Zaytung: Gezi Parkı Olayları Nedeniyle Hükümet Tarafından Suçlanmayan Tek Ülke Olan Myanmar’da Halkın Öfkesi Sokaklara Taştı

APTOPIX Philippines Demolition

Gezi Parkı olaylarının başlangıcından itibaren Türkiye tarafından olayların sorumlusu olmakla itham edilen ülkelerin listesi de her geçen gün kabarırken henüz listede kendisine yer bulamayan Myanmar’da halk sokaklara döküldü. Başta Dışişleri Bakanlığı ve İstihbarat Teşkilatı olmak üzere ülkedeki resmi kurumları silik ve beceriksiz olmakla suçlayan yüzbinler sorumlululardan hesap sorulması talebiyle gösteriler düzenlerken, Başkent Naypyidaw’daki Türk Büyükelçiliği’ne yürümek isteyen bir gruba polis biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti.

Başkent savaş alanına döndü

Halkın, haftalardır televizyon ve radyolarının başında Türk hükümeti tarafından suçlanacakları günü beklediği Myanmar’da, son olarak dün akşam Tayland’ın da olaylardan sorumlu tutulduğunun öğrenilmesiyle birlikte umutlu bekleyiş yerini büyük bir hayalkırıklığı ve öfkeye bıraktı. Başkent Naypyidaw’da sokaklara dökülen protestocular, çok sayıda kamu malını tahrip ederlerken Türk Büyükelçiliği’ne yürümek isteyen bir gruba polis tarafından biber gazıyla müdahale edildi. “Tayyip şaşırma sabrımızı taşırma”, “Çıbanın başı biziz”, “Türkiye neresiydi beyler?” gibi sloganlar atan grupla güvenlik güçleri arasında yer yer çatışmalar devam ederken, Naypyidaw Dayanışması, Facebook sayfası üzerinden “Herkesi Türk hükümetinin bu kabul edilemez tavrını protesto için yarın saat 19:00′da bulundukları şehrin meydanlarına davet ediyoruz” şeklinde bir mesaj yayınlayarak Myanmar halkını protestolara katılmaya çağırdı.

“Sıranın bizde olması lazımdı…”

Naypyidaw Dayanışması Sözcüsü Bhein Bedua, bu sabah katıldığı bir katıldığı bir televizyon programında, “ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Rusya, İran, İsrail, Sırbirstan, Suriye derken hesaplarımıza göre Temmuz başı gibi sıranın bize gelmiş olması lazımdı. Tayland nerden çıktı anlamadık. Bizi provoke etmek için inadına yapıyorlar sanki” sözleriyle Türk hükümetine olan tepkisini dile getirdi. Olayda Myanmar hükümetinin izlediği pasif dış politikanın da etkisi olduğunu belirten Bedua, “Ben yine de inanmıyorum ki bizim istihbarat servisimizin Gezi Parkı’ında parmağı olmamış olsun. Muhakkak araya bi iki tane provokatör sokmak da olsa bi şeyler yapılmıştır ama her zamanki gibi tanıtımını yapamadık, kendimizi iyi pazarlayamadık” diyerek Dışişleri ve Turizm bakanlarını istifaya davet etti.

Myanmar’ın bulunduğu coğrafyada lider ülke konumununa gelmek için zorlu bir mücadele verdiğinin altını çizen Naypyidaw Dayanışması Sözcüsü, “Bizim de Gezi olaylarında iyi kötü bir parmağımız var, biz de Türkiye’nin karışmasından her ülke kadar keyif alıyoruz. Bizi Türk hükümetine karşı bu olayların dışındaymış gibi gösterenler başta Çin, Taylanda, Endonezya ve Yahudi diyasporası olmak üzere Myanmar’ın kalkınmasını istemeyen bir takım dış mihraklardır. Konuyu gündeme getirmek için sosyal medya üzerinden #TurkeyBlameMyanmar hash tag’iyle bir kampanya başlatacağız. Bu büyük oyunu bozacağız” şeklinde konuştu.

Hükümetten itidal çağırısı

Olayların büyümesinin ardından öğlen saatlerinde devlet televizyonundan halka seslenen Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein ise göstericilere itidal çağrısı yaparak olayda ihmali bulunan yetkililer hakkında yasal süreçlerin en kısa zamanda başlatılacağı sözünü verdi. “İçinden geçtiğimiz hassas süreç içerisinde iki ülke ilişkilerinin daha fazla zarar görmemesi için Türk hükümetini de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çağırıyoruz” diyen Sein, başlangıç olarak resmi bir açıklama olmasa bile en azından Egemen Bağış ya da Melih Gökçek’in twitter üzerinden yapacakları bir suçlamanın Myanmar halkı tarafından bir iyi niyet göstergesi olarak kabul edileceğini de sözlerine ekledi.

Türk Dışişleri: “Bi yeri unuttuk diyorduk zaten…”

Başkan Sein’in açıklamalarıyla birlikte Myanmar sokaklarında tansiyon bir nebze düşerken, Naypyidaw Dayanışması da hükümete 48 saat daha süre verdiğini duyurdu. Olayla ilgili olarak Türk Dışişleri’nden henüz resmi bir açıklama yapılmazken, ismini vermek istemeyen bir yetkili “Biz de kaç gündür nereyi unuttuk diye düşünüyorduk. Neyse, bu geçti artık yapacak bir şey yok. Bir dahaki olayda da ilk onların adını veririz, ödeşiriz” sözleriyle iki ülke arasındaki ilişkilerin bu krizi aşacak kadar güçlü olduğunu ifade etti.

Kaynak: zaytung.com