Dediğiniz gibiyse, yüzleri de seçiliyorsa, bundan kaçış olmaz, netleşir. İdari soruşturma açtık. Vali yardımcımızı görevlendirdik. Öyle çıkarsa gereği yapılır. Özellikle birinci ve ikinci gün çok karmaşa oldu. Grupların sağa sola saldırmaları sırasında esnaf da mağdur oldu. Esnaftan işin içine girenlerin olduğu iddia ediliyor. Göstericilere karşı belki müdahalede bulunduğu filan…

Göstericilerin birbirini yaraladıkları iddianızda ısrarcı mısınız? 
Onun Eskişehir’le alakası yok. Cımbızla alıp o şekilde verdiler. Ben buna üzüldüm. İstanbul ’la ilgili bir iki duyumumuz olmuştu öyle, yani güvenlik birimimizin tespiti vardı, ben onlara girmek istemiyorum. Olabilir, birtakım marjinal gruplar provoke etmeye çalışanlar her yöntemi kullanabilirler. Bu tarz genel anlamda söylenen birşeydi. Belki maksadı aşan bir şey oldu.

Siz Eskişehir’i kastetmediniz mi? 
Kesinlikle hayır, kastetmedim. İstanbul’daki Gezi olaylarıyla ilgili…

Sopalıların esnaf olabileceğini mi düşünüyorsunuz, yoksa polis olabileceğine dair endişeleriniz var mı? 
İnanın, birşey söylediğiniz zaman başka taraflara çekiliyor. Ne söylesek yorumdan öteye geçmez. Arkadaşlar adliyeye ilettiler. Şimdi hala İstanbul’da olan şeyler var, eli palalı filan. Vatandaş da zaman zaman karışabiliyor.

Acaba vatandaşla birlikte polis de karışmış mıdır? 
Polis karışmadı diye düşünüyoruz ama münferit bir şey olduysa, bilemediğimiz, görüntüler izlendikten sonra ortaya çıkar. Polislerin böyle bir şey yapması sözkonusu olamaz. Öyle bir görüntü ortaya çıkarsa, gereği yerine getirilir.

11 kayıtta bir saat süreyle eli sopalı, coplu kişilerin sokaklarda gezdikleri, göstericileri kovaladıkları görülmüş. Peki bu nasıl fark edilmez? 
Evet… Evet, konuyu… arkadaşlarımız çalışıyor, inceliyor.

Polis çıkma ihtimalinde ne yapmayı düşünüyorsunuz? 
Tespit yapılıyorsa, adli boyutu başladığı için, bize düşün o kişiye el çektirmektir. Yargılama sonucunda ona göre işlem yapmaktır.

Hardisklerin bozulduğu sonucu ortaya çıkıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? 
Öyle bir görüntü bozukluğu bir iddia…

Bilirkişi raporu var efendim. 
Bilirkişi raporu savcılıktaki bilirkişi raporu. Onunla ilgili bilgi soruyorsunuz. O noktada bir bilgim ok. Bilsem dahi söylesem uygun olur mu, bilmem.

Hal böyleyken, bu tahrifatı neye bağlamak mümkün? Delillere polis el koyduğuna göre.. 
Tabii, direkt polise yönelik bir suçlama barındırıyor.

Bilirkişi raporuna istinaden söylüyorum. 
Görüntülerin alındığı kişiler kimler, bilmiyorum. Şu an soruşturma kapsamında inceleniyor.

Eğer tahrifat varsa polislerin delilleri topluyor olması soruşturmaya kuşku düşürmez mi? 
Toptan bir emniyet camiasını suçlayamazsınız. 75 milyona hizmet eden bir teşkilat. Biz arkadaşlarımıza güveniyoruz. 100 binlerce mensubu olan bir teşkilat. Bütün kurumların içinde görevini yapamayanlar vardır.

Herhangi bir polisi açığa aldırdınız mı? 
Soruşturmanın gelişimine göre gerekeni yaparız.

‘Beni polis ve siviller dövdü’ 

Eskişehir’de kamera görüntülerinde cop ve sopalarla dövülen 23 yaşındaki Doğukan Bilir de Radikal’e konuştu. Bilir, polisin müdahalesi sonrası kendisinin de ara sokağa kaçtığını belirterek, “Sokağa girdiğimde beşerli gruplar üzerime doğru koşuyordu. Önce birkaç kişi tuttu. Sanırım sivil polislerdi. Aralarında AKP ’li gençler vardı. Copla ve sopalarla vurdular. Sırtıma, bacaklarıma ve kafama kaçarken sopayla dişlerime vurdular. On dakika sürdü. Ardından bir arabanın arkasına sığındım, babamı aradım. O gelip aldı” diye konuştu.

Doğukan Bilir, resmi giyimli Çevik Kuvvet polislerinin bir genci yere yatırıp dövdüklerini, arkasından koşan bir gencin de sopalarla dövüldüğünü gördüğünü de anlattı.

İsmail Saymaz
13 Temmuz 2013

Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr