Radikal: Başbakan Erdoğan’dan BM’ye eleştiri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Siirt Günleri’nin gala gecesi kapanış programına katıldı. Erdoğan, ” BM’yi 5 daimi üyenin iki dudağı arasına hapsetmek asla demokratik değildir. Antidemokratiktir. 1. Dünya Savaşı’nın koşullarında alınmış bir karar diye bu böyle bir kalacak. Gençler bir kampanya başlattı, dünya 5’ten büyüktür. Ben de bu kampanyayı destekliyorum”

tayyip

Başbakan Erdoğan Siirt Günleri Kapanış Programı’nda gündemi değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , eleştiri oklarının hedefinde ise Birleşmiş Milletler vardı.

Başbakan Erdoğan burada yaptığı konuşmasından, ”Siirt’in eniştesi olmanın gururunu hep yaşadım, inşallah son nefesime kadar da bu gururu yaşayacağım” dedi. Erdoğan ilk dönemde Siirt milletvekili olmanın da gururunu yaşadığınıda belirterek, “Yiğit düştüğü yerden kalkarmış. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum dönemde Siirt’te yaptığım bir konuşma vesilesiyle belediye başkanlığımı elimden almışlardı” şeklinde konuştu. Erdoğan şöyle devam etti:

“Belediye başkanlığını elimden alanlar, öyle zannediyorum ki, Siirt’te tekrar orada milletvekili olduğum zaman herhalde bunun bedelinin ne kadar ağır olduğunu anlamışlardır. Tabii bunun bir vefa borcu var. Bu vefa borcunu ömrüm boyunca omuzlarımda ve yüreğimde taşıyacağım. Benim için İstanbul neyse, Siirt de odur; Rize neyse, Siirt de odur. Elbette bir Başbakan için 81 vilayetin tamamına aynı nazarla bakması gerekir, aynı nazarla da bakıyorum. Ancak İstanbul, Rize ve Siirt, hiç kuşkusuz, hatıralarından dolayı benim için çok müstesna bir yere sahiptirler. 11 yıl boyunca, tüm Türkiye gibi, 80 vilayetimiz gibi, Siirt’e de tarihi nitelikte hizmetler götürdük, yatırımlar götürdük, çok önemli eserler kazandırdık. Bitti mi? Hayır. Daha yapılacak çok işler var. Az önce izledik. Bütün bu tarihi eserleri izlerken işte bütün bunların başta valimiz olmak üzere merkezi yönetim dahil bunların renovasyonlarının, restorasyonlarının yapılması suretiyle hem bugüne hem geleceğe kazandırılması gerekiyor.”

SİİRT YATIRIMLARI

Siirt’te eğitime çok büyük destek verdiklerini ve bin 365 yeni dersliği şehre kazandırdıklarını belirten Erdoğan, Siirt’teki okullara gönderdikleri bilgisayar sayısının 5 bin rakamına ulaştığını söyledi. Erdoğan, Siirt’in yüzyıllardır hayali olan üniversiteyi kurduklarına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“6 fakülte, 1 yüksekokul ve 4 meslek yüksekokulu ile Siirt’i hayalleriyle buluşturduklarını söyledi.Yurtlarla, pansiyonlarla, gençlik ve spor yatırımlarıyla Siirt’i veSiirt’in gençlerini her alanda desteklediklerini ifade eden Erdoğan, sağlıkta Siirt için yaptıkları yatırım tutarının 106 milyon liraya ulaştığını, adaletsarayını tamamlayıp açtıklarını, TOKİ eliyle 869 konut inşa ettiklerini ve bunları hak sahiplerine dağıttıklarını anlattı. Erdoğan, “İnşallah, hükümet olarak bizim bu yatırımlarımız artarak devam edecek. Bizim yatırımlarımız arttıkça, özel sektörümüz de arkadan geliyor ve gelecek. Siirt’in büyümesi, gelişmesi devam edecek. Ve Siirt şu anda barajlarıylada gerek enerji üretiminde gerekse çevrecilik noktasında çok önemli projelere damgasını vuruyor. Birçok biten barajları açtık, açıyoruz. Bundan dolayı da yine değerli hemşehrimiz Nihat Özdemir beye de huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Siirt’e yaptığı bu yatırımlar nedeniyle” dedi.

“HER ENGELLEMEYE DE BİRLİKTE GÖĞÜS GERECEĞİZ”

Erdoğan, çözüm süreciyle birlikte bütün bu yatırımlar birlikte yürdüğünü belirterek, “Doğuda bu sorunlar olmamış olsa orda yatırımlar patlardı, ama çözüm süreciyle birlikte bunlarından önüne geçeceğiz. Kardeşlik sürecini kim sabote ederse vebal altında kalır. Herkes sürecin devamı için azami derecede hassas olmalıdır. Allah’ın izniyle bin yıllık geleneği birlikte geleceğe taşıyacağız. Birileri geliyor diye diğerleri niye kaçsın. Şiddetin olmadığı, yumrukların değil, sıkılı olmayan ellerin tokalaştığı bir sürecin başlaması lazım. İnşallah her meselemizi çözüme kavuşturacağız. Bunu sabote etmeye yönelik her engellemeye de birlikte göğüs gereceğiz. Biz 2023 hedeflerimiz doğrultusunda bu sürecin daha iyi seviyelere taşınması için azami derecede hassas olacağız. Biz bu topraklarda beraber yaşadık beraber büyüdük Allahın izniyle bunu geleceğe beraber taşıyacağız” şeklinde konuştu.”

“YA ELİMİZLE MÜDAHALE EDECEĞİZ, YA DİLİMİZLE MÜDAHALE EDECEĞİZ”

“Kimyasal silah elbetteki çok önemli ama 100 bin kişinin önemi bizim için bir değer etmiyor mu? Onlar can değil mi? Onlar için biz ses çıkarmayacak mıyız?” diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

” Yaklaşık 2 buçuk senedir 100 bin insan öldü, milyonlarca insan yerinden yurdundan oldu, Rejim tarafından yapılan kimyasal saldırıyla çoluk çocuk binlerce insan öldü. Şunu ifade etmem gerekirki BM bu olayda varlığını tekrar sorgulatır hale getirmiştir. Kardeşlerim şunu unutmayın; “zulme rıza zulümdür. Unutmayın, zulüme rıza zulümdür. Zulüm ile abad olunmaz. Ya elimizle müdahale edeceğiz, ya dilimizle müdahale edeceğiz, ya da bunları yapamıyorsak kalben buğz edeceğiz. BM susmuş, insanlık dramını seyretmekle yetinmiştir. BM’nin adım atmaması insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. BM’yi 5 daimi üyenin iki dudağı arasına hapsetmek asla demokratik değildir. Antidemokratiktir. 1. Dünya Savaşı’nın koşullarında alınmış bir karar diye bu böyle bir kalacak. Gençler bir kampanya başlattı, dünya 5’ten büyüktür. Ben de bu kampanyayı destekliyorum.”

“ESMA’LAR ÖLMESİN”

Başbakan Erdoğan, “76 milyonluk bir ülkenin halkının bana verdiği yetkinin gereğini yapıyorum” diyerek şunları kaydetti:

“Aynı şeyi Mısır’da görüyoruz. Vicdanımızın sesini duymak zorundayız. İstiyoruz ki o keskin nişancıların şehit ettiği Esma’lar ölmesin. Vücutlarında mermi izi olmayan o yavrular yerde yatıyor. O soluk bedenler olmasın. BM’de akan kanın durması için BM’nin adım atmasını istediğimizi, bunun olmaması halinde de atılacak her adımı desteklediğimizi söyledik. Esad rejimi süratle işbaşından çekilmeli ve yaşayabileceği bir ülkeye gitmelidir.”

1 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; hurriyet.com.tr