İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, lise öğrencisi Dilan Alp’in başından gaz bombasıyla vurularak ağır yaralanması olayında İçişleri Bakanı Muammer Güler hakkında yapılan suç duyurusunda skandal bir karara imza attı. Dosyayı Meclis Başkanlığı’na göndermesi gereken Başsavcılık, bunun yerine “işlem yapmama kararı” olarak dosyayı ortadan kaldırdı.
BAŞINDAN GAZ BOMBASIYLA VURULDU
Lise öğrencisi Dilan Alp, geçen yıl 1 Mayıs etkinliklerine katılmak için arkadaşlarıyla birlikte Tarlabaşı’na geldi. Polisin saldırısı sırasında başından gaz bombası fişeğiyle vuruldu, ağır yaralandı, günlerce yoğun bakımda kaldı.
BAKAN GÜLER YALAN SÖYLEDİ
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Alp’i ölüm sınırına getiren polis saldırısını savundu, ardından da “örgüt üyesi”, “marjinal grup mensubu” dedi.
Bazı görüntüleri basına veren Güler, Alp’in elinde molotof kokteyli olduğunu iddia etti. Ancak, Güler’in molotof kokteyli dediği şişenin, Dilan’ın gaz bombalarına karşı kendini korumak için kullandığı sirke şişesi olduğu hemen açığa çıktı.
Muammer Güler’in bu açıklamalarının ardından Alp’in avukatları Gülizar Tuncer, Umut Alkaç ve Fazıl Ahmet Tamer, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu, Güler’in yargılanmasını istedi.
Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, skandal bir karara imza attı. Dosyayı Meclis Başkanlığı’na göndermesi gereken Başsavcılık, bunun yerine “işlem yapılması”na gerek olmadığına karar verdi, dosyayı ortadan kaldırdı.
Başsavcılık bu kararına gerekçe olarak, Taksim’in 1 Mayıs kutlamalarına yasaklanmasını gösterdi. Ayrıca, bakanlar hakkında soruşturma yapılabilmesi için “TBMM üye tam sayısının 1/10 çoğunluğunun verdiği önergenin kabul edilmesi gerekir” dedi.
AVUKATLAR KARARA İTİRAZ ETTİ
Dilan Alp’in avukatları, başsavcılık kararına itiraz etti.
Avukatlar itiraz dilekçesinde şunları kaydetti: “Bakanlar tarafından hakları ihlal edilen, suça maruz kalan kişiler ne yapacaklar? Bu kişilerin emrinde ya da etkisi altında Meclis üyesi tam sayısının 1/10 çoğunluğu bulunmamaktadır. Bu kişilerin çoğu değil 1/10 çoğunluğu etkilemek, tek bir milletvekiline ulaşmak şansından bile yoksundur. Savcılıkların, Anayasa’nın ve tüzüğün bu hükümlerini gerekçe yaparak hiçbir işlemde bulunmamaları bakanlara sınırsız suç işleme imkanı vermektedir.”
Savcılığın, dosyayı ortadan kaldırmak yerine TBMM Başkanlığı’na göndermesi gerektiğini belirten avukatlar, “Ya da yapması gereken durumdan önerge verebilecek milletvekillerini haberdar etmektir” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın hakkındaki başvurularda ise “görevsizlik” kararı vererek dosyalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.
Ruken Adalı
03 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız;firatnews.com
