Bianet: Ali İsmail Korkmaz Davası’nda Tutuklama Talebine Ret

alibuyuk

Ali İsmail Korkmaz ile ilgili Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında, olayın gerçekleştiği sokakta oturan üç kardeş de ifade verdi. Ardından biri polis dört tanık daha konuştu.

Saat 23:30’da mahkeme ara kararı açıkladı. Tutuklu sanıkların tahliye talepleri ile müdahil avukatların tutuksuz sanıkların tutuklanması talepleri reddedildi. Tutuklu sanıkların da tutukluluğunun devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma 14 Temmuz’da.

Fatih Kırbaş: Pusu kurdular

Korkmaz’ın dövülmesine şahit olan Fatih Kırbaş, Sefa ve Osman Kırbaş da bugünkü ikinci duruşmada olayı anlattı.

Üç kardeş de olay günü sekiz on kişilik gaz maskesi, sopa ve telsiz olan bir grubun önce fırııncının önünde bekleyen esnafı dövdüğünü, ardından sokağa pusu kurduklarını ve sanık fırıncı İsmail Koyuncu’nun da içinde olduğu kişilerle sokağa girenleri durdurup darp ettiklerini anlattı.

Korkmaz’ın dövüldüğü sokaktaki fırının karşısında oturan Fatih Kırbaş evinden gördüklerini şöyle anlattı:

“Olaylar Haziran’ın ikinci günü pazar gecesi oldu. 23:00 sıralarında adını daha sonra öğrendiğim Serkan Kavak adlı vatandaş sokağa geldi. Daha önceden tanımıyordum. Vatandaşları önce geçirmedi, elinde odunla gelmişti.”

“Sekiz on kişilik ellerinde telsiz, sopa, gaz maskesi olan grup Kurtuluş pazarı tarafından sokağa girdi. Fırının önünde bekleyenleri darp etti. Sanırım içlerinden sadece fırıncıyı darp etmediler.”

“Saat 24.00 sularında sekiz on kişilik grup Beşik Otel karşısındaki sıralı araçların aralarında ve binaların kapı boşluklarına sıralanarak pusu kurdu.

“Çevirebildiklerini çevirdiler. Bazıları bir iki darp alıp kaçtı, bazıları kaçamadı, sokağın içine soktular. Sokakta darp edilen eylemciler kaçmaya çalıştı.”

“Başım, başım diye uzaklaştı”

“Biri pasajın karşısında düştü. Sekiz on kişilik grup onu darp etti. O yerden kalkamadan çevik kuvvet geldi, onlar da bir daha darp etti.”

“Pusuya yatan grup ‘çevirin’ diye seslendi. Fırıncı, 18-20 yaşlarında bir genç ve bir kişi daha sokağa çıktı, gelen birini çevirdiler. Sağdaki çelme takmaya çalıştı, diğeri dengesini kaybettirdi, fırıncı da yakalamaya çalıştı, o kişi (Ali İsmail) kepenge çarparak düştü.”

“Yere düşen şahıs can havliyle bir iki küfür sarfetti. Fırıncı, yanında çalıştığını düşündüğüm kişi ve bir kaç da sivil polis bunu duyunca yerde yatan şahsa yöneldi.”

“Güçlükle kalkmıştı, ‘başım, başım’ diye bağırarak uzaklaştı. Bu kişinin Ali İsmail olduğunu öğrendim.”

Sefa Kırbaş: Esnaf deyince bıraktılar

Kardeşi Sefa Kırbaş da şunları anlattı:

“Kardeşlerim Fatih ve Osman’la sokağı izlemeye başladık. Serkan Kavak sokağa geldi Harman ekmek fırını sahibi İsmail Koyuncu ile konuştular. ‘Sopayla burada ne işin var’ dedi İsmail Koyuncu. ‘Bir gün öncesinden bebeğim gazdan etkilendi, o yüzden buraya geldim, göstericileri döveceğim, sokağın başbakanı benim’ dedi.”

“Yoldan geçenleri sokağa sokmamaya çalışıyordu. Armaks mağazasının alarmı ötmüş, mağaza sahibi oğulları bakmaya gelmiş. Sekiz, on kişilik sopalı, gaz maskeli, telsizli grup onları da darp etti. Fırının sahibi ‘Bizden onlar, esnaf’ dedi. Vurmayı kestiler.”

“Sokakta gezinmeye başladı sekiz on kişilik bu grup. Bilgisayardan görüntülere bakmaya başladılar. Bu grup Beşik Otel tarafına gidip arabaların arkasına pustular.”

“Yunus Emre Caddesi’ndeki TOMA göstericileri püskürtünce Tabakhane’ye kaçanlar oldu, üç-dört kişi sokağa girdi.”

“Birkaçını dövdüler. O karmaşada fırıncı, yanında bir kişi, sanırım yanında çalışandı yakalamaya çalıştılar sokağa girenleri. Sonradan Ali İsmail olduğunu öğrendiğim kişi mağazalar tarafına kaçtı.”

“Pencereyi açıp bakınca şahsı yerde gördüm. Hareketsiz yattı biraz, dayağın etkisiyle küfretti sonra. Karşı taraftan biri çok sinirli şekilde geldi, hamle yaptı ve kafasına tekmeyle vurdu. Nasıl uzaklaştığını görmedim.”

“Serkan Kavak’ı görme olayında görmedim ama sonrasında sokaktaydı.”

Sefa Kırbaş, Fırıncı İsmail Koyuncu’yu teşhis etti.Fırıncının yanındaki kişinin sanık Ebubekir Harlar’a benzediğini söyledi.

O. Kırbaş da kardeşlerinin ifadesine benzer ifadelerle olayı anlatı. O. Kırbaş ayrıca, olay sonrası eve istihbarat şubeden üç polisin gelerek sokağı takip için oturmak istediklerini, izin vermediğini söyledi. Eve gelenlerden birinin o gün darp edenlerden olduğunu ifade etti.

Gelerli: Gelene geçen vuruyorlardı

Verilen aranın ardından tanık Bedir Gelerli dinlendi. Gelerli şunları söyledi:

“Balkondan baktık, polis ‘İçeri girin, size de sıra gelecek’ diyordu. Gaz çok fazlaydı, sürekli sesler geliyordu, birilerini dövüyorlardı. Fırının önünde ellerinde sopalarla siviller gelene geçene vuruyorlardı. 10 kadar üniformalı kasklı ve sivil polis tam bizim evin önünde durdular kaskları çıkarttılar. Serkan Kavak’ı gördüm, polislere siz bizi de dövdünüz ama biz sizdeniz diye bağırdı, konuşmalarını videoya çektim. Dosyada mevcut.

Gelerli sanıklardan İsmail Koyuncu’yu teşhis etti ancak sokakta gördüğünü, darp ederken görmediğini söyledi.

Kavak: Eylemciler bana saldırdı

Ardından duruşmada adı sık sık geçen Serkan Kavak’ın ifadesine geçildi. Hakim Kavak’a “Sorulan sorular hakkınızda soruşturmaya sebebiyet verecek ise cevap vermeme hakkınız var” hatırlatmasını yaptı. Kavak şunları söyledi:

“Ali İsmail’in darp edilerek öldürülmesiyle ilgili hiçbir ilgim yoktur. Minibüsçü arkadaşlarla müzikhole gittik, çıkışta arabayı almaya giderken eylemcilere rastladım, bir yaralı eylemciye ambulans gelmişti. Ambulansa taş atan eylemcileri uyardım, bana saldırmak istediler, ben de polise doğru kaçtım. Araca doğru giderken bi grup eylemci üstüme geldi, bana sopayla vurdular, elindeki sopayı aldım ve kaçtım, o sokağa girince de polisler “at o sopayı dediler” bana.”

Kavak bunun ardından polislere durumu anlatıp evine döndüğünü anlattı. Müdahil avukatın “Polis muhbiri misiniz?” sorusunu da “Hayır” diye yanıtladı.

Tanık polis Bal, amirini “hatırlamadı”

Kavak’ın ardından tanık polis Selçuk Bal kürsüye geçti, şunları söyledi:

“Ben Terörle Mücadele’de görevliyim. Olay günü Yunus Emre Caddesi’nde görev aldım, taş atan göstericileri engellemeye çalıştık. Caddeden sokağa girmeye çalışan göstericilere çıkın dedim, ben sadece Doğukan Bilir’e müdahale ettim. Sonra sokaktan çıktım, bir şey görmedim. Ali İsmail denen şahsı hiç görmedim. Zaten gaz maskesi vardı yüzümde, yüzleri net görmedim.”

Bal, “Sokağa girin diyen amiriniz kimdi? Sanıkların içinde talimat veren amiriniz var mı?” sorularını “Hatırlamıyorum” diye yanıtladı.

Bal, “Sivillerle birlikte eylemcileri dövdünüz mü?” sorusunu da “Kesinlikle hayır” diye yanıtladı.

Ertay: Görüntüdeki ben değilim

Müdahil avukatların talebiyle, tanık Tevfik Caner Ertay kürsüye geldi.

Ertay, “Yunus Emre Caddesi üzerinde polis müdahale etti kaçtım sakladım sonra sivil polisler bana küfür ettiler biber gazı sıktılar. Sanıklar bu davaya ait görüntülerdeki şahsın Ali İsmail değil ben olduğumu söylüyorlar. Ben değilim, ben başka yerde darp edildim, zaten o kadar ufak tefek değilim ben. Bana işkence eden polisler şu an bu salondalar. Ben de şikayetçi oldum” dedi. (AS)

12 Mayıs 2014
Haberin kaynağı için tıklayınız; http://www.bianet.org