Radikal: Taksim’deki miting için binlerce insan meydana aktı

Gezi Parkı olaylarından dolayı Taksim Dayanışması’nın çağrısı üzerine düzenlenen miting başladı. Taksim Meydanı’nda adım atılacak yer kalmadı Gruplar İstiklal Caddesi ve Harbiye üzerinden gelmeye devam ediyor.

taksim-meydani

Meydanın ortasına kurulan sahneden konuşmalar yapıldı. Binlerce insan ‘Her yer Taksim, her yer direniş’, ‘Faşizme karşı omuz omuza’ sloganları atıyor. Meydanda kadın hakları örgütlerinden, siyasi partilere, işçi sınıfı hareketlerinden, öğrenci hareketlerine, Sivas Yağmurluseki Köyü’nden Kazdağları’ndaki yerel direnişçilere kadar çok sayıda topluluk bulunuyor.

‘TAKSİM DAYANIŞMASI’NDAN AÇIKLAMA’

Mitingde, Nazım Hikmet’in Ceviz Ağacı şiiriyle başlayan Taksim Dayanışması’nın açıklamasını Mücella Yapıcı okudu.

Yapıcı, Gezi Parkı’nda başlayıp bütün ülkeye ve dünyaya yayılan direnişin, dayanışmanın ve 13 gündür dinmeyen öfkenin, tepkinin mesajının net olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Buradaki ve ülkenin dört bir yanındaki milyonlar olarak artık eskisi gibi yönetilmek istemiyoruz. Gençler, kadınlar olarak sürekli yok sayılmaktan bıktık. ‘Oyu ben aldım, her şeye ben karar verir, her şeye karışırım’ diyen bir iktidar tarafından baskı görmek istemiyoruz. Haklarımızı, doğamızı ve kentlerimizi gasp eden rantçı zihniyeti seyretmekle yetinmek istemiyoruz. Demokratik katılım kanallarını bütünüyle yok eden, her itirazı düşmanca bir refleksle yanıtlayan, kendisi gibi olmayanların inancına, kimliğine, yaşam tarzına, bilime, sanata saygı duymayan bir iktidar anlayışını reddediyoruz. Biz varız ve buradayız diyoruz.”

Bütün kesimleriyle “artık yeter” diyen halkın, kardeşliğin ve dayanışmanın, Türkiye ve dünya üzerindeki en önemli örneklerinden birini sergilediğini dile getiren Yapıcı, “31 Mayıs 2013 itibariyle Gezi’de yıkımı durduran, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Antakya’da ve Türkiye’nin dört yanında yasaklı meydanları zapt eden halk, artık gücünün farkında” dedi.

Yapıcı, muhatabın meydanlar, taleplerin haklı, hukuki, meşru ve çok basit olduğunu söyleyerek, Taksim Dayanışması’nın taleplerini şöyle sıraladı:

“Gezi Parkı, park olarak kalmalıdır. Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası adı altında ya da başka herhangi bir yapılaşma olmayacağı ve projenin iptal edildiğine dair resmi bir açıklama yapılmalı, Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılmasına ilişkin girişimler durdurulmalıdır.

Taksim Gezi Parkı’ndaki yıkıma karşı direnişten başlayarak halkın en temel demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emri veren, bu emri uygulatan ve uygulayan binlerce insanın yaralanmasına, 3 yurttaşımızın ölmesine neden olan tüm sorumlular, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Hatay, Adana valileri ve emniyet müdürleri olmak üzere tüm sorumlular görevden alınmalı, gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanılması yasaklanmalıdır.

Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için, twit attığı için gözaltına alınan yurttaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılmalıdır.

1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmeli, ifade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmalıdır.”

Yapıcı, her talebi okuduktan sonra katılımcılara “Tamam mı?” diye sordu, “Tamam” yanıtını aldıktan sonra diğer maddeye geçti.

Uğrunda mücadele edilen “üç beş ağacın” çok daha fazla dalı olduğunun görülmesi gerektiğini kaydeden Yapıcı, “Milyonlarca insanın öfkesinin bir anda ortaya çıkmadığı, yıllardır biriken bir tepkinin yansıması olduğu anlaşılmalıdır. Çevreciliği sadece ağaç dikmek zannedenler bilmelidirler ki; bu meydanlarda İstanbul’u katledecek 3. köprü, 3. havaalanı, Kanal İstanbul projelerine karşı da bir itiraz var. Atatürk Orman Çiftliği, ormanlarımız ve akarsularımız başta olmak üzere ekolojik değerlerimizin talanına, HES’lere, nükleer santrallere karşı bir itiraz var. Hem Ortadoğu’da hem de ülkemizde yürütülen savaş siyasetine karşı bir itiraz var. Alevi yurttaşlarımızın hassasiyetlerinin gözetilmemesine, Kürt yurttaşlarımızın eşitlik, barış ve kardeşlik taleplerine ikna edici yanıtlar üretilmemesine itiraz var” diye konuştu.

Yapıcı, gençlerin enerjisi ve yaratıcı zekasından beslenen bu hareketin, haklı taleplerin yerine getirilmesi için ne gerekiyorsa onu yapacak meşruiyete, güce, yaratıcılığa, özgüvene ve güçlü bir dayanışmaya sahip olduğunu vurguladı.

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi’nin yanı sıra çeşitli siyasi partilerin, taraftar gruplarının, sendikaların da katıldığı mitingde, “Taksim bizim, İstanbul bizim”, “Bu daha başlangıç, mücadele sürüyor”, “Hükümet istifa”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Tayyip nerede, çapulcular burada” şeklinde sloganlar atıldı. Bandista, Kardeş Türküler, Mor ve Ötesi sahne aldı.

MEYDAN EMİNÖNÜ’NÜ ANDIRIYOR

Taksim Meydanı ilk bakışta bir zamanların Eminönü’ne benziyor. İşportacılar her yeri doldurmuş durumda. Karpuz satanlar sucular, çay ocakları, ananasçılar, tişörtçüler…. Saymakla bitmez. Meydanda bir tarife bile oluşmuş durumda. Arabasına Che Guera afişi asan karpuzcuda bir tabak karpuz 4 lira, üzerinde TOMA, Çapulcu yazar tişörtler 10 lira, muz 1 lira…

Sivil toplum örgütleri ve siyasi oluşumlar da alanda stantlar açmış broşür dağıtıyor. Kimiyse ‘direnişe destek’ kutularıyla bağış topluyor. Bazı stantların polis barikatlarından oluşması ise kayda değer bir detaydı.

Gezi Parkı’nda en çok ilgiyi hemen girişteki şantiyedeki işçilerin kaldığı barakada kurulan ‘Direniş Müze’ ile ücretsiz yiyecek ve içecek dağıtılan masalar çekiyor. Çadırlarının önünde pek çok insan darbuka, mızıka çalıyor, Gezi Parkı ziyaretine gelenleri bilgilendiriyor, kimi Kardeş Türküler’in beslediği ‘Tencere tava hep aynı hava…’yı dinleyerek vakit geçiriyor. Direnişin ve işgalin ne zamana kadar süreceğine ise tek cevap: ‘Talepler kabul edilinceye kadar’ oluyor.

Fotoğraf: Serkan Ocak

Serkan Ocak
9 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr