Radikal: Gezi’de ‘göz çıkaran’ polisi bulmak için 18 ay sonra ifade

Okan Özçelik, polisin Gezi Parkı’nı terk ettiği 1 Haziran 2013 günü park içinde video çekim yaparken, başına gelen biber gazı kapsülüyle gözünü kaybetmiş, ancak o anı da görüntülemişti. Bu olayla ilgili olarak 18 ay sonra bir polis ifadeye çağrıldı.

göz

İstanbul ’da Gezi Parkı eylemlerini cep telefonuyla çekerken, polisin attığı biber gazı fişeğiyle yaralanan Okan Özçelik gözünü kaybetmişti. Elde, kendisine ateş eden polisin görüntüleri olduğu halde Özçelik’in vurulmasına ilişkin 18 aydır ilerleme sağlanamıyordu. Bir buçuk yılın sonunda ilk adım atıldı: Özçelik’e ateş ettiği iddiasıyla ‘B-02-127’, ‘B-02-133’ ve ‘B-02-120’ numaralı kaskı takan ve 560 numaralı yeleği giyen polisler ifadeye çağrıldı. Ayrıca Özçelik’in çektiği, vurulduğu ana ilişkin görüntüler de bilirkişiye verildi.

İstanbul’da, geçen yıl 1 Haziran’da Gezi Parkı eylemine katılan Okan Özçelik, parkın polislerce boşaltıldığı saatlerde eylemcileri görüntülemeye başlamıştı. Bu sırada, Çevik Kuvvet grubundaki kasklı bir polis, biber gazı tüfeğiyle Özçelik’i hedef almıştı. Sol gözüne kapsül isabet eden Özçelik, bir gözünü kaybetmişti. Özçelik, İstanbul 4. İdari Mahkemesi’nde dava açmıştı. İstanbul Valiliği tarafından gönderilen savunmada, “Arşiv kayıtlarımızda Okan Özçelik isimli şahıs (hakkında) gözaltına alma veya herhangi bir işlem yapılmamıştır” denilmişti. Valilik, kendilerine atfedilebilecek bir hizmet kusurunun bulunmadığını savunmuş, yargılama giderlerinin de Özçelik tarafından ödenmesini istemişti. İçişleri Bakanlığı’ndan gönderilen 3 Ekim 2013 tarihli yanıtta ise “Davacı taraf sadece soyut iddialar ileri sürmekte, zarar ile idarenin eylemi arasında nasıl bir illiyet olduğunu ortaya koyamamaktadır” ifadeleri kullanılmış, “Davacının zararları belli değildir” denilmişti.

GÖRÜNTÜLER BİLİRKİŞİDE

Özçelik’in 6 Haziran 2013’te yaptığı şikayet, diğer Gezi şiddeti dosyalarıyla birleştirildiği için soruşturmada hiçbir ilerleme sağlanamadı ve avukat Aslı Kazan Gilmore’nin girişimleri sonucunda dosyası ayrıldı. Savcı Mehmet Selim Kiraz, bugün İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazdığı yazıda; ‘B-02-127’, ‘B-02-133’ ve ‘B-02-120’ kask numaralı ve 560 yelek numaralı görevlilerin tespit edilerek, ifadeleri alınmak üzere çarşamba günü savcılığa gönderilmesini istedi. Ayrıca Özçelik’in çektiği görüntüler, bilirkişi incelemesi için Ulusal Kriminal Büro’ya teslim edildi.

Avukat Kazan, Özçelik’in çektiği görüntülerin defalarca ana haber bültenlerinde yayınlandığı ve bir belgesele konu olduğu halde savcılık dosyasına istenmediğine dikkat çekti. Bu soruşturmada da 18 aydır işlem yapılmadığını kaydeden Gilmore, “Bugün Berkin Elvan dosyası dahil, hiçbir soruşturmada bir gelişme olmuyor. Bu, polislerin korunup kollanmaya çalışılmasından kaynaklanıyor. Emniyet’le danışıklı dövüş halinde iş yapılıyor. Müzekkerelere cevap verilmediği halde savcılık, emniyet hakkında işlem yapmıyor” dedi.

3 Aralık 2014 

Haberin devamı için tıklayın; radikal.com.tr