Bianet: “Hayır, meydanlarda daha fazla ağaca ihtiyaç var”

Kadir Topbaş’ın “Meydanlarda ağaç olmaz” açıklamsını peyzaj mimarı Dığış değerlendirdi: “Aksine dünyadaki belediyeler mümkün olduğunca ekolojik bir şehirleşmeye imkan verecek düzenlemeler yapıyor”.

taksim-meydan

Peyzaj mimarı Faruk Dığış, Kadir Topbaş’ın meydanlarda ağaç olmaz açıklamasını “talihsiz bir açıklama” olarak değerlendiriyor. Dığış’a göre İstanbul meydanlarındaki yeşil alanlar yeterli değil, daha fazla ağaca ihtiyaç var. Kent meydanı yaratmak ise anlamsız beton yüzeyler yaratmak anlamına gelmemeli.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın “Meydanlarda ağaç olmaz. Ama bizim insanlarımız meydanda da ağaç istiyor. Dünyanın gelişmiş kentlerin meydanlarına bakınız ağaç yoktur” açıklamasını peyzaj mimarı Faruk Dığış bianet’e değerlendirdi.

“En ufak yeşil alana dahi ihtiyacımız var”

Dünyadaki kent meydanlarında ağaçların yer aldığını belirten Dığış’a göre sadece Avrupa’daki bazı tarihi meydanlarda ağaç miktarı mimari dokunun tarihselliği nedeniyle yoğun olmayabiliyor ancak Topbaş’ın söz ettiği gibi ağaçsız meydanlar sözkonusu değil. Örneğin Belçika’nın  meydanları farklı tarihsel kültürel doku nedeniyle nispeten az ağaca sahiptir. Brüksel’deki Grand Place Meydanı buna iyi bir örnek.

Dığış, Avrupa kentlerinde kişi başına düşen aktif yeşil alanın otuz beş ile elli metrekare arasında değiştiğini, İstanbul’da bu oranın üç ile beş metrekareye düştüğünü ekliyor: “Şehir içindeki en ufak yeşil dokuya bile ihtiyacımız var. Dünyadaki meydan düzenlemelerinde Topbaş’ın bahsettiği uygulama yok. Aksine var olan yeşil alanlarla insanlar yetinmeyip dikey bahçe, yaşayan duvar kavramlarını ortaya çıkarttılar. Dünyadaki belediyeler mümkün olduğunca ekolojik bir şehirleşmeye imkan verecek düzenlemeler yapmaya çalışıyorlar.”

“Taksim ile Eiffel meydanı tasarımı aynıydı”

Dünyanın en yeşil ve güzel meydanlarından biri olan Eiffel çevresi, 1935 ile 1951 yılları arasında İstanbul’un nazım planını hazırlayıp uygulayan Henri Prost tarafından tasarlanmış. Dığış, Prost’un benzer bir uygulamayı Taksim meydanı için de tasarladığını ve meydanın Maçka yönünün tıpkı Paris’teki ağaçlık arazi gibi yeşil bırakıldığını, ancak zamanla bu bölgenin otellere ve özel sektöre bırakılarak Gezi Parkı’na kadar daraldığını belirtiyor. Belediyenin yaptığı meydan düzenlemesi ise sorunlu: “Hiçbir yönetim elindeki yetmiş, seksen yaşındaki ağaçları kesip onun yerine üç beş yaşındaki fidanları meydana yerleştirmez. Avrupa’nın hiçbir yerinde böyle bir düzenleme yok.”

Dığış’a göre dünya meydanlarında yol genişletmesi gibi çevre düzenlemesi için meydan alanının daraltılması, yeşil alanın ortadan kaldırılması teklif dahi edilemez. Meydan düzenlemeleri ise mevcut ihtiyaçlara göre, yeşil alanlar korunarak yapılmalı.

“Taksim Meydanı yayalaştırılıyoruz adı altında anlamsız, fonksiyonsuz bir beton kütleye dönüştürüldü. Dünyanın hiçbir yerinde tarihi kent meydanlarında otoyol bariyeri kullanılmaz. Meydanın etrafı otobanlarda kullanılan bariyerlerle dolduruldu.” (ET/HK)

Ebru Tönel
17 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; bianet.org