İstanbul’daki Gezi Parkı direnişine destek olmak için günlerdir eylem yapan İzmir halkı, ‘sopalı tim’in peşinde. 2 gün önce polisle beraber eylemcilere saldıran, önceki gün de eylemcilere yardım eden kadın bir doktoru darp eden tim için İzmir Emniyet Müdürü “Bize bağlı sivil polisler. Yelek giymeyi unutmuşlar” dese de, hem şahısların ellerinde neden sopa olduğuna hem de eğer polislerse ne işlem yapıldığına bir cevap bulunamıyor.
ARTIK ‘YÜZDE 50′Yİ TUTMUYOR MU?
Öte yandan bu tim tarafından darp edilen eylemciler dün, saldırganların polis değil AKP gençliği olabileceğine dair önemli ayrıntılar paylaştı. Anlatılanlar Başbakan Erdoğan’ın “Biz de yüzde 50 olan kitlemizi zor tutuyoruz” diyerek göz dağı vermeye çalıştığı konuşmayı hatırlattı.
25 MORLUK VE DARP RAPORU
İzmir Tabip Odası’nda yapılan basın açıklamasındaDr. Mete Güzelant, olaylarda yaralananlara yardım etmek için kurdukları müdahale ekibinden Dr. Özlem Aydın’ın Tabip Odası’nın kapısında polisin saldırısına maruz kaldığını, başına aldığı cop nedeni ile üç gün rapor aldığını açıkladı.
‘HAYATTA KALMAM MUCİZE’
Ardından polis şiddetine maruz kalarak kolu kırılan ve bir ay alçı ile dolaşmak zorunda kalan Başak Özçelik söz aldı. Özçelik yaşadıklarına dair şunları söyledi: “Çimlerde oturuyorduk. Bir anda biber gazı sıkılmaya başladı. Hemen anıtın yanına koştuk. İki üç dakika sonra eli sopalı yaklaşık yüz elli kişi alandakilerin üzerine saldırmaya başladı.”
“BEN ERDOĞAN’I ÇOK SEVİYORUM”
Özçelik, polis terörünün yoğunlaştığı anlarıysa şöyle anlattı:
“Ben anıtın altındayken yirmiden fazla sivil ve üç dört polis bana sopalar ile saldırdı. İki defa baygınlık geçirdim. Bir ara kafama vuruyorlardı, kafamı tutunca koluma çok sert vurdular, kolum kırıldı. Kolumla tutmasaydım aldığım darbe ile beynime çok büyük zarar verebilirlerdi, belki şu an yaşamıyor olabilirdim. En son bayıldığımda yine kafama aldığım darbe ile kendime geldim. Dövmeye devam ediyorlardı vurmasınlar diye bayılmış numarası yapmak zorunda kaldım. O an benim bayıldığı düşünen birisi ‘İşte Ak Parti gençliğinin gücü’ dedi. Ben bunu duydum. Sonra ayıldığımda bir polis yanıma gelerek ‘Ben Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Türk polisini çok seviyorum’ dedi. Ben demeyince başka bir polis ‘Ya ölü taklidi yap ya da buradan defol git’ dedi. Ben hemen oradan yakındaki cafelerin oraya kaçmaya çalıştım. Hemen oradaki apartmandan bir kadın bana binanın kapısını açtı. Yukarıya çağırdı. Polisler kadına ağza alınmayacak küfürler etmeye başladı. Bana yardımcı olan kadın daha sonra avukatım oldu. Orada biraz kaldıktan sonra Ege Üniversitesi hastanesi aciline gittik. Kolum bir ay alçıda kalacak. Vücudumda yirmi beş ayrı morluk el ve sopa izleri var. Bana bunu yapanlardan şikayetçiyim. Maddi ve manevi tazminat davası açmaya hazırlanıyorum” dedi.
15 YAŞINDA POLİS Mİ OLUR?
Özçelik, polisin şiddetine maruz kalanlara seslenerek “Hakkınızı arayın asla direnmekten vazgeçmeyin, eğer vazgeçerseniz, her şey boşa gitmiş olacak dedi.
İzmir Tabip Odası yöneticisi Dr. Mete Güzelant da, polislerin yanında yer alan eli sopalı kişilerin özellikle 15- 18 yaşlarında olduğunu, İzmir Emniyet Müdürünün söylediği gibi bu kişilerin çoğunun sivil polis olamayacağın belirtti. Güzelant, saldırganların AKP Gençlik Kolları’ndan olduğunu iddia etti.
***
NEDEN ÖNEMLİ?
Söz konusu saldırganlara dair “Yelek giymeyi unutan sivil polisler” açıklaması yapan İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay’a İzmir Valisi “Eli sopalı polis mi olur!” diyerek çıkışmıştı ancak bu bir gün sonra aynı ekibin doktorları dövmesine engel olmadı. Valiliğin, olayı soruşturması için Ankara’dan iki müfettiş talep ettiği öğrenilirken, Polis Akademisi Güvenlik Birimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Mesut Bedri Eryılmaz, polislerin sopa kullanmasının suç olduğu ve bu suçu işleyen polislerin kamera görüntülerinden hızla tespit edilebileceğini söyledi.
7 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; birgun.net
