Ramazan’ın ilk iftarında bir araya gelenler Galatasaray Lisesi’nden Taksim Meydanı’na kadar uzanan yeryüzü sofrasında buluştu. Menüde kısırdan, yaprak dolmasına, pizzadan hurmaya her şey “makul” ölçüde vardı.
Ramazanın ilk iftarı Galatasaray Lisesi’nden Taksim Meydanı’na kadar uzanan yeryüzü sofrasında açıldı.
Antikapitalist Müslümanlar, sermayenin lüks iftarlarını kapitalimizin sömürüsü olarak gördükleri için iftarların ramazan ayına uygun mütevazı bir şekilde kurulmasından yana.
Gezi Parkı Direnişi’nde yer alan grup, daha önce de parkta namaz kılıp kandil kutlamıştı. Bu seferki çağrıları da ramazanın ilk iftarında “eşitlik, adalet, özgürlük ve kardeşlik” için yeryüzü sofrasınaydı.
Saat 20:00’de bu çağrıya uyan binlerce kişi İstiklal caddesi boyunca gazete, çöp poşetleri ve biraz hazırlıklı gelenler sayesinde pöti kareli örtülerle iftar sofrasını kurdu.
Genç yaşlı, çoluk çocuk her kesimden insanın geldiği sofrada makul ölçülerde yok yoktu. Bazıları evden kısır, yaprak sarması, helva getirirken, yemek yapamayanlar da kır pidesi, poğaça, çorba, lahmacun, pizza gibi şeyler almıştı.
Herkesin yemeklerini paylaştığı sofrada, yanında bir şey getiremeyenler de aç kalmadı. Çünkü bir grup sürekli ellerinde tencerelerle, torbalarla “yemeği olmayan var mı” diye dolaşıyordu.
Sofraya oturmayan ancak caddeden geçenler de değişmez “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganıyla sürekli destek halindeydi.
Sofrada oruç tutan da vardı, tutmayan da. Hatta ilk kez bir iftar sofrasına oturanlar da vardı. O yüzden herkesin yüzünde farklı bir heyecan vardı.
Bakın sofradakiler neler dedi:
“Ne kadar ayrım yapmaya kalkarlarsa kalksınlar bakın ayıramıyorlar. Buradaki yemeklerin hiçbiri benim değil, hepsi ikram. İşte sofranın güzelliği burada.”
“Bizi hep dışladılar. Sanki bir Müslüman kendileri. Parka sokmadılar bizde burada kurduk soframızı.”
“Antikapitalist Müslümanlar, inanan inanmayan herkes gelsin dedi; bu çok hoşuma gitti ve o yüzden geldim. Daha önce birkaç kez iftara katılmıştım.”
“11 yıldır AKP iktidarında yaşıyoruz. İlk kez böyle bir sofra gördük. Hükümetin eli değmeden de insanlar böyle şeyler yapabiliyor. Onların olmadığı yerde biz daha mutluyuz. “
“Yıllarca lüks otellerde iftarlar verildi. Halka ramazanın hoşgörü ve dayanışmayı desteklediği söylendi ama ilk kez bu sofrada ramazanın gerçek dayanışmasının sergilendiğini görüyorum. Kendimi çok iyi hissediyorum.”
“İlk kez iftar sofrasına oturuyorum, benim için başlı başına her şeyiyle farklı bir deneyim. Çok heyecanlıyım.”
“Başından beri Gezi Parkı’nda bir dayanışma kültürü vardı. Bugün de burada oturup birbirimize ikram edip yemeğimizi paylaşıyoruz. Bunu yaşamak için buradayım. “
Meydanın girişinde sofranın bittiği yerde bir TOMA bekliyordu. TOMA’nın yanında yemek yiyenler de dualarını polislere doğru ellerini uzatarak yaptı.
“Polis arkadaşlarımızın bizim kardeşlerimizdir. Onlar emir kullarıdır. Allahım bizi hükümetin gazabından koru. Amin!”
İftarın arından polisin “caddeyi boşaltın” anonsu bir süre gerginlik yaratsa da “islam, özgürlük, devrim” sloganları eşliğinde grup Gezi Parkı’na girdi.
Meydanda belediye iftarı
İstiklal Caddesi’ndeki yeryüzü sofrasına karşılık Taksim Meydanı’nda AKM’nin önünde Beyoğlu Belediyesi’nin düzenlediği başka bir iftar vardı. Çiçeklerle süslenmiş beyaz masaların kurulduğu alandaki iftara Belediye Başkanı Misbah Demrican da katıldı. (NV)
Nilay Vardar
9 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; bianet.org
