Ankara’da Gezi olayları hız kesmezken gençler ya Kızılay’da polise direnişte ya da ellerinde eğlenceli pankartlarla “KuğuluPark karnavalı”nda.
İstanbul için Taksim neyse, Ankara için de Kızılay odur. Başkentin tarihinde ne kadar önemli eylem varsa evsahipliği yapan Kızılay’a şimdi bir de Kuğulu Park eklendi. Farklı sosyo-ekonomik çevreden gelen Kuğulu Park eylemcileriyle Kızılaycıları birleştiren ise polisin biber gazı ve tazyikli suyu oldu.
Ankara’da 31 Mayıs gecesi başlayan Gezi Parkı protestoları 10. gününe girdi. Polis özellikle Ankara’yı birbirine bağlayan yolların kesiştiği yer olan Kızılay’da göstericilerin toplanmasına izin vermemekte kararlı göründü. Bu yüzden de gece gündüz Kızılay Meydanı en sert müdahalelere sahne oldu. Polisler ile göstericilerin karşı karşıya kaldığı yerlerden biri de Kennedy Caddesi oldu.
Geçen hafta içinde polis müdahalesine maruz kalan Kuğulu Park’taki eylemler Gezi Parkı gibi ‘karnaval havasında’ yaşanıyor. Saat 19.00’dan itibaren Ankaralılar Kuğulu Park’a akın ediyor, saat 21.00’den itibaren de Kuğulu ve Tunalı Hilmi Caddesi insan seline dönüşüyor. İlk günlerin acemiliği de gitmiş durumda, artık göstericiler daha organize.
Parkın bir bölümünde çadırlar kurulmuş, gençler sohbette. Cep telefonlarından sanal medyayı takip ediyorlar, bazen de gitarlar eşliğinde şarkılar söylüyorlar. Parkın bir başka yerinde ODTÜ’lü öğrenciler var. Yazı ekibi kurmuşlar, üretilen sloganları kartonlara yazıyorlar, gelen beğendiğini alıp park içinde gezintiye başlıyor. Pankartlardan biri: “90 Nesli Pokemonu yasaklatan çocuktan beri bu kadar sinirlenmemişti!”.
Kuğulu Park’ta pankart açan, slogan atan, sabaha kadar nöbet tutan gençlerle sohbet ediyoruz. Gençlerin büyük bölümü, Gezi Parkı’ndan çıkan ve tüm ülkeyi saran gösterilerin ana amacının ‘özgürlükler’ olduğu görüşünde birleşiyor. Kimi, Köşk’te bekleyen ve inceleme süresi 11 Haziran’da sona eren alkol düzenlemesini, kimi YÖK Yasa tasarısını, kimi üç çocuk ve kürtaj ile ilgili yapılan açıklamaları hatırlatıyor ve “Hükümet yasakları kaldıracağız diye geldi ama yeni yasaklar getirdi, yaşam tarzlarımıza bu kadar müdahale” diyor.
Radikal yazarı Gökçe Aytulu geçen hafta “Senin baban devlet değildi yavrum” başlıklı yazısında, “Birçoğu bilgisayar başında saatlerini geçirirken babaları tarafından ‘ne yapıyorsun onca saat, çık biraz sokağa’ diye çıkışılan çocuklar. İşte o çocuklar artık sokakta. Peki, ‘babaları’ şimdi ne yapacak?” demişti. Ankara’da babalar ve annelerin ne yaptığına da tanıklık ediyoruz. Meydanlara çıkan çocuklarını gizli gizli izliyorlar. Kimi babalar Kuğulu ya da Kızılay’a yakın kafede beklerken, kimileri de sosyal medya üzerinden çocuklarının nerede ne yaptıklarını takip ediyor, onlar yataklarına girmeden uyumuyor.
Kızılay dün zirve yaptı
Bu arada Gezi Parkı eylemlerine destek veren Kızılay Meydanı, son 10 günün en büyük ikinci kalabalığına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın Ankara’ya gelip konuşma yaptığı saatlerde sahne oldu. Binlerce kişi ellerinde çeşitli sivil toplum örgütlerinin flamaları ve Türk bayrakları ile önceki gece polis müdahalesinin yaşandığı Kızılay meydanını doldurarak sloganlar attı. Kuğulu Park’ta da kalabalık her geçen saat arttı.
TOMA’ladıkça kaçan ateşböceği
Kuğulu’daki pankartlardan: “Sağ yanımda TOMA var sol yanıma dönder beni”, “90 Nesli Pokemonu yasaklatan çocuktan beri bu kadar sinirlenmemişti!”, “Kardeşi gaz yerken barikata yardım etmeyenler bizden değildir”, “Kadınlar yemek değil devrim yapar”, “Biz direnişi ayık sevdik”, “TOMA’ladıkça kaçan ateş böceğim misin”, “Çiftlik bizim park bizim, toprak bizim, vatan bizim hükümet istifa”, “Bu direniş 30 yıldır Amed de, Cizre de, Hakkâri de, Dersim de selam ediyor. Sen de gözünü aç!”, “Biber gazı cinsel gücü arttırıyor!”, “İsyan insanlaşmadır, artık herkesin bir hikâyesi var”, “Kadın-kadın, erkek-erkek, kadın-erkek… Aşk örgütlenmektir”, “Aşıksan vur saza, polissen bas gaza, Başbakansan kaç Fas’a TOMA’dan sevgiler:))”
Yurdagül Şimşek
10 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr
