Kentsel dönüşümün kurbanlarından tiyatro da tabii ki Gezi’ye sessiz kalamazdı
İki sezondur başları ‘özelleştirme, kapatılma’ tasarılarıyla dertte olan, mekânları kentsel dönüşüm projelerine kurban giden, sanatsal üretimleri ‘genel ahlak tornasından’ geçirilmeye çalışılan, kısacası baskı atmosferini derinden hisseden tiyatrocuların Gezi Direnişi’ne uzak kalmaları beklenemezdi. Parktaki işgal günlerinin başından itibaren varlıklarını hissettirdiler. Parkta spontane gösteriler de yaptılar, çocuklarla atölyeler de… Ama galiba seyircinin asıl beklediği ‘Gezi ve direniş oyunları’ üretmeleriydi. Beklentileri boşa çıkarmadılar. Gezi oyunlarını anımsamanın vaktidir…
Gezerken: Direniş birinci haftasındayken, yazarlar Özen Yula, Cem Uslu ve Yiğit Sertdemir @renklisahne hesabından bir tweet aldı: “Yazarlardan yaşananları sahneye taşıyacak oyunlar istiyoruz!” Sadece üç gün sonra, 8 Haziran’da ‘Gezerken’ Gezi Parkı’nda sahne aldı! Mirza Metin’in de aralarında olduğu dört yazar ‘Gezerken’i yaratmıştı. Gezi’yi dört figürün gözünden anlatan ‘Gezerken’; Sevinç Erbulak, Sermet Yeşil, Erdem Akakçe ve Serkan Altıntaş’ın performanslarıyla yaz boyu; Gezi ruhunun ait olduğu yerde, parklarda sahnelendi… Etraflarında bağdaş kuran izleyicilerin gözlerinde ışıltılar bırakan bir oyundu…
Taksim Meydanı Müzikali: Yazar ve yönetmen Mehmet Ergen oyunu yazmaya Taksim Meydanı’ndaki devlet şiddeti ve direniş sürerken karar vermiş. Talimhane Tiyatrosu yapımı müzikal, Türkiye’den insan portrelerini Gezi günlerinde bir karakolda buluşturup epizodik bir anlatımla akıyordu. Oyun toplumsal bir eleştiri yapmaya soyunurken bir yandan da Gezi günlerinin dökümünü yapıyordu. Mizahı ve politik eleştirisi kaba bir hatta yol almış olsa da müzikleri ve oyuncu performansıyla sokaklardaki coşkulu yaz günlerini anımsatan bir oyundu.
Artık Hiç Bişi Eskisi Gibi Olmayacak! Sil Gözyaşlarını!: Ankaralı topluluk Mek’An’ın oyunu; direnişi Ankara sokaklarından evsiz bir gencin sarsıcı deneyimleri üzerinden anlattı. Etkileyiciliğini oyuncusu Ahmet Melih Yılmaz’dan alan oyun, Ankara’nın Gezi günlerini yaşattı seyircisine. Diken üstünde izlenilen bu çarpıcı oyun adeta ‘Gezerken’in Ankara halkasıydı …
Makas Oyunları, İstanbul – Kısa Oyunlar Projesi: DOT, güncel politik metinlerden oluşan ‘Makas Oyunları’ projesinin İstanbul ayağı için verimli bir çalışmaya imza attı. İngiliz yazarlar Stef Smith ve Davey Anderson ile Hakan Günday, Berkun Oya, Derem Çıray ve Ayfer Tunç’u bir araya getirdi. Altı gün boyunca gazeteci, sosyolog ve aktivist-avukatlardan Gezi’yi dinlediler. Odağında İstanbul olan altı oyun, İstanbul Tiyatro Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak seyirciyle buluştu.
Karabatak: D22’nin oyunu “Haziran’ın güzel çocuklarına” adanmıştı. Berkay Ateş’in yazıp yönettiği oyunu ekip üyeleri “2014 Türkiyesi’nin bir panoraması niteliğinde” diye tarif ediyor. Ateş, Gezi sürecini bir performans tasarımı olarak aktarıyor… Tıpkı ‘isyan günlerinde’ birbirini hiç tanımayan insanların; konuşmadan, el ele tutuşması ve baskıya karşı dayanışma içinde reaksiyon göstermesi gibi…
Kırmızı: Tiyatro Hal’in Iraz Yöntem imzalı oyunu ‘Kırmızı’ da Gezi’ye selam çakan işlerden. Yöntem ile Güney Zeki Göker’in yönettiği ‘Kırmızı’, seyirciyi bir sorgu odasında oynanan oyuna şahit ediyor. Adalet ve hukuk sistemine eleştiri getiren oyun, Gezi’ye dair dokunuşlar içeriyor.
Bahar Çuhadar
31 Mayıs 2014
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr
