Radikal: Kim demiş ‘Gezi çözüm sürecine karşı’ diye!

Gezi protestolarında sokağa çıkan ve birbirini hiç tanımayan ancak bu süreçte özellikle polis şiddetine karşı birlikte mücadele eden hemen her görüşteki insanlar artık parklarda buluşuyor, konuşuyor en önemlisi de birbirlerini dinleyebiliyor.

forumlar

Hiç kuşkusuz Gezi direnişinin en ilginç sonuçlarından biri parklarda düzenlenen ‘açık forumlar’ oldu. Gezi Parkı’nın polisin sert müdahalesi ile boşaltılmasının ardından hemen her kentteki parklar bu forumlar ile adeta birer Gezi Parkı’na dönüştü. Gezi protestolarında sokağa çıkan ve birbirini hiç tanımayan ancak bu süreçte özellikle polis şiddetine karşı birlikte mücadele eden hemen her görüşteki insanlar artık parklarda buluşuyor, konuşuyor en önemlisi de birbirlerini dinleyebiliyor.

Ankara’daki Kuğulu Park da bu forumlara ev sahipliği yapan parklardan sadece biri. Çimenlerin üzerine oturan insanlar Kuğulu İnsiyatifi’nin öncülüğünde megafonu eline alıp görüşlerini anlatıyor. İzlediğimiz forumda katılımcılar önce ‘Neden buradayım?’ daha sonra da ‘Gezi direnişinin geleceği nasıl olmalı, neler yapılmalı?’ soruları için megofonu ellerine aldı. Üstelik forum için gelmeyenler de bir süre kenardan izledikten sonra bir kaç cümle de olsa konuşma gereği hissetti.

NEDEN BURADAYIZ?

‘Neden buradayım’ sorusuna, “gençleri dinlemek için” diye cevap veren de oldu, “bize apolitik denildiği için” diye cevap veren de. Hatta, “Bir pankart hoşuma gittiği için”, “Küçük esnafın tamamen bitmemesi için”, “Korkularımı yenip buraya çıkabildiğim için buradayım” diyen de oldu. Okan adlı gencin konuşması ise katılımcıları duygulandırdı. Büyüdüğü Çocuk Esirgeme yurdunun bugünlerde ‘rant için’ yıkılmak istendiğini söyleyen Okan, 2005 yılında Malatya Çocuk Yuvası’nda kalan çocuklara işkence yapanların gerekli cezayı almadıklarını belirtti ve “Adalet için buradayım” dedi.

GERÇEK BARIŞ İÇİN
Her ne kadar bu süreçte bazı çevreler Gezi’nin ‘çözüm sürecine karşı’ olduğunu söylese de forumdaki konuşmalar bu iddiayı doğrular nitelikte değildi. “Bir Kürt olarak buradayım” diyen Salih, 68 gençliği içindeki bir grup devrimcinin Hakkari’ye gidip köprü yaptığını, o gençlerin ruhunun bugün de sorduğunu söyledi. Yıllardır bölgede yaşananların basın tarafından çarpıtılarak verildiğini anlatan Salih, “Oradaki halkı biz bu basından öğrenmeyeceğiz. Biz bu iktidarların barışına da kalmayacağız. Evet gerçek anlamda barışmalıyız. Ama biz oraya giderek, Kürtler orada Türkler burada diye bir ayrım yok ama artık bizlerin de oradaki parklara gitmemiz gerekiyor. Orada hep beraber oturup konuşup tartışarak gerçek barışı inşa ederek mücadelemizi sürdürmemiz gerekiyor. Her iki tarafında alarjileri var, her iki tarafında bazı hassas noktaları var ama bunları ben zamanla aşacağımıza inanıyorum, konuşarak diyalog kurarak her şeyi aşacağımıza inanıyorum. Gerçek barışı da böyle inşaa edebiliriz. Direniş de bu barışın inşaası için çok önemli. Bize çok önemli şeyler de kazandırdı. Umarım ilerde gerçek barış sürecinde de böyle diyalog içinde olabiliriz” dedi. Hakkârili Mehmet de 22 gündür direnişe katıldığını, desteğinin sonsuz olduğunu söylerken, Roboski’nin unutulmamasını da istedi.

DİNİN DE HALKA İADESİ
Annesinin Türk, babasının Kürt olduğunu, Doğu’daki acıları da çok iyi bildiğini söyleyen bir başka konuşmacı ise, “15 yaşımdan beri benim girdiğim eylemlerde Türk bayrağına karşı bir alerji vardı. Bunu bir takım insanlar anlamayabilir ama 12 Eylül’de devlet Türk bayrağını halkın elinden aldı devletin bayrağı yaptı. Bu eylemlerde o bayrak tekrar halkın oldu. Bu bayrağın halka geri iadesi için buradayım. Yine dinin de halka geri iadesini sağlamamaz gerekiyor o yüzden buradayım” diye konuştu.

NELER YAPILMALI?
Foruma katılanlar bundan sonraki ilk hedefin Mart 2014’de yapılacak yerel seçimler olduğu görüşünde birleşilirken, başta seçim barajının düşürülmesi olmak üzere Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası’nda değişiklik yapılması konusunda tüm partilere baskı yapılması görüşünü de gündeme getirdi. Belediye Meclis üyelikleri ve muhtarlık için aday çıkarma önerisi de geldi.
Milliyetçi olduğunu söyleyen Sencer, Gezi sürecinde sosyalistleri tanımaktan, yanyana gelebilmekten duyduğu memnuniyeti anlatırken, hangi bölgede iktidara karşı hangi parti güçlüyse ona destek verilmesi önerisinde bulundu. Sencer, “Mesela Keçiören’de güçlü olan MHP ’ye, Çankaya’da güçlü olan CHP ’ye” diyerek de örnek verdi. Ancak bu öneriye itirazlar da geldi. Can, bu fikre saygı duyduğunu söylerken, “Hangi düzen partisi güçlüyse ona destek verelim önerisine karşıyım” diyerek muhtar adayları çıkarılmasının daha doğru olacağını söyledi. Bir başka konuşmacı bu öneriye destek verirken, direnişin yanında olduğunu söyleyen muhalefet partilerine de ‘samimiyseniz destek verin’ çağrısının yapılması gerektiğini anlattı.

Yurdagül Şimşek
27 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr