Milliyet: ‘Kahraman değilim işimi yaptım’

Sunuculuğunu yaptığı ‘Kelime Oyunu’nda sorduğu sorularla Gezi Parkı olaylarına gönderme yapan Ali İhsan Varol, ilk kez konuştu.

aliihsanvarol

Yayınlandığı günden itibaren beğeniyle izlenen ‘Kelime Oyunu’nun başarılı sunucusu Ali İhsan Varol Taksim’deki Gezi Parkı eylemlerine verdiği destekle olayların simgelerinden biri oldu. Geçen haftalarda yarışmacılara Gezi Parkı’nın simgelerinden ‘sansür’, ‘orantısız’ ‘direniş’ ve ‘biber gazı’ gibi kelimeleri soran Varol, sosyal medyada geniş yer buldu. Programının yayından kaldırılması gündeme gelen sunucu, “Bazı şeyleri riske atarak yaptığım bir şeydi” dedi.

Sunucu olmak hayalinizde var mıydı?
Hayır, düşündüğüm bir şey değildi. Küçükken oyunculuğun ne demek olduğunu bilmeden, oyuncu olmak gibi düşüncelerim vardı. Ancak sunuculuk özendiğim bir şey değildi.

Bu işi yapabileceğinizi ne zaman anladınız?
Hiçbir zaman hatta hâlâ da kıvırabildiğimi düşünmüyorum. Kendi programımı izleyemiyorum. İzlediğim zaman bin tane hata buluyorum.

Kamera karşısında nasıl bu kadar rahat olabiliyorsunuz?
Bunu bir de bana sorun. Aslında çok rahat değilim. Kamera karşısına geçtiğinizde tavrınıza, hareketlerinize dikkat ediyorsunuz. Mümkün olduğu kadar kendim gibi davranmaya çalışıyorum ama hiç tanımadığım bir insanın evine misafirliğe gitmiş gibi oluyorum. Ya da tam tersi, o insanların benim evime misafirliğe gelmesi gibi bir şey.

Haftanın altı günü ekrandasınız. Soruları hazırlarken zorlanıyor musunuz?
Şimdi hazırlamak kolay, eskiden daha zordu. Çünkü hiçbir soruyu tekrar etmemeye çalışıyordum ama artık bunun imkanı olmadığını anladım. Bir hafta önce sorduğum soruyu biraz değiştirip iki hafta sonra sorabiliyorum. 70 tane soruyu hazırlamak günde 4-5 saatimi alıyor. Bazen yarışmacılar hazırladıkları soruları gönderiyor. Çok güzel şeyler çıkıyor.

Gezi Parkı olaylarında öne çıkan, isimlerden biri oldunuz. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Aslında beni o simgeler arasında göstermek yanlış. Çünkü onlar halk kahramanı. Yani ‘Siyahlı kadın’, ‘Kırmızılı kadın’, ‘ Kitap okuyan adam’, ‘Talcid man’ ve ‘Davulcu Vedat’ gibiler halk kahramanıdır. Onların arasında benim sadece bir ismim var. Hatta sırıtıyorum. O simgelerin arasında sunucu olarak tanımlayıp beni koymuş olmaları büyük bir gurur. Ama kendimi aynı derecede göremiyorum. Biraz daha aşağıdayım. Evet bazı şeyleri riske atarak yaptığım bir şeydi. Fakat onların yaptıkları çok büyüktü. Onlar gerçek halk kahramanı. Ben sadece bahsi geçen kelimeleri kullandım. 23 Nisan’da çocuklar, Kadınlar Günü’nde kadınlar ve 14 Şubat’ta sevgi üzerine kelimelerin anlamlarını sorduğum gibi. Her zaman yaptığım işten farklı bir şey yapmadım. Büyütülecek bir şey değildi. Durum bıçak sırtı bir hal olduğu için benim işimi yapıyor olmam böyle bir kahramanlık olarak adledildi. Herkes işini yapsaydı dikkati çeken bir durum olmazdı.

Risk aldığınızı söylüyorsunuz. Bu sorulardan dolayı işinizi kaybetseydiniz, pişmanlık yaşar mıydınız?
Hayır. 15 yıldır en kaba tabiriyle televizyoncuyum. 4.5 yıldır kamera önündeyim. Tanımadığım insanlardan ‘Sizi ve programınızı çok seviyoruz’ kelimelerini duymak bir armağan. Ancak ben bundan çok kolay vazgeçerim. Bu işte kimleri gördüm, ellerin üzerinde taşınan ve bir anda esamesi okunmayan. Benim mesleğim metin yazarlığı ve televizyonculuk. Onu da yapmazsam mutlaka bir iş bulurum kendime. ‘Kelime Oyunu’yla başlamadım hayatıma, onunla da bitirebileceğimi zannetmiyorum. O yüzden bir sıkıntım, pişmanlığım olmaz. Şimdi kazandığımdan daha az para kazanırım çok sorun değil. Çok az paralarla yaşadığım zamanlar da oldu.

‘The Rachel Maddow Show’un sunucusu Rachell Anne Maddow tepkinizi bu şekilde ortaya koymanız hakkında hayranlığını dile getirdi…
Böyle bir şey beklemiyordum. Ben sadece işimi yaptım. Belli bir anlamı ve mahiyeti olan günlerde o günün anlam ve önemine yönelik sorular hazırlıyorum. Fakat başka insanlar işlerini yapmadıkları için bu sivrildi. Yapılan şey ondan ibaret.Programdan sonra işinize son verildiğine dair iddialar ortaya atıldı. Daha başka neler neler çıktı ortaya! Ne yazık ki insanların elinde birbiriyle anlaşmak, bilgi yaymak adına kısıtlı imkanlar olunca böyle şeyler yaşanabiliyor. Bu da çok normal bir şey. Ne yalan haberler çıktı. Bu deve de kulak kalır.

Soruları hazırlayıp yayına çıktığınızda eşinizin tepkisi ne oldu?
Sonuna kadar destek verdi. Böyle bir şeyi yapacağımı öğrenen ilk eşim oldu. ‘Ben böyle bir şey yapacağım ama başımıza şunlarda gelebilir’ dedim. O da, sorun değil, helal olsun dedi.

‘Kelime Oyunu’ formatı dışında yapmak istediğiniz projeler var mı?
Belgesel yapmak istiyorum. Tekrar etmek istediğim, yazmak ve yapmak istediğim şeyler var. Çocukluğumda izlediğim, insanların hâlâ hatırında kalan birçok şey var, onları yapmak istiyorum. Kafamda, metin yazarı, sunucu, yapımcı ve yönetmen olarak yapmak istediğim birçok proje var.

Üç üniversite okudunuz ve yarım bıraktınız… Bu bölümleri tamamlamak gibi bir planınız var mı?
Tamamlamayacağım ama her şey yolunda giderse, vaktim olursa antropoloji okumayı düşünüyorum.

Bildiğim kadarıyla herhangi bir diksiyon dersi almadınız. Ama sunumunuz herkes tarafından çok beğeniliyor. Kendinizi nasıl geliştirdiniz?
TRT’yle büyüdüm. Çocukken tek zevkimiz televizyon seyretmekti. Annemizden babamızdan çok TRT dinleyerek büyüdük. Dinlediğimiz insanlar diksiyonu çok güzel, düzgün kişilerdi. İster istemez o yöne doğru kulak dolgunluğu oldu. Sokakta elbet böyle konuşmuyorum. Ya da arkadaşlarımla, dostlarımla konuşurken ağzımı biraz daha gevşetiyorum. Fakat kameranın karşısında TRT ağabeylerine, ablalarına , amcalarına benzeterek konuşabiliyorum. Diksiyonum çok düzgün değil, düzgünmüş numarası yapıyorum.

Evlilik nasıl gidiyor. Tavsiye eder misiniz?
Altı yıl önce evlendim ve çok güzel gidiyor. Evlilik kişinin karakterine göre değişen bir durum. Kimine öneririm, kimine önermem.

Evcimen misiniz?
En sevdiğim yer evimdir. Hiç kimse bana dokunmasın evimden çıkmam. Bakkal da telefonla sipariş getiriyorsa hiçbir şeye gerek yok. Bahçemde var. Zaten insana tek lazım olan şey odur. Bahçe ve okuyabileceğim bir şeyler.

Alyansınızın dışında parmağınızdan çıkarmadığınız yüzüğün sırrı nedir?
Bizim ailemiz Çerkez. Türkiye topraklarına ilk giren babamın dedesinin babasının mührü. İmza niyetine kullanılan bir mühür. Onun ismi ve doğum tarihi yazıyor.

Program videosu;

Melis Güvenç
29 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; milliyet.com.tr