Biz bu savaşı çoktan kazanmışız!

“12.06.2013 Saat 13.00 Taksim Gezi Parkı günlüğüm

Metro çıkışı hafif bir biber gazı kokusu algılandım. Gezi parkına Taksim meydanından çıkıştaki merdivenler barikatlarla daraltılmış. Alanda onlarca insanın elinde market poşetleriyle parka doğru yürüyorlar. Bunların hepsi yardım paketleri. Parka girdiğimde sanki burada dün bir savaş olmamış. Divan otelinin önüne kadar gittim. Her yer tertemiz, yerde çöp görmek zor. Hala gençlerimiz temizliğe devam ediyor.

Parkın girişindeki Devrim Market yandığı için şubeleri parkın değişik yerlerinde çoğalmış. En önemlisi yurdumuzda yarım kg pirinç için birbirini ezen, yağmalayan topluluk burada yok. Önümde bir genç sandwich ( bedava ) isteyen var mı diye bağırıyor, yaklaşık 100 metre takip ettim, kimse istemedi. Gereksiz savurganlık yapmıyorlar. Marketin birini yaklaşık 10 dakika izledim. Meyve suları, kurabiyeler, tatlılar, çaylar ve sular dağıtılıyor ama alan kişi çok az. Marketteki karpuz yığınlarının arasında uyuyan genç ve güzel kızımızın yüzünde gece olan savaşın yorgunluğu ile birlikte mutluluğu görüyorum. Gezi parkı şu an en tenha günlerinden birini yaşıyor. Çünkü savaşçıların çoğu çadırlarında uyuyor. Parkın orta kısmında çiçeklerle süslenmiş bir alan var, onca gürültüye, kargaşaya rağmen o çiçeklerde en ufak bir ezilme yok. Divan otelinin hemen karşısına gelen yerde “Gezi Bostanı” açılmış. Onlarca çiçek dikilmiş.

Bir ara önümde genç bir kız belirdi. Büyükçe bir sepetin içinde sandwichler doluydu. Tost ekmeğinden yapılmış ve strech ile bir güzel sarılmıştı. Bir adamla sohbetini dinledim. Adam “kızım markete bırak orada zaten dağıtıyorlar” diye söylüyordu. Genç kız ise “amca sabaha kadar bunları ben yaptım, herkese kendi ellerimle vermek istiyorum” dediğini duydum. İşte o an gözlerim doldu. BİZ BU SAVAŞI ÇOKTAN KAZANMIŞIZ.”

Tuncay Yazıcı
12 Haziran 2013
Kaynak; Facebook

    This post is also available in: İngilizce