Medikal Akademi: Biber gazından korunmak için yapılması gerekenler ve tedavi seçenekleri

itoİstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği, son günlerde yaşanan toplumsal olaylarda yoğun şekilde kullanılmaya başlanan biber gazı ve benzeri gazlardan korunmak için kapsamlı birer dosya yayınladı. Hem hekimler hem de halk için hazırlanan bilgi dosyalarında bu gazların nitelikleri, yarattıkları zararlı etkiler, korunma yolları ve hekimler için gaza maruz kalmış kişilerin tedavisi konusunda oldukça önemli bilgiler bulunuyor. Hekimler için hazırlanan bilgi dosyasına ulaşmak için sayfanın en sonunda bulunan linke tıklayınız.

Yayınlanan bu bilgileri okurlarımızın dikkatine sunuyoruz:

İstanbul Tabip Odası tarafından yayımlanan dosya şöyle:
2 adet gaz kullanılmaktadır;
1-    CS gazı (aslında gözyaşartıcı gazlar grubunda yer alan ancak yanlışlıkla biber gazı diye bilinen gaz) özellikle gözleri yakar ve soluk almayı zorlaştırır.
2-    CR gazı ; özellikle ciltte yoğun yanma ve kaşıntı hissi meydana getirir ve daha yoğun soluk almakta zorluk yaratır.

1. Gaza maruz kalma sonucu göz yanması meydana geleceğinden mümkün ise gözü dışarıdan hava almayacak şekilde kapatacak gözlükler (havuz ve deniz gözlükleri) kullanılması uygundur.
2. Nefes aldığınızda ciğerlerinize dolup yakacağı için maske kullanmak uygun olacaktır.
3. Özellikle 2 no’lu gaz atıldığında kıyafetinize bulaşıp kıyafet üstünde kalacak ve cildinizi yakmaya devam edecektir. Bu nedenle yedek kıyafet getirmeniz ve gaza maruz kaldıktan sonra değiştirmeniz  uzun süreli etkiden sizi koruyacaktır. Gaza maruz kalmış kıyafetinizi plastik torbaya koyup ağzını sıkıca bağlayınız.

•    Tanısı konulmuş kalp rahatsızlığı, astım, KOAH benzeri akciğer rahatsızlığı olanlar ve alerjik bünyesi olanların gaza maruz kalması daha da tehlikelidir.
•    Gaza maruz kalma olasılığı yüksek olan durumlarda kesinlikle kontakt lens kullanılmamalıdır. Kontakt lens ile gaza maruz kalındığında gözde ciddi problemler oluşmaktadır.

GAZLA TEMAS HALİNDE YAPILACAKLAR:
1. Bir no’lu gaza maruz kaldığınızda özellikle gözleriniz yanacak ve soluk almakta zorlanacaksınız. Bu durumda bol suyla (yarı su, yarı rennie, talcid  gibi antiasid katılmış suyla da aynı işlemin yapılması uygundur) gözlerinizi yıkayınız ve rahat soluk almak için mümkünse oturup geriye doğru 45 derece açı verecek şekilde arkaya yaslanınız. Başınızı yukarı doğru kaldırarak nefes alıp veriniz.
2. İki no’lu gaza maruz kalma durumunda cildinizde şiddetli yanma olacak ve nefes almakta zorlanacaksınız. Bu durumda yağlı bir sıvıyla (süt, bebe yağı, normal yağ vs.) ile bölgeyi yıkadıktan sonra bir bezle siliniz. İşlemi birkaç kere tekrar ediniz. Bu uygulamadaki amaç maddeyi çözüp ciltten uzaklaştırmaktır.
Rahat soluk almak için mümkünse oturup 45 derece açı verecek şekilde arkaya yaslanınız. Başınızı yukarı doğru kaldırarak nefes alıp veriniz.

YANLIŞ BİLİNENLER :
•    Lütfen gaz maruziyeti sonrası gözünüze limon sıkmayınız. Yararı olmadığı gibi gözünüze zararı olacaktır.
•    Cildinizi yakan 2 no’lu gaz için su kullanmayınız, daha fazla yanmaya neden olmaktadır.

BAŞINIZA GELEBİLECEK TIBBİ ACİLLERDE İLK YARDIM 

KANAMA :
Herhangi bir yerinizde kesik, kanama olursa cildi olabildiğince bir araya getirip temiz bir bezle üzerine baskı yapınız. Kanama bezi kirletirse ve ıslatırsa bu bezi kaldırmadan üzerine daha fazla bez koyup bastırınız. Lütfen en az 5 dakika süreyle baskı uygulayıp ardından en kısa zamanda sağlık ekiplerine ulaşmaya çalışınız.

BURUN KANAMASI:
Başınızı öne doğru eğip, burun kanatlarınıza (burnun yumuşak olduğu uç kısım) en az 5 dk baskı yaparak en yakın sağlık ekibine doğru gidiniz.

BİLİNÇ KAYBI :
Bilinci kaybolan kişileri (omuzlarına vurup sarstığınızda hiçbir tepki vermeyen) eğer soluk alıyorlarsa dikkatlice yan taraflarına çevirip ağzın yere doğru bakmasını sağlayınız ve başlarını hafifçe geriye doğru çekiniz (bu şekilde ağızda birikecek salya, kusmuk vb sıvılar yere doğru akacak ve dilin geriye doğru kayıp soluk yolunu tıkaması engellenecektir).

KIRIK, ÇIKIK ve BURKULMA :
Etkilenen bölgeyi hareket ettirmeyip soğuk uygulayınız. Mümkünse dergi, gazete gibi sertçe bir cisimle hareket ettirmeden sarıp hareketsiz hale getiriniz. Mümkünse etkilenen bölgeyi kalp seviyesinden yukarıda tutunuz.

BAYILMALAR :
Baygınlık geçiren ve/veya yüzü solgunlaşıp terleyen, başı dönen kişileri yere sırtüstü  yatırıp ayaklarını yerden 30 cm yukarı kaldırınız. KAFATASI ve OMURGA ZEDELENMELERİ :
Yüksekten düşen veya başına aldığı darbeyle yaralanan kişileri mümkün olduğunca hareket ettirmeyip hemen ambulansla naklini sağlamaya çalışınız

Türk Tabipleri Birliği tarafından halk için yayımlanan bilgi dosyası

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ TOPLUMSAL OLAYLARDA KULLANILAN KİMYASAL SİLAHLARA İLİŞKİN BİLGİ NOTU

ttb-logoGüvenlik kuvvetleri tarafından toplumsal olaylara müdahale amacıyla kullanılan maddeler, birçok sağlık etkisi bulunan kimyasal maddelerdir. Bu amaçla kullanılan maddeler çok çeşitlidir ancak üç ana grupta toplanmaktadır:

  • Göz yaşartıcılar
  • Aksırtıcı kimyasal gazlar
  • Kusturucular

Göz yaşartıcı gazların sağlık etkileri ile ilgili çok fazla sayıda çalışma olmamasına karşılık az sayıdaki çalışma bile zararlı etkilerini ortaya koymaktadır. Güvenlik kuvvetleri tarafından toplumsal olaylara müdahalelerde kullanılan göz yaşartıcı gazlar geniş bir kimyasal grubu oluşturmakta ve “kimyasal silah” olarak nitelendirilmektedir.1969 yılında, seksen ülke Cenevre Protokolünde yasaklanan kimyasal silahlar arasında gaz bombalarının da olmasını istemiştir. Toksik potansiyelleri hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu bildirmiş ve hiçbir durumda kullanımına izin verilmemesini belirtmişlerdir. Bununla birlikte gaz bombaları ABD, İngiltere, İrlanda, Vietnam, Filipinler, Şili, Panama, Güney Kore, Gazze, İsrail, Irak, Türkiye, Mısır vb. de yaygın olarak kullanılmaktadır.

Gaz bombası olarak adlandırılan bu kimyasal silahların içerisinde kullanılan kimyasal maddelerin 15 farklı türü vardır. Bu maddeler kimyasal yapılarına göre adlandırılmakta ve çoğunlukla gaz bomba fişek ve kapsüllerinin üzerinde harf kısaltmaları ile belirtilmektedirler. Sağlık etkileri çoğunlukla ortak olmakla birlikte gazın cinsine göre bazı belirtiler değişebilmekte ya da ön planda olabilmektedir. En yaygın kullanılan dört tipi vardır.Bunlar:

  • CS kısaltması ile kullanılan: Chlorobenzylidenemalononitrile
  • CN kısaltması ile kullanılan: Chloroacetophenone
  • DM kısaltması ile kullanılan: Chlorodihydrophenarsazine
  • OC kısaltması ile kullanılan: Oleoresincapsicum (Biber gazı olarak adlandıılmaktadır)

Türkiye’de resmi makamların verdikleri bilgilere göre OC ve CS kullanılmaktadır.

Göz yaşartıcı gazlar;

  • Deri, göz ve solunum yollarında ciddi düzeyde tahriş ve tahribat yaratır.
  • Etkileri saniyeler içerisinde başlayarak bir saate kadar sürebilir.  Deriden emilip sinir uçlarında biriktiğinden kişinin maddenin etkisinden kurtulması saatler alabilmektedir.
  • Kullanılan maddeler
    • Aşırı miktarda atıldıysa
    • Kapalı ortamlarda kullanıldıysa ve kişiler gazla uzun süre temas etmek zorunda kalmışlarsa
    • Soluk alıp verme sayısı yüksek olan bireyler varsa sağlık etkilerinin daha yoğun olduğu belirtilmektedir.
    • Kullanılan maddeler geç ortaya çıkan sağlık sorunlarına da yol açabilmektedirler.
    • Yüksek miktarlarda ve uzamış temas nedeniyle sağlık riskleri çok ciddidir ve ölüme bile yol açabileceği saptanmıştır.

Oluşan sağlık etkileri aşağıdaki başlıklarda özetlenebilir:

GÖZ

  • Gözlerde tahriş, yanma, gözyaşında artma, ağrı, kimyasal nedenli göz kapağı iltihabı, gözde kızarma ve göz kapaklarının istemsiz kasılmasına neden olurlar.
  • Gözde kornea adı verilen tabakaya etkileri bulunmaktadır. Özellikle tekrarlayan temaslarda kornea tabakası ile ilgi sorunlar ortaya çıkmakta, bu olgularda göz kuruluğu şikayeti uzun süreli devam etmektedir.
  • Yapılan bazı çalışmalar biber gazının gözün çeşitli bölgelerinde hasarlar oluşturduğunu ortaya koymuştur.

CİLT

  • Ciltte yanma, tahriş, kızarıklık ortaya çıkabilmekte, çok yüksek miktar gazla temas edilmesi halinde deride yanıklar olabilmektedir.
  • Hayvanlarda yapılan deneylerde burundan başlayarak akciğerlere kadar bütün solunum yollarında hasar yarattığı ve toksik etkiye yol açtığı belirlenmiştir.

SİNDİRİM SİSTEMİ

  • Yapılan bazı çalışmalar, on iki parmak bağırsağında hasara yol açarak yağ emilimini etkilediğini ve tekrarlayan temaslarda karaciğerde doku ölümüne yol açtığını göstermiştir.

SOLUNUM VE DOLAŞIM SİSTEMİ
Göz yaşartıcı gazlar ve biber gazları solunum yollarında ciddi etkiler göstermektedirler. Burun ve boğazda yanma, burun akıntısı, aşırı tükrük salgısı, göğüste sıkışıklık hissi, öksürük gibi belirtiler sık görülmektedir.

  • Biber gazı solunum yollarında daralmaya neden olmaktadır, özellikle astım hastalarında solunum yetmezliğine neden olabilmektedir.
  • Gazın solunması, soluk alamama, kalp atışlarının yavaşlaması, ana atardamarda kan basıncının bozulması ve basıncın iniş çıkışlarına neden olması, solunum yolarının daralması, solunum hızının aşırı artması, tansiyonun düşmesi gibi etkilere yol açabilmektedir.
  • Biber gazı ile yüksek miktarlarda temas kalp ritmini bozabilmektedir.
  • Yapılan hayvan deneylerinde uzamış temas sonrası akciğer hasarı nedenli ölümler saptanmıştır.

Sağlık etkileri Tablo 1’de özetlenmiştir.

DİĞER ETKİLER
Yukarıda belirtilenlerin dışında bulantı, kusma, fenalık hissi, ishal, ışığa aşırı duyarlılık, başağrısı, ajitasyon, kişinin yer ve zaman algısı ile ilgili sorunlar ve panik de rastlanan belirtilerdir. Biber gazıyla tekrarlayan bir şekilde temas etmek kalıcı etkiler doğurarak gözde kornea tabakasının duyarlılığında ve görme keskinliğinde azalmaya neden olabilir ve ciltte dermatit yapabilir.

Biber gazının sağlık etkileri astım, zatürre, amfizem gibi solunum yolu hastalığı olanlarda, kalp sorunu olanlarda, tanı konmamış anevrizması olanlarda, çocuklarda, yaşlı ve bağışıklık sistemi yetmezliği olanlarda ve gebelerde daha belirgindir. Bu nedenle özellikle alerjik bünyeli kişiler, astım, KOAH ve benzeri solunum yolu hastalıkları olanlar ve kalp hastaları risk altındadır. Gebelik üzerine etkilerine ilişkin yeterli çalışma yoktur ancak gazla direkt temasın gebelerde düşük ve erken doğum riskini arttırdığı bildirilmektedir.

ÖLÜM RİSKİ
Biber gazı kullanımında ani olarak gelişen üst solunum yolunun alerjik ödemi ölüme neden olabilmektedir. Göz yaşartıcı gazların var olduğu ölümlerin tümünde ağır solunum yolu sorunları, akciğer ödemi ya da solunum yollarında var olan hastalık ya da patolojiler işaret edilmiştir. Astımlı bir hastada ve bronşiolit hastalığı olan bir yetişkinde hızlı gelişen ölüm nedeni olarak biber gazı rapor edilmiştir.

Bazı göz yaşartıcı bomba türleri yakından ve yoğun temas sonrası hipertansiyon krizi ve vücut ısısının aşırı düşmesine ve solunum sistemi üzerinde ciddi ve yaşamı tehdit edici etkilere yol açabilmektedir.

Dünyada 90’lı yıllarda gazete haberlerinde polisin kullandığı biber gazına bağlı ölümler bildirilmiştir(Los Angeles Times, 18 Haziran 1995). Ölüme de neden oldukları bilinen gaz bombaları hakkında en son İsrail’de 31 Aralık 2010 tarihinde, (2004 yılındaki 2 ölüm olayına ek olarak), CS’nin neden olduğu bir ölüm olayı daha rapor edilmiştir.

Gaz bombalarının ve biber gazının tıbbi literatürde sadece ABD’de son otuz yılda 100 kişinin ölümüne yol açtığı bildirilmiştir.

Türkiye’de de 19 Aralık 2000 tarihinde, 20 cezaevine birden yapılan, 30’u tutuklu 32 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı operasyonlarda da bilirkişi raporlarına göre öldürücü dozda gaz bombası kullanıldığı ortaya konmuştur. 1 Mayıs 2007’de yaşanan olaylarda polisin Taksim-Gülleci Sokakta attığı gaz bombası, bir kahvehanenin önünde oturan 75 yaşındaki İbrahim Sevindik’in fenalaşmasına ve kalbinin durmasına neden olmuş ve bu kişi tüm çabalara rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir. Son olarak 31.05.2011 tarihinde Hopa’da Metin Lokumcu’nun ölümü, 12.06.2011 tarihinde Batman’da gazdan etkilenen Hatice İdin’in 30.06.2011 tarihinde ölümü ile sonuçlanan olaylarda yoğun gaz kullanımı izlenmiştir.

TEDAVİ
Tedavi genellikle etkileri hafifletmek amacıyla yapılır.

  • Hemen ortamdan uzaklaşılmalı, temiz havaya çıkılmalı ve giysiler çıkarılarak maruz kalan bölge ılık su ve sabunla bolca yıkanmalıdır.
  • CS’ye maruz kalındığında su ile temas deri bulgularını alevlendirir, bu nedenle hafif alkali bir solüsyon kullanılabilir (1 litre suya 1 çorba kaşığı karbonat koyup eriterek).
  • Hastalar solunum sıkıntısı yönünden izlenmelidir. Solunum sıkıntısı yoğun olanlar hastaneye başvurmalı ya da sevk edilmelidir.
  • Biber gazına maruz kalındığında gözler hızla ve bol suyla ya da %0.9’luk sodyum klorür(Serum Fizyolojik adıyla satılan ürünler) ile en az 15 dakika süreyle yıkanarak kimyasal madde gözden uzaklaştırılmalıdır. Gözlere etkisi bakımından, özellikle gözün kornea tabakasına etkilerini gidermek açısından bazı ilaçlar kullanılabilmektedir.
  • Maruz kalan gözde kontakt lens var ise hemen çıkarılmalıdır. İki defa temizlenen kontaktlensde bile biber gazı(OC) kalıntısıgörülebildiği için, bu lenslerin tekrar kullanımı önlenmelidir.
  • Ağrı, şişlik, gözyaşı salgısında artış ve ışığa karşı hassasiyet uzun süreli devam ediyorsa doktora başvurulmalıdır.
  • Gözde gerçekleşen hasarın derecesinebağlı olarak gözün kornea tabakasının hasarının  iyileşme süresi birkaç gün ilehaftalar arasında değişebilir.
  • Ağrının giderilmesinde, alüminyum hidroksit, magnezyum hidroksitve simetikon içeren süspansiyonların(anti-asit mide ilaçları vb)  deriye uygulanmasının, suylayıkamaya göre daha etkili olduğu saptanmıştır. Deri bitkisel yağlatemizlenebilir. Deride tahriş olan bölgeye bitkisel yağ uygulaması ağrının giderilmesindede yararlıdır.
  • Olası gaz saldırısında gözler, burun, ağız gaz maskesiyle korunmalıdır.
  • Biber gazına maruz kalınması durumunda en kısa zamandaortamdan uzaklaşılmalıdır. Nefes ağızdan alınıp burundan verilmelidir.
  • Hastaya tedavi girişiminde bulunan sağlık personeli eldiven, gözlükve koruyucu giysi giymelidir.
  • Biber gazına(OC) maruz kalınan ortamdan uzaklaşıldığında bulgular yaklaşık30 dakika sonra kaybolmaya başlarken, CN ve CS tipi gaz bombalarında semptomlarbirkaç saat sürebilmektedir.
  • Çıkarılan giysilerdeki kimyasal maddeler organik çözücülerle temizlenebilir.

Ayrıntılı bilgi için :  KİMYASAL SİLAHLAR GÖSTERİ KONTROL AJANLARI Türk Tabipleri Birliği Yayınları,  Birinci Baskı, Ağustos 2011, Ankara

Türk Tabipleri Birliği tarafından hekimler için yayımlanan bilgi dosyası

11 Eylül 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; medikalakademi.com.tr