BirGün: Biz umutluyuz, onlar kötümser – Ahmet Tonak

Geçtiğimiz Salı akşamı Sungur Savran’la birlikte Etiler Forum’da Dünyada Ekonomik Kriz, Akdeniz’de Devrimci Kriz başlıklı bir tartışmaya katıldım. Konu bir ara ABD ekonomisinin toparlanma emareleri gösterip göstermediğine geldi. Gerçekten, işsizliğin kısmen azaldığı, FED’in kredi pompalamasına artık çok fazla ihtiyaç olmadığı, hatta faiz oranının yükseltilmesinin bile gündeme geldiği şeklindeki haberler artmıştı. Forum’da, çizilen bu iyimser tabloya rağmen ABD’nde uzun dönemde krizin derinleşme ihtimalinin yüksek olduğunu belirttim.

Ertesi gün, Clinton hükümetinin iktisadi danışmanlığını da yapmış olan, Princeton Üniversitesi’nden Alan Blinder’ın kriz üzerine yeni çıkan kitabını (After the Music Stopped: The Financial Crisis, the Response, and the Work AheadMüzik Durduktan Sonra: Finansal Kriz, Cevap ve İlerdeki İşler) tanıtan bir yazıya rastladım. Foreign Affairs dergisinin son sayısındaki bu yazının yazarı J. Bradford DeLong ana akım iktisadın önemli isimlerindendir. Kaliforniya Üniversitesi’nin Berkeley kampusünde çalışır; iktisat tarihi ve makroiktisat yoğunlaştığı alanlardır. Oldukça ilginç, sık sık yenilenen, bol ampirik verilerle ve çarpıcı grafiklerle bezeli bir de blog’u var: delong.typepad.com.

Yazının başlığı aslında herşeyi söylüyor: İkinci Büyük Depresyon; Niçin Ekonomik Kriz Düşündüğünüzden de Kötü. Bradford DeLong’dan aktarıyorum: “İktisatçıların çoğunluğu iktisadi düşüşte en azından bir umut ışığı olduğunu iddia ediyor: o da Büyük Buhran kadar kötü olmadığı. Şimdiye kadar ben de katılıyordum; hatta yaşanan dönemi ‘Daha Küçük Buhran’ diye de adlandırdım. Şimdi ise, o zaman yanlış olduğumu sanıyorum. Süren krizi Büyük Buhran’la karşılaştırın, ‘Daha Küçük’ olan herhangi bir şey bulmak bayağı zor. Bugün, Avrupa ekonomisi 2007’deki durumu ile karşılaştırıldığında, Büyük Buhran’ın başladığı 1929’a göre 1935’deki durumundan daha kötü bir konumda. Ve öyle gözüküyor ki, ABD ekonomisi de en sonunda kesinlikle bir on yıl, belki de iki on yıl kaybetmiş olmakla yüzleşecektir.” (tinyurl.com/kc63afu)

DeLong’un gösterdiği akademik dürüstlük takdire şayan. Hepimizin malumu; 2007’de kapitalizmin krizi bütün ihtişamı ile belirdiğinde yerli malı medyatik iktisatçılarımız “bu da geçer, piyasalar kısa süreli bir düzeltme yapıyor” türü iddialarda bulunmuştu. Allah aşkına bunlardan birinin halkın karşısına geçip, “kusura bakmayın, yanılmışım; durum bayağı berbatmış” dediğini duydunuz mu? Kaldı ki, bu tür bir dürüstlük göstermek için kamp değiştirmek, kapitalizmin ömrünü doldurduğuna ikna olmak gerekmiyor. Sadece, krizi aşmak için uygulanan politikaların çalışmadığını gözlemlemek, çizilen iyimser tabloların mesnetsiz olduğunu sezmek yeterli.

DeLong’un yaptığı da bu. Kamp değiştirmeden, Alan Blinder’la aynı safta olduğunu deklare ederek, sadece Blinder’ın iyimserliğini eleştiriyor. Ve durumun sanıldığından daha vahim olduğunu söylemeye çalışıyor. Örneğin, işsizlik oranlarında gözlemlenen sınırlı azalmayı öne çıkaran Blinder ve benzerlerine, 2005’te yetişkin istihdamın %63 iken, 2009’da %59’a düştüğünü ve hala o seviyede seyrettiğini, bir türlü toparlanamadığını hatırlatıyor. DeLong ayrıca, Büyük Buhran boyunca, 12 yılda ABD ekonomisinin %180 GSYH kaybına uğradığını ve şimdi de Temsilciler Meclisi Bütçe Dairesi’nin tahminlerine göre 2008 öncesi GSYH seviyesine ancak 2017’de erişilebileceğini ve o zaman da GSYH kaybının yaklaşık %60 olacağını belirtiyor. Sonra da, 2017’ye kadar düze çıkma tahminin gerçekçi olmadığını ve 2020’ye kadar ekonominin toparlanmaması halinde GSYH kaybının %160’a varacağını ekliyor!

Ta 2009 baharında yazdığımız Krizi Anlarken’de: “İşte Japonya’nın 1990’lar boyunca devam eden sürünmesi ve hala toparlanamaması. Bu tarz, yani sürünerek … krizi 10 yıllarca yaşamak olasılıklardan biri” demiş ve eklemiştik: “önümüzdeki yıllar sosyalizmin cazibesini arttırabileceği gibi, barbarca düzenlerin de dayatılma ihtimalini besleyebilecek toplumsal, siyasal ve ekolojik gelişmelere, hatta insanlığı yok edebilecek çılgınlıklara gebedir.” (tinyurl.com/myfqnrm)

2013 yazında ise daha umutluyuz…

Ahmet Tonak
28 Temmuz 2013
Kaynak; birgun.net