Kategori arşivi: Makaleler

Bianet: Direnmeyi ibadet kılanlar; Aleviler ve özgürlük – Güven Gürkan Öztan

aleviler

Her ne kadar iktidar çevreleri hem Gezi’yi ve Antakya’yı hem de Gülsuyu’nu işaret ederek Alevileri kendileri üzerinden oyun oynanmasına müsaade eden pasif aktörler olarak yaftalasa da hakikat çok başka. Türkiye’nin toplumsal muhalefet hafızası sürekli biçimde muktedirler tarafından tahrifata uğramıştır. Ülkenin yaygın bilgi aktarım mekanizmaları içerisinde “müesses nizam”ın gri ve kalın duvarlarında gedik açan hiçbir tecrübeye müstakil bir kıymet atfedilmez. Ya [...] → Yazının devamı…

Yeni Özgür Politika – Sokak kooperatifleri – Metin Yeğin

Sokak kooperatiflerini, halkın belediyelerinin yerel yönetim programında, yer alması için tartışmaya açmak istiyorum. Bir somut yer, Beyoğlu üzerinden konuşalım. Aslında sadece 248.000 nüfusu var. Günde gelen geçen ise en az 1 milyon kişi. Türkiye’nin en fazla turistinin geldiği, çok muhtemel en fazla yabancının yaşadığı, ülkenin merkezinin merkezi ve en önemlisi Gezi’nin memleketi. O zaman, onun şu çok güzel sloganından yola [...] → Yazının devamı…

Heinrich Böll Stiftung Derneği: Gezi Parkı direnişi ve çözüm süreci – Nazan Üstündağ

31 Mayıs günü İstanbul’un Taksim Gezi Parkı’na çıkan tüm sokaklarında kalabalıklar gazlanırken, Diyarbakır’da Demokratik Özgür Kürt Kadın Hareketi’nin düzenlediği Ortadoğu Kadın Konferansı’ndaydım. İstanbul’daki arkadaşlarımın büyük bir çoğunluğu gösterilerdeydi. Bu gösterilerin son birkaç yıldır alışageldiğimiz ve neredeyse her hafta sonu çeşitli sebeplerle katıldığımız eylemlerden farklı olduğu besbelliydi. Endişeliydim. Sabah geldiğim Diyarbakır’ı aynı günün akşamında, üstelik ilk kez böylesi sabırsızca terk etmeye [...] → Yazının devamı…

Jiyan org: Devrimden önce, devrimden sonra – Niyan

devrim

Telekinezi yöntemi ile öldürülmeye çalışıldığı dillendirilebilen Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyalist olarak anılabildiği memleketimizde, azgın gezicilerin trafik yoluyla bile halkı isyana teşvik ettiği günlerdeyiz. Hal böyleyken, ünlü bir Yeni Şafak yazarının ‘Devrim oluyor, uyarayım’ şeklinde müjdelediği demokrasi pakedi devriminin hayatımızda devirdiklerine şöyle bir bakma ihtiyacı doğuyor. 30 Eylül ilanlı demokrasi pakedimizden hemen önceki hafta halimiz, sırasıyla aşağıdaki gibiydi: 502 keskliye ve [...] → Yazının devamı…

Jiyan org: Algının kapıları – Niyan

tayyiperdogan

Psikolojide “Yansıtma” denilen bir savunma mekanizması var. Kişi kendi yaptığı ve kabullenmediği iftira, provakasyon, yalan, komplo, acımasızlık gibi olumsuz davranışları, tehdit olarak gördüğü “ötekine” yansıtır ve ötekinin yaptığını iddia eder. Yansıtma, kendini haklı görmeye muhtaç bir ego zafiyetinin, patolojinin boyutlarına göre, açlığını diğer insanlar üzerinden gidermesidir. Kişi, kendisine yöneltilen her eleştiriyi genellikle aşağılayıcı ve yüksek bir tondan başkasına yönelterek, dağılmayı [...] → Yazının devamı…

Jiyan org: Y(eni kuşak) devrimini anlamak – Arda Çetin

ydirenirken

1975 yılında sona eren Vietnam savaşıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ndeki iktisatçıların X nesli planı fikir olarak global, ancak küresel dünya ile kontak kurulmadan yaratılmaya çalışılan bir nesil olarak adlandırıldı. İletişim, medenilik, teknoloji ve küreselleşme ile birlikte ise 1981 sonrası doğanlar Y nesli ya da Y kuşağı olarak tanımlandı. Gelişen dünya düzeni, teknolojik olanaklarla birlikte Y kuşağına göre çok daha farklı [...] → Yazının devamı…

Jiyan org: Y Kuşağı olmadan siyasi geleceği konuşmak imkansız! – Sarphan Uzunoğlu

cemdinlenmis

Yeni Medya ve Ortadoğu kitabının yazarı Philip Seib ‘El Cezire etkisi’ olarak adlandırdığı ve uydu televizyonların Ortadoğu’daki demokratikleşmeye katkısını ele aldığı etkinin gelmekte olan dönemde oynayacağı role yaptığı vurguyu şöyle sonlandırıyordu. Yeni özgürülğün ‘biçimlendiricileri’ nu yeni medya teknolojileri olacak. Seib’in sözleri 2007′nin Ortadoğu’su için bir kehanetti denemez; ancak Web 2.0′ın önlenemez küresel yükselişi o bu cümleleri kurduğunda henüz yaşanmamıştı. Bugün [...] → Yazının devamı…

Jiyan org: Alacağımız var – Misak Tunçboyacı

alacagimiz-var

Her şey adalette son bulur mu ya da adaletle mi sonlanır? “Eğer her şey adalette son buluyorsa neden adaletin tersi olan yüzle ilgili bu uzun hikâyeyi anlatalım? İlk neden adaletin temeli olan şeyin etik olmasıdır. Adalet son söz olmadığından, adalet içinde daha iyi bir adalet ararız. Bu da liberal devlettir. İkinci neden adaletin belli bir derecede şiddet içermesidir. Adaletin hükmü [...] → Yazının devamı…

Jiyan: Orada ol! – Çetin Yılmaz

orada-ol

Nerdesiniz? Gezi direnişiyle hararetlenen bir tartışma bu, Gezi direnişinin hemen ertesi nedense Gezi direnişine BDP üzerinden Kürtlerin katılmadığı veya geç katıldığı üzerine epeyce tartışma döndü, bu hâlâ dillendirilmeye devam ediliyor. Hepimiz Gezi direnişini başlangıcını hatırlarız, Sırrı Süreyya Önder’in ısrarla iş makinelerinin önünde durup Gezi parkını korumaya çalışmasını ve bunun sosyal medya’da ses getirmesini ve ertesini… BDP’nin Taksim Dayanışması denen oluşumun [...] → Yazının devamı…

Bianet: Gezi ruhu kimin arkasında? – Ahmet Saymadi

gezi-ruhu

Gezi ruhu onu tekrar canlandıracak insanlar ve örgütler için orta yerde duruyor. Eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyüterek, bu mücadeleye omuz vererek gezi ruhunu var edebiliriz. Uzun süredir gündemimizi meşgul eden bir mesele var: 30 Mart 2013 yerel seçimleri. Yerel seçimler başlığından daha da özele inersek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı diyebiliriz. Herkes aynı sorunun cevabını merak ediyor: siyasi partilerin İstanbul büyükşehir [...] → Yazının devamı…