Evrensel: Meydanlardan Forumlara Gezi

nazan

ABD’de 2011’de ortaya çıkan Occupy (İşgal et!) hareketinin başlıca sloganı “Biz yüzde 99’uz” (We are the 99 yüzde) idi. Başbakan ise, Gezi direnişini hedef alırken ısrarla ‘kendine ait’ yüzde 50’lik bir kitleden, yüzde 50’den oluşan bir milletten bahsediyor. Şimdilerde Gezi Parkı devlet zoruyla, ardında onca can bırakarak, steril ve halka kapalı, polise ve dozerlere açık hale getirilmişken, öfke ve umutla parklarda toplanan forumların önünde yeni imkanlar var: Başbakanın ‘bunlar’ dediği yüzde 50’yi, yüzde 99’a tamamlamak. Ankara’da eylemlerin ilk gününden beri polis şiddetinin Ziya Gökalp’te, Sakarya’da, Kızılay Meydanı’nda, Kennedy’de, Tunalı’da, YüzüncüYıl’da dağınık olarak kendini göstermesi, göstericilerin de Kuğulu Park dışında alanları tutmasını zorlaştırmıştı. Şimdi, son günlerde Dikmen’de yoğunlaşan polis şiddeti devam ederken, bir yandan da geceleri parklarda forumlar düzenleniyor. Semtine göre katılımcıların sosyoekonomik durumları değişiklik gösterse de, forumlarda herkes için ortak bir öğretici unsur var: Sözün ve eylemin yeniden anlam kazanması. Kamusal alanların tekrar yaşayan alanlara dönüştürülmesi ve Çaldıran Parkı’nın isminin halk tarafından Ethem Sarısülük Parkı olarak değiştirilmesi örneğinde olduğu gibi, isteklerin iktidardan ‘talep edilmesi’ yerine katılımcılar tarafından gerçekleştirilmesi direnişin önemli kazanımlarından biri.

‘FORUMLAR SÖNÜMLEME DEĞİL’

Gezi direnişinin yaygın forumlara dönüşmesini ‘sönümlenme’ olarak görmek hata olur. Kendiliğinden yayılan forumların daha da artması, sözün çoğalması için iyi bir fırsat. Gezi eylemleri ilk gününden beri, hiyerarşik bir yapıdan beslenmeyen, aksine, yatay iletişim kanallarıyla kendi kendini örgütleyen bir hareket. Merkezileştirme ve akıl dayatma eğilimlerinin karşısında bizzat eylemlilik halinin kendisi duruyor. Forumların merkezileşmek yerine, kendi yerel dinamiğinde ama birbirinden haberdar kalması, gerektiğinde ortak gündem oluşturmaları, henüz forum kurulmamış mahallelere de yayılmasını kolaylaştıracak. Kuğulu Parkı gibi orta sınıfın/beyaz yakalıların katılım gösterdiği forumların yanında, Mamak ve Tuzluçayır gibi mavi yakalıların ağırlıkla oturduğu yerlerin de forumlarla sözlerini üretmesi; her şeyi betona tahvil eden bir iktidar anlayışına karşı kendi kendini yönetmeye doğru bir adımdır. Genç işsizlik oranının yüzde 25’lere dayandığını göz önünde bulundurursak, güvencesizlerin, işçilerin ve işsizlerin henüz söyleyecek çok sözü var. Forumlar, AKP’nin seçmen kitlesindeki mavi yakalılara ve işsizlere de yer açarak, güvencesizlerin, AKP’nin canhıraş taşıyıcılığını yapan yeni zenginleştirdiği çıkar zümresiyle bağlarını koparmasına aracılık edebilirse, Gezi Direnişi tektipleştirme karşısında demokratik yeni bir ülkenin simgesi olacak.

‘HALKLARIN EŞİTLİĞİ TEMELİNDE BARIŞ İÇİN’

Forumların mavi yakalı mahallelere yayılmasının, yani mekansal olarak genişlemesinin yanında, bir diğer önemli unsur da sözün içeriğinin genişlemesi. Bu bağlamda Kürt sorununun çözümü için, zaten oyalama süreci içinde olan AKP iktidarını kendi barışını dayatacak yegane aktör olmaktan çıkaracak temel unsur, forumların kendi barış sözleridir. Forumların kendini yönetmenin, hayatı ve gelecegi örgütlemenin yerel mekanizmalarına dönüşmesi ve demokratikleşme girişimleri, halkların eşitliği temelindeki bir barışın da teminatı olacaktır.

(*) A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi/  Araştırma Görevlisi

Nazan Bedirhanoğlu
10 Temmuz 2013
Kaynak; evrensel.net