Radikal: Bir film, Anne.. “Bir cani geliyor, çocuğunu vuruyor..”

CHP İstanbul milletvekili Şafak Pavey, kendi hazırladığı ve “şiddet mağduru çocuklarının sonsuz matemini tutan kadınlar”la yapılan mülakatları içeren ‘Anne’ filmini Avrupa Parlamentosu’ndaki söz hakkından vazgeçerek milletvekillerine izletti.

ali-ismail

 

Emel Korkmaz’ın, bütün bir ülkenin gözleri önünde, aylar içinde on yılların ‘yaşına’ dönüşen acılı yüzü görünüyor önce: “Ali İsmail bizim gururumuz…”

 

abdocan

Sonra Abdocan’ın annesi Hatice Cömert titreyen elleriyle bir albümdeki resimleri gösteriyor: “Bak en önde benim oğlum, bak burda en önde, bak burada da en önde…”

 

berkin

 

Bir sabah erken, koşarak çıktığı evine bir daha asla dönemeyen 14 yaşındaki Berkin’in gidişine hala inanamayan annesi Gülsüm Elvan yakarıyor: “Yaşamadı, çocukluğunu yaşayamadı, yaşattırmadılar…”

hasan

Mahallesindeki uyuşturucu çetelerine karşı yürürken başından vurulan Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Gedik, o korkunç gecede duyduğu ilk sözleri söylüyor: “Kardeşi, ‘Anne’ dedi ‘abim tanınmaz halde’…”

 

ethemSayfı Sarısülük, o gün olayları duyunca ‘telefona sarıldığını’ anlatıyor, belki de tam o korkunç anda aradığını: “Çalıyor, açmıyor. Ethemim sesime ses vermedi benim… Meğer o anda vurulmuş…”

ahmet

 

Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan, “Oğlumun faillerinin bir an önce yakalanmasını istiyorum” diyor…

 

“Anne/Mom” isimli film, Türkiye’nin çok yakın geçmişinin simgesi haline gelen bu acılı kadınların yukarıdaki sözleriyle başlıyor… CHP İstanbul milletvekili Şafak Pavey’in girişimiyle hazırlanan 9 dakikalık bu belgesel film, Gezi Parkı protestoları sırasında polis şiddetiyle hayatını kaybeden gençlerin anneleriyle yapılmış söyleşiler ve tüm yaşananlar sırasında Başbakan Erdoğan’ın meydanlarda toplanan kalabalıklara, bu olaylarla ilgili olarak söylediklerinden oluşuyor.

CHP İstanbul milletvekili Şafak Pavey, 20 Mart’ta Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu oturumunda kendi konuşma hakkından vazgeçerek, AP milletvekillerine de izletiyor bu filmi.

“Yerimi annelere vermeyi seçtim” diyor, “Bu çalışma isimsiz bir çalışma değil, doğrudan kaybettiğimiz çocuklarımızla ilgili bizim duruşumuzu göstermek için yapıldı. Berkin’in cenazesi bu kederin son noktasıydı. Bu çalışmayı yaparak, kendi çapımda annelerin acısını taşımak istedim.”

Pavey, bundan sonra çağrıldığı dünyanın diğer parlamentolarında da söz hakkından vazgeçerek bu videoyu izleteceğini söylüyor.

Peki AP milletvekilleri nasıl etkilendi bu izlediklerinden? “Çok etkilendiler” diyor Pavey, “Çok duygulandılar, hepimiz gibi. Gerçek zaten yeteri kadar acı verici. AP milletvekilleri de kendi sayfalarına koymak için tek tek istediler. Çocuğunu koruma hakki bile elinden alınmış annelerin sözcüklerinden daha güçlü ne olabilir ki? Ulaşamadığım için acısını buraya taşıyamadığım annelerden özür diliyorum. Ama biliyorum ki izledikleriniz onları da temsil ediyorlar.”

Pavey’in yaptığı söyleşilerden, insanın boğazını düğümleyen bir görüntülü belge çıkıyor ortaya… Ve acılı annelerin sözleri yerleşiyor kulaklara:

“O destan yazmadı benim oğlum destan yazdı…”

“Çoğu zaman inanın, Ali İsmail vefat etmemiş de Eskişehir’den valizini sürükleyerek evin önüne geleceğini hayal ediyorum…”

Hakkı Özdal
25 Mart 2014
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr