Bianet: “Haydarpaşa’yı terk etmeyeceğiz”

Haydarpaşa Dayanışması, 85 haftadır her pazar biraraya gelip “Haydarpaşa yalnız değil”, “Tren bizim, gar bizim” diyor.

haydarpaşa

Yıllar boyunca birçok kişinin ayak izlerini taşıdı bu merdivenler, İstanbul’a ilk gelenlerin durağı, turistlerin gözdesi, gelin ve damatların fotoğraf çektirmek istediği ilk akla mekanlardan biri. Bu merdivenler Haydarpaşa’nın özelleştirilmesine tepki gösterenler tarafından 21 aydır korunuyor. Her Perşembe ve Pazar günleri Haydarpaşa Dayanışması olarak bir saat boyunca bekliyorlar: ”Biz bu merdivenleri asla terk etmedik. Haydarpaşa yalnız değil.”

Haydarpaşa’nın durumunu demiryolu emeklisi Ayşen Dönmez ile konuştuk. Dönmez altı yıl bu binada çalışmış. “İç planı otel yapılmasına uygun değil” diyor ve bu yaşananları rantiyecilerin ağzının suyunun akmasına bağlıyor.

Dönmez Haydarpaşa’yı koruma çalışmalarına başlamalarını şöyle açıklıyor: “AKP Hükümeti iktidara geldiği 2003 yılından bu yana kamusal yerleri ve hizmet alanlarını arsa şeklinde özelleştiren bir anlayışa sahip. Şubat 2012’de İstanbul’un Anadolu’ya trenlerle bağlantısını kestiler. Büyük bölgesel trenleri seferden kaldırdılar. Yine geçen yıl banliyö trenlerini seferden kaldırdılar. Onlar burayı bir arsa olarak görüyor oysa burası dünyanın en güzel garlarından bir tanesi.”

Birinci derece tarihi eser

Haydarpaşa Dayanışması 85 haftadır her Pazar günü saat 13-14 arası Haydarpaşa Garı’nın merdivenlerinde oturuyor. Perşembe günleri saat 20-21 arası yaptıkları sanatsal etkinlik eylemi ise 65 haftadır sürüyor.

haydarpaşa 2

“Bu projeler yapılmadan önce bildiğimiz için Marmaray Projesi’nin yapılacağı Gebze-Halkalı arasındaki demiryolunun endüstriyel ve kültürel miras ilan edilmesi için UNESCO’ya başvurduk. Daha sonra bu binayı birinci derece tarihi eser olarak tescil ettirdik. Bu çok önemli bir şeydi. Biz bu tescili yaptırdıktan sonra demiryolu idaresi sit kararının iptali için dava açtı. Biz bu davayı da kazandık. Bu dayanışmanın mücadelesi ile gerçekleşti. “

“İstanbul Olimpiyatı kaldıramazdı”

“Haydarpaşa gar sahasını olimpiyatlarda şov yapmak amaçlı kullanmak istediler. Gençlik ve Spor Bakanı geldi; bu projelerden hiç haberimiz yoktu. Türkiye’nin ihtiyacı olmayan bir şeydi Olimpiyatlar. Dün akşam Tokyo’nun kazanmasına mutlu olduk. İstanbul bunu kaldıramazdı.”

Binanın müze olarak kullanılması fikrine de karşılar. “Zaten Sirkeci’de var” diyorlar. Müze fikrine karşı çıkmalarının altında garın tam işlevli bir biçimde çalışmasını gösteriyorlar. Haydarpaşa yaşayan, işleyen bir bina çünkü. Çalıştığı günlerde günde 124 tren giriş çıkış yapıyordu. Haydarpaşa’ya uğrayan vapur seferlerinin de kaldırılmaya çalışıldığını ve bunun binayı işlevsizleştirme hamlesi olduğunu söylüyorlar

haydarpaşa 3

“Özelleştirmenin silahı: İkna etmek için zarar ettirmek”

Haydarpaşa Dayanışması TC Devlet Demir Yolları’nın (TCDD) kar amaçlı değil hizmet amaçlı bir kurum olarak kurulduğunu ve bunun da Kuruluş Kanunu’nda olduğunu belirtiyor. Ancak daha sonra Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 1984’te ve Bazı kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 5335 Sayılı Kanun ile 2005’te yapılan değişikliklerle TCDD’nin zarar ediyormuş gibi görünen bir firmaymış izlenimi yaratıldığını söylüyorlar. Amaç ise özelleştirme için kamuoyunun ikna edilmesi: “Özelleştirmenin en önemli silahıdır zarardaymış gibi gösterip tasfiye etmek.”

“Demiryollarını özelleştirmek için raporlar var”

Ayşen Dönmez bu konuda detay da veriyor: “Demiryollarını özelleştirmek için üç rapor yaptırılmış yurtdışında. Birincisi 1945 Hilts Raporu, ikincisi 1995 yılında Booz Allen&Hawilton raporu ve üçüncüsü 2005 yılındaki CANAC raporu. Bu üç rapordan en fazla uygulamaya konulan Booz Allen ve CANAC. Biri işletmeyle diğeri personel politikalarıyla ilgili. Hilts raporu o dönemlerde ciddiye alınmamış. Ancak diğer raporlar özelleştirme politikalarında etkili oldu.

“Mesela raporların birinde ‘Kar etmeyen trenleri seferlerden kaldırın bunun yerine büyük şehirlerde çalışan prestij trenler yapın’ diye bir madde var. Şu an yapılan hızlı trenin temeli de buradan geliyor. 2004 yılının 22 Temmuz’unda Pamukova’da olan kaza bu hızlı trenin provası yüzünden oldu.
İstanbul gibi metropol bir kent demiryolu ulaşımından mahrum bıraktılar. “ (MA/HK)

Merve Ateş
9 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız;bianet.org