BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Gezi eylemcilerinin çadırlarının yakılması ile ilgili Topbaş’ın yaptığı ‘taşeron şirketin zabıtası’ açıklamasına tepki gösterdi: “Taşeron belediye zabıtası olmaz, olsa olsa taşeron belediye başkanı olur.”
“Kürt Sorununda Demokratik çözüm ve barış süreci” konulu panele katılan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Taksim Gezi Parkı proteslarının başından sonuna kadar yaşadıklarını anlattı. Önder, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’ın Gezi Parkı soruşturması ile ilgili olarak 4 zabıta memurunun açığa alındığını, 3 taşeron görevlinin ise iş akdinin fesh edildiği şeklindeki açıklamalarıyla ilgili olarak, “Yayalaştırma projesinin ihale edildiği holdingin bodygardlarına, fedailerine zabıta yeleği giydirmişler. Dün taşeron firmanın zabıtaları diyor. Taşeron firmanın zabıtaları neymiş, özlük hakları nereye oturuyormuş, bunun hesabını soracağım. Burada taşeron belediye zabıtası olmaz, olsa olsa taşeron belediye başkanı olur. Bu adamlar polisin gözü önünde beni tartakladılar ve alandan uzaklaştırmaya çalıştılar. ” dedi.
Şişli Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekeleşen panelde konuşan Sırrı Süreyya Önder, Taksim Gezi Parkı olaylarının yayalaştırma projesinden kaynaklandığını belirterek yaşanılan süreci en iyi bilenlerden birinin kendisi olduğunu söyledi. Gezi Parkı’nda ağaçların kesileceği haberi üzerine Ankara ‘dan İstanbul’a geldiğini ifade eden Önder şöyle konuştu: Parka geldiğinde hepsini yakından tanıdığım 30 insan vardı. Temaşaya gelenlerle 50 kişiydi belkide. Orada 350-400 gaz bombası atıldı. Kitle ile polisin arasına girdim ve tartışmaya başladık. Buranın ihale edildiği holdingin bodygardlarına, fedailerine zabıta yeleği giydirmişler. Dün taşeron firmanın zabıtaları diyor. Taşeron firmanın zabıtaları neymiş, özlük hakları nereye oturuyormuş, bunun hesabını soracağım. Burada taşeron belediye zabıtası olmaz, olsa olsa taşeron belediye başkanı olur. Bu adamlar polisin gözü önünde beni tartakladılar ve alandan uzaklaştırmaya çalıştılar. Kalabalığı yararak iş makinasının önüne geçtim. Oradakilere şunu sordum. Bu yaptığınız işin ruhsatı var mı? Ağaç söküyorsunuz, İl Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan karar var mı? Uzman bulundurmak zorundasınız. Uzman var mı? Bunlar varsa gideceğim dedim polise. Polis benimle tartışınca polise gidip zabıta yelekleri olanlara kimlik sormalarını istedim. Zabıta mıymış, değil miymiş öğrenelim. Polise bu kişilerin zabıta çıkması durumunda yine gideceğimi söyledim. O kişiler apar topar alandan yeleklerini çıkararak gittiler. Sosyal medyada bunun görüntülerine ulaşabilirsiniz. Çevik kuvvet polisinin müdürü olanlara şaşırdı. Ve çevik kuvvetin müdürü yanıma gelerek, ‘bu işten pis kokular geliyor’ dedi.” (Enver ALAS/DHA)
22 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr
