Kronos, Yunan Mitolojisinde zamanı ve çağları temsil eden bir tanrıdır. Roma Mitolojisi’ndeki karşılığı Satürn olan bu tanrı, babası Uranus’u büyük bir kılıçla hadım ederek Titanların başına geçmiştir. Kronos, kendi çocuklarını…
Kronos, Yunan Mitolojisinde zamanı ve çağları temsil eden bir tanrıdır. Roma Mitolojisi’ndeki karşılığı Satürn olan bu tanrı, babası Uranus’u büyük bir kılıçla hadım ederek Titanların başına geçmiştir. Kronos, kendi çocuklarını da yerine geçmeleri ihtimaline karşı parçalayarak öldürmesiyle bilinir. Neyse ki oğlu Zeus, büyük Titanlar savaşında Kronos’u yenerek bu dönemi kapatmıştır.
Bu kısa alıntının Berkin’in adının başlık olarak kullanıldığı bir yazıda yeri ne olabilir ki? Alıntının bizimle, Berkinle ilgili olan kısmı ya da ilişkilendirilebilecek kısmı, İktidarın kendi geleceği için çocukları kurban etmesidir.
Türkiye kendi çocuklarını yiyen bir ülke oldu artık dersem, bu tümce akıllarda “eskiden öyle değil miydi” gibi bir soru uyandırabilir. O yüzden daha doğru bir ifadeyle bu ülke kurulduğundan beri kendi çocuklarını yiyiyor. Ancak içinde bulunduğumuz dönemin tek ayırt edici tarafı, iktidar kendi çocuklarını yerken aynı zamanda bunu olağanüstü bir pişkinlikle kabul etmesi ve dahi birinin acısı dinmeden diğerinin feda edilmesini teşvik etmesidir.
15 yaşındaki Berkin, Başbakan’ın bizzat ben emir verdim dediği polisler tarafından vuruldu ama Berkin,269 gün boyunca zalimin gaz fişeğine inat direndi ve öldü sonunda. Devlet, yediği bütün çocuklar için söylediklerini Berkin için de söyledi. Berkin,”teröristti”,elinde sapan vardı hatta Molotof bile atmıştı belki. Berkin’in elinde sapan(o fotoğrafı çeken Mürsel Çoban doğruladı) vardı evet ama ekmek almaya gittiği gün yoktu elinde sapan. Eğer alabilseydi o ekmeyi ve biri de fotoğraflayabilseydi, elinde ekmek vardı o gün Berkin’in.
AKP iktidarı boyunca asker ve polis şiddetinden kaynaklı olarak 184 çocuk yaşamını yitirdi. Bu çocukların hepsi “teröristti” ,kiminin elinde Molotof vardı, kimi polise şiddet uygularken öldü, kimi kaçakçılıktan köşeyi dönme hevesiyle füzelere yakalandı, kimi evde annesinin yanında tehlikeli bir biçimde otururken camdan gelen gaz kapsülüyle vuruldu, kimi babasının sırtında bir çuvalda hastaneye giderken öl(dürül)dü. Devlet öldürmediği çocukların ellerine de tablet veriyormuş.
Berkin de Devletin yediği “terörist” çocuklardan biri.15 yaşındaki bu “terörist” için milyonlarca “terör” yanlısı sokağa aktı. Onlardan da bir kısmını da öldürmek için çok çabaladı Başbakan’ın emir erleri.
Çocuklarını yiyen bir iktidarın akıl fukarası eski bir bakanı, çocuğuna sahip çıkmak isteyen milyonlara nekrofili (ölü bir bedene yönelik cinsel haz duymak) dedi, bu eski bakanın reisi ise Berkin’in ölümünün borsayı olumsuz etkilemeyeceğinden emin olduğu için mutluydu. Özetle iktidarın altlı üstlü tüm bileşenleri 15 yaşında 16 kiloda ancak öldürebildikleri Berkin’in kanını son damlasına kadar içtiler. Berkin’in cılız bedenindeki kan yetmemiş olsa gerek Okmeydanı’nda 22 yaşındaki bir genci de kurban ettiler.
Şimdi gelelim Berkin’in elindeki sapana, Berkin’in elinde sapan vardı doğru. Sizin 11 yılda 184 çocuğu polis ve asker şiddetine kurban etmenizde bir sorun yok da Berkin’in elindeki sapan mı bu ülkenin huzurunu kaçırıyor.
Sizin 50 lira kazanmak için sınırı kaçak yollarla canları pahasına geçen çocukların bedenlerini füzelerle parçalamanızda bir sorun yok da Berkinlerin ellerindeki sapandan mı rahatsız oldunuz?
AKP bu ülkenin çocuklarını yiyen bir iktidardır ve çocukların cansız bedenleri üzerinden biraz daha koltukta oturmanın derdine düşecek kadar alçalmıştır.
Berkin bu ülkede adı sadece katliam, zulüm ve işkencelerle anılan kesimlerinden birinin mensubuydu. Aleviydi ama o kalın kaşlı Alevi, yoksul çocuk hiç uyanmamak üzere gözlerini kapatınca vicdanı olan her yurttaş gözlerini açıp sokağa aktı.
Roboski’de parçalanan bedene “sayın terörist”, Berkin’e “seni dünya güzelimiz Keriman Halis Ece karşılayacak Feriköy kapısında” diyerek siyasi soytarılık yapanlar da, iktidar hırsına kendi çocuklarını yiyen Kronoslar da bilmelidir ki; sapan da, ekmek de Berkin’in elindeydi, ikisi de bizimdir.
Tuncay Şur
15 Mart 2014
Haberin kaynağı için tıklayınız; http://www.kurdistan24.org
