Sendika.org: Isparta direnişine açılan soruşturma hak ve özgürlüklere takıldı

Isparta’da Gezi Parkı Direnişi’ne destek için gerçekleştirilen etkinliklere katılan eylemcilere açılan soruşturma savcının “Toplantı ve gösterilere” ilişkin demokratik hakları hatırlatan gerekçeli kararıyla iptal edildi. Kamu adına soruşturmaya gerek olmadığına karar verildi

ısparta

İstanbul’da 31 Mayıs gecesi başlayan ve kısa bir sürede tüm yurda yayılan Gezi Parkı Direnişi’ne destek eylemleri Isparta’da da yankı bulmuş ve binlerce insan sokağa çıkmıştı. Isparta’da gerçekleştirilen eylemlere tüm yurtta olduğu gibi polis müdahale etmiş ve çok sayıda eylemciyi gözaltına alıp haklarında işlem başlatmıştı. Gözaltına alınan eylemcilere 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa muhalefet ve görevli polise mukavemet gerekçesiyle açılan soruşturma Isparta muhalefetinin demokratik kazanımı ile sonuçlandı.

Karar tutanağında; 5 Ağustos 2000 tarihli F Tipi Cezaevi protestosu, ÖDP üyelerinin 7 Ekim 2011 tarihli Afganistan Savaşı protestosu, 24 Nisan 2004 tarihli yükseköğretime ilişkin yasa tasarısına karşı yapılan protesto, 11 Eylül 2000 tarihli İMF protestosu, 25 Şubat 2003 tarihli Irak Savaşı protestosu, 16 Haziran 2003 tarihli “Kadınların Kürt Sorununa Diyalog Çağrısı” çerçevesinde halka açık toplantı, 3 Mayıs 2002 tarihli saldırıda hayatını kaybeden Abant İzzet Baysal Üniversitesi öğrencisi Kenan Mak’ı anma toplantısı, Halkevi üyelerinin 12 Ağustos 2003 tarihli Irak’a asker gönderilmesine karşı protestosu ve İHD üyelerinin 22 Nisan 2000 tarihli F Tipi Cezaevi protestosu sonucunda gözaltına alınan isimlerin AİHM’e yaptıkları başvuru sonucu, AİHM Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. Maddesinin ihlal edildiği belirtildi. Savcı da bu örneklere dayanarak Gezi direnişine ilişkin soruşturma için gerekçeli karar hazırladı.

ısparta 2

Gösteri devleti kızdırsa da, müdahaleyi haklı kılmaz

Gerekçeli kararda şöyle dendi; “Toplantı ve Gösteri Özgürlüğü en temel insan haklarındandır. Demokratik hukuk toplumunda yaşayan her bireyin hoşnutsuzluğunu, itirazını ve taleplerini toplanarak, gösteri ve yürüyüş yaparak bu şekilde kamuoyuna sesini şiddet kullanmadan duyurabilir.

Toplantı ve gösteri, devleti ya da o görüşte olmayanları kızdırabilir, öfkelendirebilir, günlük yaşamın akışını belirli bir ölçüde bozacak karışıklığa ve hasmane tepkilere yol açabilir, trafik düzenini bozabilir. Ancak bu toplanma özgürlüğü hakkına yönelik müdahaleyi haklı kılmaz. Kamu erkleri barışçıl gösterilere belli ölçüde hoşgörülü olmak zorundadır.

Demokratik toplumlarda barışçıl gösterilere makul olmayan kısıtlamalar getirmenin, kuvvet uygulayarak müdahale etmenin, insanların ceza tehdidi ile korkutularak benzeri gösterilerde yer alma hususundaki cesaretlerini kıracak hareketlerden kaçınılması gerekir.”

Aynı kararda şiddet içermeyen eylemlerin zor kullanılarak dağıtılamayacağı, cebir ve şiddete başvurmayan insanların yakalanmayacakları, sadece şiddete başvuranlar hakkında soruşturma ve müeyyide uygulanabilir; Toplantı ve gösteri hakkının izne bağlanamayacağı, belirli bir yer konusunda dayatmada bulunulamayacağı, zaman ile ilgili kısıtlama getirilemeyeceği. Aksi halde bu etkinliğin tümü ile etkisizleştirilmesi anlamına gelebileceği vurgulandı.

Savcı yapılan soruşturma sonucunda, olay görüntülerinin incelenmesinde, şüphelilerin şiddete başvurduklarının tespit edilemediği, kamu malına zarar verildiğine ilişkin herhangi bir tutanağın bulunmadığı, şüphelilerin müştekileri yaraladıkların ilişkin bir delilin bulunmadığı görülmekte diyerek Unsurları itibari ile oluşmayan ve delil bulunmayan suçlamalardan dolayı şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Soruşturma kapatıldı.

Eylemlere katılan ve hakkında soruşturma açılan bir eylemciyle yaptığımız görüşmede eylemci;

“Gezi Direnişi’yle birlikte ayağa kalkan gençlik, tüm Türkiye’de olduğu gibi, Isparta’da da polis şiddeti ve keyfi gözaltılarla durdurulmaya çalışıldı. Fakat savcının gerekçelendirdiği gibi, toplantı ve gösteriler temel hakkımızdır. Ve bu hakkını kullanırken katledilen Gezi direnişçilerinin hesabı sorulana kadar, doğaya ve insan emeğine sahip çıkanlar kazanana kadar mücadelemiz sürecek.” diyerek bu kararı değerlendirdi.

Isparta’da üniversiteliler direnişte polis şiddetiyle hayatını kaybeden eylemcilerin ailelerine mektup yollama kampanyası başlattı.

6 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız;sendika.org