habersoL: Dünya basınından Gezi Direnişi değerlendirmeleri ‘Başkanlık sistemi tehlikede’

Türkiye’deki eylemler dünya basınında da geniş yankı buldu. Erdoğan’ın konumunun giderek zayıfladığı yönündeki açıklamalar haberlerin merkezine yerleşirken, Financial Times, Erdoğan’ın Başkanlık sistemi planının suya düşebileceğini söyledi.

rte

Taksim Gezi Parkı protestolarıyla başlayıp ülke genelinde bir direnişe dönüşen eylemlerle ilgili haberler, dün de dünya medyasında geniş yer tuttu. Ana akım medya, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını merkeze alarak, hükümetin “zayıflayan” durumunu ortaya koydu.
soL Gazetesinin aktardığı habere göre, New York Times gazetesi, konuyla ilgili haberinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına dikkat çekerek, “üç gündür polisle çatışan on binlerce insanı ‘çapulcu ve aylak’ olarak niteledi” diye yazdı. Erdoğan’ın protestoların park için yapılan planları durduramayacağını açıkladığını yazan gazete, Başbakan’ın diktatörlük iddialarına “ben sadece halkın hizmetkarıyım” şeklinde yanıt verdiğini kaydetti.

Yine ABD’de yayımlanan Washington Post gazetesi, protestoların sürdüğünü, onbinlerce kişinin Erdoğan’ı istifaya çağırdığını ve “zafer” sloganları attığını yazdı. Ankara’daki çatışmalara dikkat çeken gazete, “Başbakan diktatörlük iddialarını kabul etmiyor” dedi.

CNN, gösterilerin “10 yıllık Erdoğan iktidarının en büyük protestosuna dönüştüğü”nü vurgularken, Beşiktaş’ta çıkan çatışmalarda yaralananların 150 yıllık bir camide sağlık görevlileri tarafından tedavi altına alınmasına dikkat çekti.

“Başkanlık sistemi planları tehlikede”

Finans çevrelerinin önemli referansı Financial Times gazetesi, protestoların kaynağının Erdoğan’ın baskıcı eğilimleri olduğunu öne sürerek eylemcilerin, yaşam tarzlarına saldırı olarak gördüğü kararlara karşı ayaklandığını yazdı. Gazete, Erdoğan’ın göstericileri “çapulcu”, Twitter’ı “baş belası” ve alkol tüketenleri “alkolik” olarak nitelediğini vurgulayarak, başkanlık sistemi ile ilgili tartışmaya da dikkat çekti: “Huzursuzluk yaratan diğer şeyler arasında alkol satışını sınırlayan yasa ve Boğaz’da inşa edilecek üçüncü köprüye Osmanlı Halifeliğini kuran Alevi azınlığa zulmeden padişahın adının verilmesi de var. Bunlar başka alanlarda atılan adımlarla çelişiyor. Erdoğan PKK’yla bir barış süreci başlattı ve icra yetkisine sahip güçlü bir başkanlık sistemi planlarından vazgeçebileceği söyleniyor.”

İngiltere’nin “sağ” eğilimli Telegraph gazetesi, “Türkiye’de çalkantıların sürmesi hepimizi etkiler” diyerek, Erdoğan’ın protestolara kulak vermesi gerektiğini yazdı. Erdoğan’ın “vakur ve duygusal bir insan” olduğunu yazan Telegraph, arkasında büyük halk desteği olduğunu ve bu nedenle Tahrir protestolarıyla benzerlik kurulamayacağını kaydetti. Gazete, buna karşın Başbakan’ın halkı dinlemesi ve buna uygun yanıt vermesi gerektiğini yazdı, “Avrupa Birliği’ne girmeye çalışan ve Suriye’yle komşu olan Türkiye’de çalkantının sürmesi hepimizi etkiler” ifadesini kullandı.

İngiltere’nin “sol” eğilimli gazeteleri de Erdoğan’ın açıklamalarına yer verdi. Guardian, “Başbakan karşıtlarını suçladı” diyerek Erdoğan’ın “sosyal medya toplum için en büyük tehdit” sözlerine yer verirken, Independent Başbakan’ın “çapulcu” nitelemesini öne çıkardı.

Independent gazetesi ayrıca, Türkiye’de yaşanların “Arap Baharı’nın başlangıcında Tunus ve Mısır’daki gelişmelere benzetilemeyeceğini” kaydetti.

İstikrarsızlık korkutuyor

Gazete, kriz tehdidine ilişkin şu değerlendirmelere yer verdi: “Türkiye’de demokratik yollarla seçilmiş, askeri darbe döngüsünü kırmış ve ekonomik refahı sağlamış bir hükümet var. Aslında birçok açıdan gösteriler halkın polis ya da askerin tepkisinden artık korkmadığını göstermesi açısından sağlıklı bir işaret.

“Ama Kürt toplumuyla uzlaşma sürecini başlatan Erdoğan, daha baskıcı olmaya başladı. Suriye politikası destek görmüyor. Alkol satışına getirilen yeni sınırlamayla toplumun İslamlaştırılması kaygısı da artıyor.

“Türkiye’nin refahı yabancı sermaye akışına bağımlı. Suriye krizinin etkisi, İran ve Irak’la kavga, şimdiden istikrarsızlık riski yaratıyor ve yatırımcıları korkutuyor.

“Eğer iç sorunlar, belirsizliği daha da artırır, siyasi ve ekonomik açıdan bir başarı öyküsü olan Türkiye’nin konumuma zarar verirse, Taksim Meydanı’ndaki ağaçlar ülkenin en son kaygısı olur.”

Times gazetesinde yer alan bir haberde ise, İngiliz tur operatörlerinin, Türkiye’ye gidecek İngiliz vatandaşlarına protestoların yapıldığı bölgelerden uzak durma çağrısında bulunduğu belirtildi.

4 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; haber.sol.org.tr