Birgün: Konu sadece 3. Köprü değil bayım

3.-kopru

Türkiye’de bir başka hareketli şimdi. Sokaklarda, inşaatlara giden dozerlerin yanında çantasında gaz maskesiyle ‘hazır’ yürüyen insan da var. Ve İstanbul’un kuzeyi de bir başka. Oralar eskiden hep dutluktu, şimdi komple inşaat alanı, ortalık hep kel tepeler.

Gezi Parkı Direnişi kendi hareketini yarattı. Mahalle forumları, daha kolay bir araya gelişler, ortaya çıkan hareketler. Kuzey Ormanları Savunması’da bu topluluklardan biri. Her şey birkaç bisikletlinin, 3. Köprü’nün bir ayağının yer alacağı Sarıyer Garipçe’ye kadar pedallayıp “Buralar hep dutluktu” pankartı açmak istemesiyle başladı. Bütün polis engellemelerine rağmen, Gezi Parkı Direnişi’nden sonra ortaya çıkan forumların da desteği ile önce 70 bisikletli ve çok sayıda yaya ile ilk eylem gerçekleştirildi. Ardından yeni bir eylem için toplanıldı, amaç katledilen ağaçların helvasını dağıtmaktı. Sonraki süreçte pek çok forum, sivil toplum kuruluşu ve meslek odalarının da katılımı ile bir mücadele çatısı oldu Kuzey Ormanları Savunması. Artık her birimiz hareketin kendisiyiz. Ve direnişten bir duvar yazısının da dediği gibi; ‘Bu yazıyı okuyorsan direniş sensin’.

Kuzey Ormanları Savunması nedir?

Gezi Parkı süreciyle birlikte filizlenen, kent ve demokrasi adına haklı taleplerini ortaya koymaya çalışan, dayatılan politikalara ve kararlara karşı başlatılan mücadelenin mahalle parklarına taşınmasıyla başladı yolculuğumuz. Forumlarda gelişen ve henüz yol yakınken kentin kuzeyindeki tehditlere karşı kentimizi, yaşam haklarımızı savunmaya çalışan bir topluluk halini aldık. Bünyesinde mücadeleye ortak olmak isteyen her kuruma ve bireye yer veren.

Kuzey Ormanları ile kastedilen nedir?

Kuzey ormanları sadece milyonlarca ağacı değil, içinde içme suyu havzalarını, kalan son tarım alanlarını, dünyanın başka hiçbir yerinde yetişmeyen bitki çeşitlerini, yaban hayvanları, kentin ekolojik koridorlarını, büyük piknik ve mesire alanlarını, doğal bisiklet ve yürüyüş rotalarını kuş göç yollarını, kumulları ve kumsalları barındıran İstanbul’un kuzeyindeki doğal yaşam alanlarını anlatır. Köprülerden önce İstanbul’un üçte ikisini oluşturan, şimdi ise üçte birlik bir alanda kalmış şehrin son doğal yaşam alanlarıdır. Temizlediği havayı kuzeyden esen hakim rüzgarlar bize getirir ve eğer “kent dediğin insandan başka nedir ki? diye soran şaire katılıyorsak, bu kentin kalbidir kuzey ormanları.

Kuzey ormanları tehdit altında

3. Köprü ile başlayan, 3. Hava alanı, Kanal İstanbul ve kuzeyde yeni uydu şehirlerin kurulması ile devam eden ve olası yeni yapılaşmaları kuzeydeki doğal alanlar üzerine kaydıran projelerin tehdidi altında. Neredeyse tamamı bu kentin yaşayanlarına sorulmayan, kentin planlarında olmayan, tartışılmayan, ilgili bilimsel raporları ve müzakere taleplerini hiçe sayan bir anlayışla yapılmak isteniyor.

Yapılan gelişim değil

Bu projelerse nüfusu 20 milyonu aşan, ne sağlıklı içme suyu ne de havası yetebilecek olan, kuzeyindeki doğal yaşam alanlarını hızla yitiren, trafikte daha çok zaman harcanan bir kent yaşamı sunuyor. Uzun lafın kısası karada ve denizde ekolojiyi unut diyor! Nüfusu 14 milyona ulaşan bu kentin taşıyabileceği nüfus 16 milyonken, bu projelerle ne nüfusun artışı ne de doğal yaşam alanlarının tahribatı kontrol altına alınabilir. Milyarlarca liralık bu proje kaynaklarının, doğal eşiklerinin artık sınırına gelmiş İstanbul yerine ülkenin başka ve gelişmeye muhtaç yörelerine kaydırılması daha savunulabilir bir ekonomi politikası olabilir.

ORMANLARI SAVUNUYORUZ

Kentin kuzeyini savunmak aynı zamanda kentin geri kalanını da savunmak demek. Resmin tamamına bakıldığında kenti ve üzerinde yaşayan her canlıyı savunmak, sonraki nesillere aktarabilmektir. Sürekli bir kentsel yayılmayı ve inşaat sahalarını ekonomik bir ivme olarak görmeyen, doğayla barışık başka ekonomilerin de bizleri geliştirmeye yetebildiği bir yaşamı savunuyoruz. Yaşadığımız kentin kaderinin başka merkezlerden ve iradelerden alınmadığı, içinde yer aldığımız bir anlayışı görmek istiyoruz.

Gelecek dönemde neler yapılması planlanıyor?

Kuzey Ormanları Savunması’nın öncelikli hedefi kuzey ormanlarını tehdit eden projeler ile ilgili net bilimsel verileri gün ışığına çıkarmaktır, bununla birlikte bilimsel raporlarda ‘neden yapılmaması gerektiği’ açıkça belirtilen anlamsız mega projelerin durdurulması için mücadele verilmektedir. Uzman kişilerce halk forumlarında bilgilendirme toplantıları yapılmaktadır. Bilgilendirme toplantılarının ardından kentin kuzeyinde, tek gecelik kamp etkinliğine davet ediyoruz herkesi. 7-8 Eylül’de yapılması planlanan bu etkinlikte doğa atölyeleri, spor aktiviteleri ve konserler yapılması planlanıyor.

- facebook.com/kuzeyormanlarisavunmasi

- @kuzeyormanlarisavunmasi

Ağaçların neden kesildiğini bilmiyoruz

Kuzey Ormanları Savunması, geçtiğimiz günlerde 3. Köprünün yanlış yere yapılmış olmadı ve 245 bin ağacın ‘yanlışlıkla’ kesilmesi üzerine bir suç duyurusunda bulunmuştu. Ayrıca kesilen ağaçlar için Ali Yıldırım: “Güzergah bazı noktalarda değişti ama harita üzerinde resmi bir açıklama henüz yok. Yani ne kadar ağacın boşuna kesildiğini bilmiyoruz. Fotoğraflara bakılırsa kesim yapılan alan genişliği 500 metreye varabiliyor ve iki hafta önce alana giden uzmanlar bunun ancak yerleşim yeri için olabileceğini söylüyor. Bu yüzden neden ağaç kesimi yapıldığını, şimdi o alanın nasıl kullanılacağını da bilmiyoruz’ dedi.

Seçil Türkkan
9 Ağustos 2013

Haberin kaynağı için tıklayınız: http://birgun.net