Taraf: Daha çok derbi olayı yaşanacak

daha-cok-derbi-olayi-yasanacakPolis şiddetine maruz kalan sivillerin ne yapması gerektiğini bilmediğini belirten Prof. Dr. Bahar, “Bizim şiddet konusundaki temel sorunumuz yasaların uygulanmaması” dedi 

Beşiktaş-Galatasaray derbi maçında çıkan olayların ardından gündeme gelen, “planlı provokasyon” iddiası ve olayların siyasi boyutuyla ilgili tartışmalar sürüyor. Kamusal alanda yaşanan şiddet ise “şiddet toplumu” olgusunu beraberinde getiriyor.

Polis Akademisi’nde görev yapan Prof. Dr. Halil İbrahim Bahar, Gezi eylemlerinin ardından dikkat çeken derbi maçındaki olayları ve polis şiddetini Taraf ’a değerlendirdi.

Siyaset, futbol ve hukukun bu kadar iç içe girmiş olduğu Türkiye’de derbideki olayların benzerinin yeniden yaşanabileceğini belirten Bahar, “Derbideki olayları sadece provakatörlere yüklemek acziyet” diyor. Bahar ile toplumsal olaylar ve yaşanan şiddetin sosyolojik boyutunu Taraf ’a şu sözlerle yorumladı:

DEVLETİ TEMSİL ETMİYOR

Eskiden polis, “Devleti temsil ediyorum” derdi. Hayır etmiyorsun. Polis devleti temsil etmiyor, sadece üniforması olan bir vatandaş. Şimdi, teknolojik araçlar var, kim gücü kötüye kullanıyor biliniyor. Hepimiz artık birer muhabiriz. Kolluk kuvvetlerinin bence istihbarat sorunu yok. Burada irade meselesi var. Güvenliğin politikleştirilmesi meselesi var.

KORKMAZ DOSYASI ÖRTBAS

Gücünü kötüye kullananlara yönelik atılması gereken adımların atılmamasında iki neden olabilir. Birincisi o kişiyi korumak. İkincisi, demokrasi açısından bu tür hoş olmayan olayların duyulmaması, kamuoyunda açığa çıkarılmaması için üstünün örtülmesi. Buna örnek Eskişehir’deki Gezi olaylarında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’dır. Oradaki temel motif işkence yapanın korunması değil. Olayın bir kurum üzerine yıkılmasının önüne geçilmesi meselesi. Oysa işini iyi yapan, çürük elmaları ayıklayan kurum, etkin adımlar atsa, topluma bunu gösterse, meşruiyeti, inandırıcılığı, toplumdaki güvenilirliği artar.

Neden bu olay yaşandı, bu kadar somut veriler varken olayın tartışmaya açık hâle getirilmesi anlaşılır değil. Haklı olarak olayın kapatılmak istendiği şüphesi ortaya çıkıyor.

Devlet görevlilerinin uygulamış olduğu şiddet önemli.

YASALAR UYGULANMIYOR

Şiddet toplumsal bir norm haline geliyor. Temel mesele şu: Şiddet bir norm haline gelirse, o zaman şiddeti “çözüm yolu” olarak değerlendirmiş olursunuz. Bizim yasa sorunumuz yok. Temel sorun yasaların uygulanmaması. Veya yasaların uygulanması için gereken irade yok. Türkiye’de hukuk, güçlünün delip geçtiği, zayıfın takılıp kaldığı bir ağdır. Bu hâlen böyle. Derbideki şiddet olaylarını sadece provokatörlere yüklemek acziyetin ifadesi. Güvenlik güçlerinin, kulübün acziyeti. Kulüp açısından baktığınızda, neden engelleyemediler? Gösterilerde göstericiler düzeni sağlar. İsterse o geniş tabanlı kitle güvenliği sağlar. Beşiktaş kulübü bunu yapabilirdi, yapmadı. Neden olaylar çıktı sorusu çok abes. Temel önlemleri almazsanız bunlar yaşanır.

BENZERİNİ ÇOK GÖRECEĞİZ

O zaman şöyle bir toplum inşa ediyorsunuz; “Bazı zorbalar çıkar. İstediği zaman, istediği yerde, istediği eylemi yapabilir” diye tüm dünyaya göstermiş oluyorsunuz. Güçlü devlet bu değil. Hukuk devleti bu değil. Derbideki olayların sorumluluğu, büyük ölçüde güvenlik yönetimine ait. Siyaset, futbol ve hukukun bu kadar iç içe girmiş olduğu Türkiye’de derbide yaşanan olayların benzerini daha çok göreceğiz maalesef.

TOPLUMSAL BİLİNÇLENME GEREKİYOR

Artık hepimiz şiddet mağduru olma endişesiyle yaşıyoruz. Şiddet bir sorun çözme aracı, farkındalığımızı duyurma, iletişim kurma aracı hâline geldi. İnsanlar polis şiddeti mağduru olduğunda ne yapacaklarını biliyorlar mı, bir toplumsal farkındalık var mı, bu yok. Polis şiddeti hakkında ne kadar şikâyet var? Ne kadarı değerlendirildi? Bunun olabilmesi için, toplumda şikâyet etme cesareti olmalı.

Güler Yılmaz
26 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; http://www.taraf.com.tr