Kent Hareketleri’nden Basına ve Kamuoyuna

kent-hareketleriDünyanın tüm demokratik ülkelerinde olduğu üzere, demokrasi 4 yılda bir sandığa gitmek değilse, iktidarların görüş, uygulama ve politikalarının eleştirilmesi de bunlara karşı çıkılması da demokratik bir haktır. Bu bağlamda, Kent Hareketleri olarak, Gezi’den 2 ay önce, BM önceki Konut Hakkı Raportörü Sayın Miloon Kothari’nin 29 Mart- 1 Nisan 2013 tarihleri arasında Ankara ve İstanbul’daki mahalle ziyaretlerinde başlatmış olduğumuz Olimpiyatlara Hayır kampanyamızın, ABD ve İngiltere başta olmak üzere diğer demokratik ülkelerin Anti-Olympics kampanyalarından hiçbir farkı yoktur. Bunu en başta bilmesi gereken kişilerden biri de AB Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağıştır. Ancak son günlerde Kent Hareketlerine karşı, birtakım basın mensupları tarafından başlatılmış olan karalama kampanyasına Sayın Bakan da katılmış bulunmaktadır.

Kent Hareketleri, adil ve insani bir kent için yola çıkan, her çeşit inanç, ideoloji ve politik görüşten meslek grubu temsilcileri, sanatçı örgütleri, platformlar, girişimler ve konut hakkı savunucularını bünyesinde bulunduran, 20’nin üzerinde mahalle derneği tarafından kurulmuş, hiyerarşik olamayan yatay bir örgütlenme ağıdır. BM İnsan Hakları Komiserliği bünyesinde bulunan Konut Hakkı Raportörlerine ve ayrıca BM İnsan Yerleşimleri Birimi Habitat’a danışmanlık yapan saygın bir grubun, uluslararası konut hakkı koalisyonu Habitat International Coalition (HIC)’in da üyesidir.
Her çeşit politik görüşten mahallelerimiz ağımız içindedir. İktidar ile muhalefet arasındaki Olimpiyat tartışması bizim dışımızda olup bu zemine çekilmeyeceğimizi bildirmek isteriz. Kent Hareketlerinin meramı mahallelerinde kalma hakkı olarak özetlenebilinir. Komşuluk ilişkileri, sosyal ağları, dayanışma ve özgün kültürleri ile mahallelerimiz bizler için sadece yaşam alanı değil yaşamın kendidir.

Uluslararası raporlar, belgeler ve bilgiler ışığında yazılmış olan Kampanya Raporumuz nesnel gerçeklere dayanmaktadır. Olimpiyatlar, son 20 yıldır dünya üzerindeki örneklerinden net bir şekilde gördüğümüz üzere Oyunlar bahanesiyle sermayeye inşaat alanları açarken yoksula, yoksula, mahalleye yıkım getirmekte, 10’a katlanan bütçelerle ülke bütçelerini zora sokmakta, ülkeleri borç bataklarına sürüklemekte ve tam da bu nedenlerden kentlerde isyanlara ve patlamalara neden olmaktadır. Yunanistan’ın bugünkü ekonomik sıkıntıları ve Atina’daki halk isyanlarının dibinde 10’a katlanan Atina 2004 Olimpiyat bütçesi yattığı gibi en son Brezilya’daki ayaklanmaların bir nedeni de yine Olimpiyatlardır. Kent Hareketleri, ülkenin gelecekte başına gelebilecek sosyal ve ekonomik maliyetlere ve de sosyal patlamalara karşı uyarı yaparken, Sayın Bakan’ın iddialarının tam aksine, ülkenin geleceğini düşünmekte ve siyaseti sadece bugün olarak gören politikacıları ikaz etmeyi demokratik bir görev bilmektedir.

1453 İstanbul’un fethini ‘’karanlıktan aydınlığa açılan kapı’’ olarak tanımlayan Sayın Bağış, kent üzerindeki devasa projeler, çevre ve orman kıyımları, mahalle yıkımları sonucunda kentin 2053’e nasıl vasıl olacağını düşünmüş müdür? Fatih Sultan Mehmet’in Haliç’te 1455’de kurduğu tersaneyi, emanetini, AVM, butik otel, yat limanı, restoranlarla ranta açan projeyi, sadrazamların bostanlarına fıskiyeli havuzları, Sultanahmet Camii’nin ardındaki ucubeleri, bu kentin en kıymetlisi, yüzük taşı Süleymaniye’nin siluetine hançer gibi saplanan boynuzlu köprüyü düşünmekte midir?
Bizler İstanbul’u ne iyi ki Sayın Bakan gibi sevmiyoruz!

Kent Hareketleri
21 Ağustos 2013
Kaynak; https://www.facebook.com/kenthareketleri2012