AKP’nin demokrasi oyunu devam ediyor

Aslında en yerinde gözlemi Ali Topuz yapmıştı; “Polis yoktu ki orantısı olsun” diyordu; “Hasılı, ortada polis filan yok ki, polisin yaptığı hatalardan konuşalım, düzeltilmesini isteyelim. Ortada egemenin beğenmediği fikir ve eylem içindekileri yıldırma, geriletme, savma, savuşturmaya yönelik konumlandırılmış silahlı, sopalı güçler var. Politik tercih bu. Devlet-toplum ilişkilerinde kabul edilmiş, son 30 yıl içindeki savaşın da etkisiyle çok normalmişçesine benimsetilmiş bir tercih.”

Bu tercihin ne kadar açık bir şekilde sergilendiğini Gezi Parkı direnişlerine katılanlar, gözleriyle, bacaklarıyla, kollarıyla, kırılan kafataslarıyla gördü. Ancak adet yerini bulsun ve kadim demokrasi oyunumuz devam edebilsin diye hasbel kader kameralara yakalanmış ve her vicdan(!) sahibine “eh bu kadar da olmaz ki” dedirten birkaç sahnenin oyuncuları cezalandırılmaya devam ediyor. Senaryoyu yazanlara da kesilmesi gereken faturanın söz konusu edilebildiği bir demokrasi anlayışından her zaman ki gibi “teğet geçiyoruz”

Bu toplumsal suçun temize havale edilebilmesi için önce vahşet oyununa sokulup sonra da iyi memur, kötü memur oyununa  sürülmekten fazlasına ihtiyacımız var. Gerçek hafızalarımızda duruyor.

İzmir’de açığa alınan polis: Bu ben miyim? Hatırlamıyorum

saccekme

“Müfettişler, ifade esnasında gazetelere ve televizyonlara yansıyan saç çekme görüntülerini göstererek, bu müdahaleyi yapan polis memuruna olayın nasıl geliştiğini sordular. Sahilde oturan genç kızın saçını çeken polis memurunun ise fotoğrafı görür görmez, “Bu ben miyim? O anı hatırlamıyorum” tepkisini verdiği belirtildi. İfade sırasında oldukça üzgün olduğunu ifade eden ve saç çekme eyleminden dolayı da pişman olduğu belirten polis memurunun, savunmasında da, “20 saat boyunca uykusuz, ayakta ve görev başındaydım. Bu yaşananları hatırlamıyorum bile” dediği öğrenildi.” (Kaynak; t24)

Eylemciyi kiremitle döven polis: Pişmanım

kiremitledovme

“Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği’nde görevli olduğu belirlenen B.E., müfettişlerin raporu doğrultusunda hemen açığa alındı. Müfettişlerce ifadesi alınan B.E., “Olaylar çok yoğunlaşmıştı. Çığırından çıkmıştı. Kendimi kaybettim. Yapmamam gerekirdi. Çok pişmanım, özür dilerim” diyerek, orantısız güç kullandığını itiraf etti.” (Kaynakt24)

Gezi Parkı’nda çadırları yakanlar zabıtaymış
“Müfettişler, Gezi Parkı olaylarının fitilini ateşleyen çadır yakma olayını aydınlatmak için görüntüleri inceledi. Hürriyet’ten Çetin Aydın’ın haberine, görüntülerde, çadırları yakanların İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görevli zabıtalar olduğu belirlendi.

İfadesi alınan polisler de çadır yakma olaylarına karışmadıklarını, çadırları zabıtaların yaktığını söyledi. Müfettişler bunun üzerine 4 zabıta memuru ve teknisyen yardımcısı hakkında rapor hazırladı. Raporda, zabıta memurlarının ve teknisyen yardımcısının çadırları yaktığının belirlendiği vurgulanarak, görevden alınmaları yönünde görüş bildirildi. Rapor, İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gönderildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, müfettişlerin hazırladığı rapor doğrultusunda 4 zabıta ve teknisyen yardımcısını açığa aldı. Şüpheliler hakkında idari soruşturma açıldı.” (Kaynakt24)

 20 Haziran 2013