Barış toplumsallaşabilir – Barış İçin Kadın Girişimi

barisicinkadingirisimiBizler Barış İçin Kadın Girişimi olarak Taksim Gezi de başlayan dalga dalga tüm ülkeye yayılan direnişin içindeyiz. Çünkü ancak demokrasi olursa, ağaçlar kesilmezse, parklar park, sular su olarak kalırsa barış sürecinin devam edebileceğinin, barışın toplumsallaşabileceğinin farkındayız. Çünkü ancak kadınlar tüm karar alma süreçlerinin içinde olursa kalıcı barışın ve demokrasinin gerçekleşeceğini biliyoruz.

BASINA VE KAMUOYUNA

Merhabalar,

Bizler Barış İçin Kadın Girişimi olarak Taksim Gezi’de başlayan dalga dalga tüm ülkeye yayılan direnişin içindeyiz. Çünkü ancak demokrasi olursa, ağaçlar kesilmezse, parklar park, sular su olarak kalırsa barış sürecinin devam edebileceğinin, barışın toplumsallaşabileceğinin farkındayız. Çünkü ancak kadınlar tüm karar alma süreçlerinin içinde olursa kalıcı barışın ve demokrasinin gerçekleşeceğini biliyoruz. Aynı şekilde Taksim Gezi direnişiyle ilgili görüşmelerde de kadınların olması gerektiğini söylüyoruz.

Kadın, erkek, genç, yaşlı, başörtülü, başörtüsüz, LGBT, Kürt, Türk, Yahudi, Çerkes, Ermeni, Alevi, Sünni, İnançlı-İnançsız demeden, siyasi farklılıklarımızla yanyana, hep birlikte ekmeğimizi ve suyumuzu paylaşarak kentlerimize, hayatlarımıza, özgürlüklerimize sahip çıkıyoruz. Haksızlıklara, adaletsizliklere, baskılara ve yasaklara karşı, tarihimizde az görünen bir mücadele sürüyor.

Türkiye’nin dört tarafında Taksim Gezi bir direnişin, birlik ve dayanışmanın simgesi oldu. Barışçı bir eylem olarak başladı ve polisin akıl almaz saldırılarına ve şiddetine rağmen hala öyle sürüyor. Bu nedenlerle biz, Barış İçin Kadın Girişimi olarak bu şiddetsiz direnişin içinde olmaya devam edeceğiz.

Bugün Türkiye, barışa ve demokrasiye her zamankinden daha hazır. Toplumun her kesiminden milyonlarca insan barış istiyor. Dört aydır bu ülkede kimse savaş yüzünden ölmedi. Bunun değerini hepimiz biliyoruz. Devletin de görmesini istiyoruz.

Gerçek bir demokrasi olmadan barışın gerçekleşemeyeceğinin en belirgin tezahürü yine Gezi direnişiyle çok açık ve net olarak ortaya çıktı. Bu toplumsal talepler hızla demokratikleşme, barış ve tüm toplumun kendi hayatları hakkında karar alma ve uygulama mekanizmalarına dahil edilmesi yönünde bir irade ortaya konmadan bitmeyecek.

Bizler hem hayatta hem direnişlerde kılık kıyafetimiz, cinsel yönelimlerimiz, etnik kimliklerimiz, inançlarımız ve inançsızlığımız ve politik farklılıklarımız nedeniyle baskıya maruz kalmak istemiyoruz. Direnişlerdeki bu birlikteliğin artmasının ve kalıcılaşmasının ve taleplerimizin karşılığını bulmasının yolunun birbirimize gözümüz gibi özen göstermekten geçtiğine inanıyoruz.

Taksim Gezi direnişi varolan politikalar nedeniyle birbiriyle bir araya gelememis, birbirini tanımaya, anlamaya ve karşılıklı etkilenmeye imkanı olmamış tüm kesimler için çok önemli. Bu tarihi imkanın kıymetini bilmek hepimiz için çok önemli. Ak Parti iktidarı da eğer barış ve demokrasi istiyorsa bunu görmelidir.

Buradan Ak Parti iktidarına ve ilgili tüm kesimlere sesleniyoruz

Taksim Dayanışma Platformu’nun talepleri duyulmalı ve yerine getirilmelidir.

Yasakçı, baskıcı ve toplum mühendisliği anlamına gelen uygulamalara son verilmelidir.

Demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasanın bir an önce oluşturulması için başta Hükümet olmak üzere tüm tarafları sorumluluk almaya çağırıyoruz.

Gerçek barış kadınlarla olur!

Barış ancak kadınlarla toplumsallaşır!

Jin Jiyan Azadi!
Küfürle değil, inatla direniş

Barış İçin Kadın Girişimi
barisicinkadinlar@gmail.com

6 Haziran 2013
Kaynak; barisicinkadinlar.com