Beşiktaş’ta komşusu tarafından “yüksek sesle müzik dinlediği” gerekçesiyle ihbar edilen G.T., polislerce evi basılarak gözaltına alındı. Bir gün gözaltında tutulan G.T., sevk edildiği savcılık tarafından, ifadesi bile alınmadan serbest bırakıldı.
AKP’nin yurttaşlara yaptığı “ihbarcılık” çağrıları ve polise sınırsız yetki tanıyan uygulamaları meyvelerini veriyor. Beşiktaş’ta komşusu tarafından “yüksek sesle müzik dinlediği” gerekçesiyle ihbar edilen peyzaj mimarı genç bir kadın, polislerce evi basılarak gözaltına alındı.
Olay 26 Ağustos akşamı yaşandı. 19.25 sularında kapısı polislerce çalınan G.T.’ye hakkında ihbar bulunduğu, bu nedenle karakola gelmesi gerektiği söylendi. “Yüksek sesle müzik dinleyerek çevreye rahatsızlık vermek” gerekçesiyle şikayet edildiğini öğrenen G.T., dinlediği müzik sesinin yüksek olmadığını, hakkında yakalama kararı olmadan bu şekilde bir şikayetle karakola götürülemeyeceğini söyledi. Bunun üzerine polisler, G.T.’ye zor kullandı. Önce evin kapısını itekleyerek G.T.’yi evden çıkarmaya çalışan polisler, o esnada evde bulunan kedinin kaçması üzerine peşinden merdivenlerden inen G.T.’yi kıskıvrak gözaltına almaya çalıştı. Duruma tepki gösteren genç kadına önce tokat atan polisler, ters kelepçe takıp ekip aracına bindirdi. Yol boyunca psikolojik işkence de yapan polisler, G.T.’ye öğrenci olup olmadığı, Gezi eylemlerine katılıp katılmadığı şeklinde sorular yöneltti. Beşiktaş Karakolu’nda gözaltı işlemlerini başlatan polisler, hazırladıkları tutanakta skandal ifadelere yer verdi. Evi basılarak yaka paça gözaltına alınan G.T., “Polislere mukavemette bulunmak, hakaret etmek, görevini yaptırmaya direnmek” ile suçlandı. Öte yandan G.T.’den şikayetçi olan komşunun ve üç polisin de verdiği ifadelerin birebir olması dikkat çekti.
Polislerin çelişkili ifadeleri
Tutanağa “En üst kata çıkıldığında evden yüksek sesle müzik sesleri geldiği duyulmuş, bunun üzerine kapı çalınmış” bilgisi geçen polisler verdikleri ifadede ise “Bahse konu yere geldiğimizde binanın en üst katında aşırı derece yüksek sesli müzik sesleri geldiğini duyduk, zili çaldık, kapı açıldı, en üst kata çıktık” şeklinde çelişkili beyanda bulundu. G.T.’nin karakola götürülmesine ilişkin ise “Kapıyı açan bayan şahsa, konuyla alakalı şikayet olduğu ve bu konuyla alakalı karakola geçmesi gerektiği söylenmiş” denildi.
Şiddete maruz kaldı
Polise tokat ve tekme atmakla, telsizini kırmakla suçlanan G.T.’nin yapılan adli kontrolde yaralandığı, boynunda, sol ve sağ kolunda darp izleri olduğu ortaya çıktı. Bir gün boyunca nezarette tutulan G.T., dün sabah sevk edildiği savcılıkça ifadesi dahi alınmadan serbest bırakıldı. Böylece “yüksek sesle müzik dinlediği” suçlamasıyla ihbar edilen, evi basılan, darba maruz kalan G.T. bir gün boyunca gözaltında da tutularak ağır hukuksuzluğa maruz kalmış oldu. G.T.’nin avukatı Yelda Koçak ise polislerin yaptığı uygulamanın son derece hukuksuz olduğunu vurguladı. Polisin gözaltına alma kararı veremeyeceğini, gözaltı kararını savcıların verebileceğini belirten Koçak, “Hakkında yakalama kararı olmadan gözaltına alamaz, böyle bir suçlamadan ötürü de Kabahatler Kanunu gereğince para cezası kesilir. Polis, ‘hakkında şikayet var’ deyip kimseyi karakola götüremez. Bu muamele TCK kapsamında suç değildir, bu nedenle polis, suç olmadığı için ceza soruşturması yürütemez” dedi.
Selin Asker
28 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız: haber.sol.org.tr
