Etha: Antep’in sokakları özgürleşti

Antep direnişçisi Hilmi Toy, direniş günlerini anlattı: Uzun yıllar sonra Antep’in sokakları özgürleşti. Halkın özgüveni gelişti, itiraz etmeyi öğrendi.

Taksim direnişine destek amacıyla Antep’te yapılan eylemlerin içinde yer alan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK üyesi Hilmi Toy, Antep’teki direniş günlerini ETHA’ya anlattı:

“Taksim direnişinin başladığı gün, Gezi Parkı ile birlikte Antep’te de aynı anda aynı gün tepkiler verildi. Antep’teki direniş günleri 31 Mayıs’ta başladı. O gün, ESP’nin Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası kapsamında düzenlediği bir etkinlik vardı. Bu etkinliğin olduğu saatlerde Gezi Parkı’na yönelik saldırı gerçekleşti. Bu saldırı üzerine Antep HDK Meclisi ortak bir çağrı yaptı. ESP’nin eylemiyle birleştirilerek ortak bir basın açıklaması yapıldı. Kitlesel bir eylem yapıldı.

O günden itibaren her gün yürüyüşler yapıldı. 1 Haziran’da 30 bin kişi yürüdü. Bu eylem hem emek ve demokrasi güçlerinin çağrısıyla hem de halkın kendiliğinden buluşmasıyla gerçekleşti. Aynı alanda birleşildi ve uzun bir yürüyüşle ilk kez Demokrasi Meydanı’nda toplanıldı. Demokrasi Meydanı’ndaki eyleme halkın her kesiminden katılımın olması dikkat çekiciydi. Oldukça renkli bir tablo vardı, Türk bayrağı taşıyan da, BDP flaması taşıyan da aynı alanda buluştu.

O günden başlayan eylemler her gün devam etti. Eylemler her akşam saat 19.00′da merkezden semtlere ya da semtlerden merkeze doğru yürüyüşler şeklinde gerçekleşti. Antep’i kuşatan mahallelerden üçü hariç -Karşıyaka, Çıksorut ve Ünaldı- bütün semtlerde eylemler gerçekleştirildi. Bu yürüyüşlerin sonunda Halk İnisiyatifi oluşturuldu.

Halk İnisiyatifi içerisinde bütün antifaşist, antiemperyalist, bütün emek ve demokrasi örgütlerinin temsilcileri yer aldı ve ortak hareket etme konusunda anlayış birliği oluşturdu. Bu anlayış birliği ile bir mücadele örgütlendi.

HALKIN ÖZGÜVENİ GELİŞTİ
Bu eylemlerde iki önemli gelişme oldu. Birincisi, halkın özgüveni gelişti. İkincisi, halkın devrimcilere olan güvensizliği aşılarak haklı bir güven duygusuna dönüştü. Bir başka önemli nokta ise Antep sokakları özgürleşti. Antep’te sokakta yürüme anlayışı zayıftı. Uzun yıllar sonra ilk kez Antep sokakları özgürleşti.

AKP’nin 11 yıllık iktidarına tepki duyan herkes sokakları özgürleştirdi, kendisi özgürleşti. “Hükümet istifa”, “İşbirlikçi AKP halka hesap verecek” gibi sloganların yanı sıra, halk, “Bu hükümeti devirek, kendi hükümetimizi kurak” gibi Antep’in yerel dilleriyle yazılan dövizlerle yüründü.

DİRENİŞTE GENÇLER AĞIRLIKTAYDI
Özellikle gençler ağırlıktaydı. Antep’te 1 Haziran eyleminde akşam bir provokasyon gerçekleşti ve iki genç bıçaklandı. Bir hafta hastanede yattılar. Ayrıca 1 Haziran’ı 2 Haziran’a bağlayan gece, hastane önünde saldırıyı protesto eden ve yaralı gençler için bekleyen kitle, Yeşilsu Meydanı’na yürüdü. Burada toplanmaya başlayan kitleye polis gaz bombalarıyla saldırdı, 17 kişiyi gözaltına aldı. Direnişçiler ertesi gün serbest bırakıldı. Bunun dışında Antep’te herhangi bir müdahale olmadı. İnsanlar demokratik haklarını kullandılar ve polisin bu hakların kullanımına dönük herhangi bir engeli olmadığı durumda, herhangi bir sorunun çıkmadığı görüldü.

ABDULLAH CÖMERT MEYDANI
Üniversitenin önündeki meydana, “Abdullah Cömert Meydanı” adını verdik. Bu meydanda eylem ve etkinlikler gerçekleştirildi. Sabahlara kadar gençler nöbet tuttu. Abdullah Cömert Meydanı’ndan Karataş’a, Güney Kent’e ve 500 Evler’e doğru yürüyüşler yapıldı. Buralarda halkın aktif bir katılımı vardı. Kimisi evlerinden çıkarak yürüyüşe katılıyor, kimisi balkonda, pencerede alkışlı, tencereli, tavalı tempolar tutuyordu.

YEREL SORUNLAR GÜNDEME TAŞINDI
Antep’te özgün olan bir şey şuydu: Eylemler giderek Antep’in yerel sorunlarıyla da birleşti, yerel sorunlar da gündemleştirildi. Örneğin Mehmet Ali Eruslu parkının ihaleye açılmasına karşı çıkıldı. Parkına, yaşam alanına sahip çıkan halka eylemli destek sunuldu.

Belediyenin Antep’in merkezindeki halkın kullandığı 5 parkı, ihaleye açtığını öğrendik. Nişantaşı, eski adliye, Eruslu Parkı ve Abdullah Cömert adı verilen üniversitenin önündeki meydan da satılmak isteniyordu. İhalenin yapılacağı gün protesto eylemi gerçekleştirdik.

ORTAK AKIL, ORTAK EYLEM
Halk inisiyatifi bu süreçte Taksim Dayanışması Antep Platformu’na dönüştü. Bu platform daha da genişleyerek, herkesi kucaklayan ortak bir dil, ortak bir akıl, ortak bir eyleme dönüştü. Halkı birleştiren, halka güven veren bir yerde durdu. Kitle üzerinde platformun inisiyatifi daha çok gelişti.

18 Haziran’da sosyalistlere yönelik olarak gerçekleşen gözaltılara karşı platform ortak bir yanıt verdi, “Taksim direnişçileri yargılanamaz, Taksim direnişçileri serbest bırakılsın” şiarıyla eylem ve etkinlikler gerçekleştirdi.

NİZİP KÖYLÜLERİ İLK KEZ MERKEZDE EYLEMDE
Direnişin ilginç karelerinden biri de Nizip köylülerine ait. Nizip köyünde, organize sanayi atıkları köyün derelerine akıtıldığı için, ağaçlar kurudu, tarlalar verimsizleşti, halkın sağlığını bozan sonuçlar ortaya çıktı. Köylüler, buna karşı 10 yıldır mücadele etmişler ama bir yanıt alamamışlar. Gezi direnişi Nizip köylülerini de etkiledi ve onlar ilk kez Antep’te Balıklı Parkı’nda basın açıklaması yaptı. “Ağaçlar kurudu, köylüler kudurdu” diye dövizler taşıdılar. Gezi Parkı’yla başlayan direniş Antep’te halkın bütün kesimlerine güven verdi, kendini ifade etme noktasında olumlu bir sonuç yarattı.

İNSANLARDA ZİHİNSEL BİR DEĞİŞİM VAR
Eylemlerin bütünü açısından baktığımızda insanlarda zihinsel bir değişim var. Ne istediklerini biliyorlar. Kendi yaşam alanlarına, konutlarına, haklarına yönelik saldırılar karşısında karşı durmayı, itiraz etmeyi öğrendikleri bir süreç oldu.

Devrimci hareketin bileşenleri acısından da öğretici bir süreç oldu. Uzun bir süre yan yana gelemeyen, hatta normal koşullarda yan yana gelemeyecek siyasal güçler böylesi bir eylem etrafında yan yana geldi, ortak paydalarda buluştu. Ortak paydalarda hareket etmeyi öğrendi.

27 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; etha.com.tr