Kadıköy – Beşiktaş seferini yapan vapurlar neden iptal oldu?

“Merhabalar;

bende bugün 3 saate yakın telefonda harcayarak aşağıdaki gibi bir iletişim sağladım. İsmimi yayınlayarak kullanabilirsiniz. Benim için bir sakıncası yok, zira tüm birimlere gerçek adımı ve soyadımı vermiş bulunmaktayım.

Ben elimden geleni yapmaya başladım şu anda.
Sorum şu : Dün akşam 19:00′dan sonra Kadıköy – Beşiktaş seferini yapan vapurların neden iptal oldu?

Aşağıda şu ana kadar görüştüğüm birimler ve aldığım cevapları yazıyorum.

1 – İstanbul Valiliği Planlama Bölümü – Kazlıçeşme’ye insan taşındığı için iptal oldu.
Ben : Yanlız miting saat 18:00′de başladı. Bu saatten sonra iptal olması biraz anlamsız değil mi?
İVPB : Evet. Ben sizi özel kaleme aktarayım.

2 – (Konuştuğum kişi bir erkekti.)
ÖK – Yani benim de bu konuda kişisel olarak bir bilgim yok.
Ben : Kurumsal olarak bir bilginiz var mı?
ÖK – Yani isterseniz emniyette bunun için bir birim kuruldu orası karar veriyor, İstanbul Valiliği ile ortak çalışıyorlar.

3 – Emniyet Harekat Amirliği denen yer aslında Nöbetçi amirlikmiş. Herhangi bir bilgileri yokmuş.155′i ara dedi. Ben de suratıma kapatıyorlar bunu sorduğum zaman dedim. Başka bir numara verdi. Orayı aradım.

155’in diğer numarasında ise şöyle bir cevap aldım. (Bu sefer suratıma kapatmadılar)
155 – Bizim biliyorsunuz kendimize göre sorunlarımız var şu anda.
Ben – Benim de size sorduğum bir soru var. Ben de vatandaş olarak mağdur oldum.
155 – Size verebileceğim bir bilgi yok.
Ben – Peki, Kolay gelsin.

4 – Daha sonra tekrar Valilik Özel Kalemini aradım. Bu sefer bayan çıktı karşıma.
Ben : Az önce özel kalemden bir beyefendiyle görüştüm bir konuyla alakalı.
ÖK : Birimimizde herhangi bir erkek yok.
Ben: O zaman beni başka bir yere aktarıp, özel kalem diye aktardılar.
ÖK : İsmini sordunuz mu?
Ben : Hayır sormadım. (Ki o ana kadar herkesin ismini sormuştum, onunkini sormayı unuttum.)
5 – Bilgi almak istediğim konuyu aktardım. Bana Vali Yardımcısı Emin Çolak’ın numarasını verdiler. Orayı aradım. Sekreteri veya asistanı çıktı.
Ben : Emin Çolak ile görüşecektim.
A : Konu neydi?
Ben : Sorumu sordum.
A : O emri baş vali vermiştir. Bizimle alakası yok.
Ben : Vali yardımcısının bu karardan haberi yoktu diyorsunuz yani?
A : Yok, tabii ki vardır.
Ben : O zaman onunla görüşmem mümkün mü?
Bana 5 kere falan başka bir yerin numarasını vermeye çalıştı fakat ben görüşme talebimde diretince, valinin de yardımcısının da orada olmadığını söyledi. Yarım saat sonra geleceklerini söyledi. Yarım saat sonra tekrar aradım.
6 – Emin Çolak’la görüştüm. Çok sıkıştırdığımda kendisinin bilgisi ve haberinin olmadığını, sadece Karaköy Liman’ına baktığını söyledi. Kadıköy Limanlarına bakan onun gibi bir yetkili olup olmadığını sordum. “Yok” dedi. Sadece kendisine ait bir mevki mi olduğunu sordum. “Hayır, canım olur mu öyle şey?” dedi. Bir kez daha sıkıştırarak kimin sorumlu olduğunu sordum. Yine “Öyle biri yok.” dedi. Valiliğin numarasını istediğimde ise kendisinde olmadığını, sekreterinde olduğunu söyledi. Sekreterinden numarayı isteyip isteyemeyeceğini sorduğumda ise telefonu suratıma kapattı. Daha sonra sekreterini tekrar arayıp numarayı istedim ve numarayı alabildim.
7 – Fakat numarayı yanlış çevirip özel kalemdeki bayanla tekrar görüştüm. Kendisi bana santralin daha doğru yönlendirme yapacağını, oraya bağlayacağını söyledi. Ben santrale güvenmiyorum, az önce kalem müdürü diye kimi bağladılar o bile belli değil, mümkünse telefonu kendisinden istediğimi söyledim. Bana Günay Özdemir’in numarasını verdi. Günay Bey’de Vali Yardımcısıymış.
8 – Verilen numarayı aradım. Fakat orasının sadece Doğal Afet durumlarında devreye girdiğini, geri kalan işlerde arka planda kaldıklarını söyledi ki, ilgilendiği kurumlar arasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bölge Müdürlüğü de bulunmakta. Kendilerine bunu söylediğimde ise, “Yok, biz ilgilenmiyoruz” dediler.
9 – Tekrar özel kalem müdürünü aradım. Durumu anlattım. Mümkünse Vali’yle görüşmek istediğimi, bunun vatandaş olarak hakkım olduğunu belirttim. O da “Haklısınız fakat vali bey şuan malumunuzu yoğun bir mesaisi var. Bu tarz görüşmelere vakit ayıramıyor.” dedi. Bende “Yüz yüze görüşme için randevu talep ediyorum o zaman, bunun için bir ayarlama yapalım.” dedim.
Olumlu olması halinde bana geri dönüş yapılacağını söyledi. Bekliyorum.
Bir vatandaşın kendi Valisi ile görüşmesi veya belli bir konuda bilgi alması bu kadar zor olabilir mi? Alması diyorum ama aslında bilgi de alamadım. Kimse bilmiyor. Kazlıçeşme, güvenlik türlü türlü bahaneler söylüyorlar. Fakat hiçbiri gerçekçi değil. Yoksa bu talimatı başbakan mı verdi. Mitingden sonra Dolmabahçe sarayında denize karşı kahvesini yudumlarken geri kalan %50’nin sesinden rahatsız olmamak, huzur içinde durmak için mi böyle bir emir verdi? Malum çok yorduk kendisini bu aralar.”

Takipçimizden

17 Haziran 2013
Kaynak;
Ötekilerin Postası Facebook Sayfası

 

    This post is also available in: İngilizce