Evrensel: Küçük Berkin’i elimizden kim aldı? – Ercüment Akdeniz

kucuk-berkini-elimizden-kim-aldide7ae16fcf25f04da493

Okmeydanı Cemevinin önündeki sokaklar hınca hınç kalabalık. Soğuk havada Berkin’in cenazesini bekleyen kitle hem öfkeli hem de acılı. Bu hal tıpkı Metin Göktepe’yi beklerken ki kalabalığın hali… Küçük Berkin’in gelmesi için açılan koridorda yaşanan her hareketlenme yürekleri parçalayan çığlıklarla karşılanıyor. Cemevinin penceresinde feryat eden Berkin’in annesi ve kız kardeşinin ahı büyük! Anne inatla ve sesinin yettiği kadar şu cümleyi haykırıyor:

“Oğlumu elimden Allah değil, Tayyip Erdoğan aldı!”

Gün geceye dönerken memleketin her yanı yine eylem yeri. Vicdanın sokaklara döktüğü öfkeli kalabalıklar Berkin’in hesabını soruyor. Gaz, basınçlı su ve plastik mermiler yine insanların üzerine sıkılıyor. Ekranda bir polis sesi:
“Gözünden vur gözünden…”

Şimdi bütün bu yaşananları neye yormalı? Yandaş kanallardan birinde gece vakti boy veren Rasim Ozan Kütahyalı konuşuyor:
“Berkin kardeşimin hesabı mutlaka sorulmalı!”

Saçı jöleli ünlü yorumcumuz sizi hiç şaşırtmasın! Malum zatın izahatı şu: Bu işler ta Gezi olayları zamanında başlamış! O zaman kitlelerin üzerine vahşice saldıran polisler aslında cemaatin adamlarıymış. Yani Gezi, 17 Aralık operasyonunun birinci raunduymuş.  Halka uygulanan zulüm, kalabalıkları ayağa kaldırmak ve hükümeti düşürmek içinmiş. Olan olmuş ve hükümetin nutku tutulmuş. Meydanlar Marksist, Leninistlere ve teröristlere kalmış. Efendim iç, dış tüm güçler devreye girmişmiş… Taksim meydanında bir hırsızlık vakası olsa üzerine gidecek bir tane polis yokmuş! Ne zamanki Başbakan Erdoğan Afrika’dan ülkeye dönmüş, işte o zaman iradesini ortaya koymuş ve devlet kontrolü yeniden ele almış!
Kütahyalı “O zaman ben söyledim Nagehan yazdı, ama bizi kimse anlamadı” diyor. Aslında işin aslı şu; liberal sosu temizleyip ayıkladığınızda, karşınızda; iflah olmaz AKP’li bir komplo teorisyeni buluyorsunuz.  Bütün bu laf kalabalığının arkasından Kütahyalı gerçek niyetini nihayet açık ediyor;  “Berkin’e de İsmail’e de yazık oldu, onları kurban eden cemaatin gizlenmiş operasyonudur. Gezi’de herkes kendini aktör sandı ama esas aktör dış güçlerle birlikte cemaatti. Berkin’in hesabını sormak için polis ve devlet içindeki temizliğin tamamlanması gerekiyor. Eee dolayısıyla öfkeli kalabalıkların da hükümete destek olması gerekiyor. Ha, bir de unutmadan, bakın öldürülen çocuklar hep Alevi, onun için hükümetin acilen bir Alevi açılımı yapması gerekiyor!”

Görüyorsunuz işte; utanmazlığın, aymazlığın biri bin para! Ama ne yaparsınız; yandaş medyanın ünlü yorumcuları bunun için beslenmiyorlar mı zaten?
Biz şu kadarını söylemekle yetinelim; acaba Başbakan Afrika’dan dönüp kontrolü ele aldıktan sonra kaç bin kişi yaralandı? Bu kontrollü güç kaç kişinin gözüne mal oldu? 270 gün sonra küçük Berkin bu gücün kaçıncı kurbanı oldu? Yoksa dünden beri Berkin için yapılan eylemlere saldıran polisler de mi cemaatin polisleri? İyi de yahu siz paralel devletin paralel polislerini hala temizleyemediniz mi?

Güler misin ağlar mısın?

Meydanlar bağırıyor; “Anaların çığlığı katilleri boğacak!”

Anaların çığlığı aynı zamanda Kütahyalı gibilerin titizlikle ördüğü yalanın perdesini de yırtıyor.

Fadime ananın o vakur sesi hala kulaklarımızda; “Oğlumu Taşanlar, Menzil, Çiller öldürdü!”

Bu kez küçük Berkin’in annesinin çığlıkları ciğerlerimize işliyor; “Oğlumu elimden Allah değil, Tayyip Erdoğan aldı!”
Ercüment Akdeniz

12 Mart 2014

Haberin kaynağı için tıklayın; evrensel.net