‘Ben diktatör olsam böyle yazabilir miydiniz’ diyen Başbakan yazılan mecrayı kapatarak kendisini artık dünyaca ünlü bir hashtag’a hapsetti: DictatorErdogan. Tepe tepe kullansın, o her şeyin ilacı ‘sandığına’ yapıştırsın.
“Sevgili Başbakan Erdoğan gününüz nasıl geçiyor? Tahmin ediyoruz, işler istediğiniz gibi gitmedi. Örneğin, düne kadar gezegen üstünde birkaç milyon daha az insan isminizi ‘Diktatör’ kelimesiyle yanyana koyuyordu. Fakat bu durum perşembe gecesi #DictatorErdogan dünya trend listesine girmeden çok önceydi! Bir anda Türk olmayan milyonlarca kişi ‘Kimdir bu kötü adam’ diye Wikipedia’ya koştular: Kimdi Kuzey Kore, İran ve Suriye’nin bulunduğu Twitter’ı kapatmaya çalışanların elit kulübe girmeye çalışan? Hiç de orijinal olmayan bir milliyetçi saçmalıkla Twitter’a savaş açarak hakkınızdaki yolsuzluk sızıntılarını önleyebileceğinizi düşündünüz. Ama Twitter size sert cevap verdi. İnsanlar AKP posterlerinin üstüne sprey boyayla (Twitter yasağını aşmaya yarayacak) DNS ayar numaralarını yazıyor. Aslında herkes bu komik yasağı aşmanın iki tık ötesinde.”
**
Bu girizgah teknoloji haberleri veren en önemli sitelerden Mashable’da yer aldı. Perşembe gece yarısı Twitter’ın kapatılmasından bir süre sonra yazılıp siteye koyulmuş. Uluslararası ana akım medyanın CNN’in, BBC’nin, Reuters’ın, AP’nin yahut Wall Street Journal, New York Times gibi büyük gazetelerin bu rezaleti haber yapması tabii ki kaçınılmaz ve beklenen bir şeydi.
Fakat Mashable gibi sahiden siyasetle çok da ilgilenmeyen teknofillerin irili ufaklı sitelerine, ReddIt gibi haberleşme ağlarına dahi düşmek… Bu genç kalabalığa ilk selamı #DictatorErdogan diye vermek… Telafisi olmayan bir hatalar seline kapıldığını gösteriyor Erdoğan’ın.
**
Ne düşünüyordu acaba? Ne olmasını bekliyordu Twitter’ı kapattırırken… Yumruğunu sosyal medyaya vuracak, Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey tırsacak, bizim Başbakan’ın istediği şekilde ses kayıtlarının yayınlanmasını engelleyecek, ortalık durulunca ‘hadi açtım Twitter’ınızı afacanlar’ mı diyecekti?
Dingo’nun ahırını yönetiyor sandı kendisini zaar.
Acilen sıfırlanması gereken milyon avrolar olduğunda gördük ki, paniğe kapıldığında akıllı bir insanın asla yapmayacağı hamleler yapıyor. Hata üstüne hata…
Yine o kayıtlardan anladık ki, çevresinde de onu uyaracak cesarete ve zekaya sahip pek kimse yok. Aptalca bir biat üstüne biat…
Akşam Üsküdar’daki evde oturdular, Twitter’a operasyon yapalım babacım başka çare yok dediler zaar.
Bak yaptılar n’oldu?
Kapatıldığı andan itibaren 2 saatte 2.5 milyon Türkçe twit atıldı. Cuma sabah 10 itibariyle herkes DNS ayarlarını değiştirip, gerekli aplikasyonları telefonlara yükleyip Twitter’a dönmüştü. Meşum ses kayıtlarını yayınlayan hesaplar dahil! AK Parti’nin trolleri, vekilleri, avanesi vs. dışında herkes!
E peki noldu?
Ülkenin adını Kuzey Kore gibi bir ‘demokrasi şampiyonuyla’ yanyana getirdi.
Hakkında konuşulmasını engelleyemedi. Ses kayıtlarının sızmasını durduramadı.
Yani Twitter’ı kapatamadı.
Ya n’oldu?
‘Ben diktatör olsam böyle yazabilir miydiniz’ diyen Başbakan yazılan mecrayı kapatarak kendisini artık dünyaca ünlü bir hashtag’a hapsetti: DictatorErdogan.
Tepe tepe kullansın, o her şeyin ilacı ‘sandığına’ yapıştırsın.
Bu etiketle günler nasıl geçecek, hayat ona gösterecektir.
Ezgi Başaran
21 Mart 2014
Haberin Kaynağı İçin Tıklayınız; Radikal
