Ayşe Deniz Karacagil, Kürt direniş haberleri tarafından ‘Yeşil fularlı gerilla’ olarak isimlendirilmeye başlandı ve kendisiyle yapılan röportaj sosyal medya üzerinden hızla yayıldı. İsmini Destan Yörük olarak değiştirdiğini, sistemin dayatmaya çalıştığı yaşam çizelgesini sorgulamaya başladığını ve de Öcalan’a ait olan ‘Teori olmadan pratik, pratik olmadan teori olmaz’ başlığıyla beraber dağa çıkmayı, siyaseti yerinde değerlendirmeyi seçtiğini ifade ediyor Aşle Deniz Karacagil. Bu bir sahiplenme ve sahiplenilme, bizim ve bizden olan kırmızı fuların yeşile dönüşmesinin hikayesi aslında.
Kırmızı fulara 98 yıl hapis istemiyle açılan dava, bu toprakların alışılagelmiş bir ‘Gözdağı’ klasiğiydi. Gezi protestolarına katılan ve bu topraklarda yaşanacak tüm olası direnişlerin saflarında yer alacaklar için açık bir ‘Ayağınızı denk alın’ uyarısıydı. Buna benzer davalar hep vardı, halen var, her zaman da olacak. Ayşe Deniz’in davası birkaç yıl devam edecekti, mahkemenin önünde protestolar, gösteri yürüyüşleri olacaktı. Geçen zaman Ayşe Deniz’in dirayetini yıpratacak, bu dava bitsin de ne olursa olsun psikolojisi etken hale gelecek ve bir gün onanacak olan cezayla da hapse girecekti. 98 yıl simgesi de bu toprakların gençleri adına, arkası aldığı karar bulutlarla güneşi kapatmayı ebediyen sürdürecekti. Beklenilen, olması gereken buydu. Oysa kırmızı fuların dağa çıktığı haberi kimse belli etmemeye çalışsa da, görmezden gelse de Türkiye için ‘Beklenmeyen’ di.
Bu toprakların kırmızı fularlı kızını korumak, anlamak, sahiplenmek yerine 98 yılla yargılamayı, dışlamayı, görmezden gelmeyi seçmiş olan devlet; onun yeşil fularlı gerilla olmasını da topyekün kabul etmişti aslında. Daha doğrusu onun gerilla değil terörist olduğunu. Bir taraf için gerilla olan, diğer taraf için teröristtir bu topraklarda. Bizim için kırmızı olan, öbürleri için yeşildir de.
Kırmızıyla yeşilin kardeş olduğu, olabileceği, ötekilerin berikilerin olmadığı, barışın kardeşliğin gerçeğe dönüştüğü bir Türkiye hayali ne yazık ki bu dağa çıkışla, bu kaybedişle çok başka baharlara kaldı. Hangi Türkiye’ye inanmak sorusunun cevabı da…
27 Haziran 2014
Haberin devamı için tıklayınız: Radikal.com.tr
