İmece: Mesele sadece birkaç ağaç değil, topyekün kamusal alanlarımız!

uludag

1983 genel seçimlerinde iktidarı tek başına ele geçiren ANAP’ın başlattığı turizm hamlesi, hızlı ve denetimsiz bir şekilde yapılaşmaya açılan kıyı ve orman alanlarındaki kolektif kullanımın önemli ölçüde kısıtlanmasına, temiz su ve hava gibi herkes için yaşamsal önemde olan doğal kaynakların savrukça tüketilmesine yol açmıştı. Bu hamlenin ikinci raundu AKP iktidarı tarafından daha da kapsamlı bir biçimde işlerliğe sokuldu. “Bacasız sanayi” şiarıyla akıllara kodlanan turizm gelişiminin, ortaklaştığımız doğal ve kültürel değerlerin korunması açısından iddia edildiği gibi masum olmadığını ve yerel halkın refah ve yaşam kalitesinde topyekün bir iyileşme yaratmadığını artık biliyoruz; bu sonucu her gün bir yenisi karşımıza çıkan pek çok örnekte bir kez daha görüyoruz.

Bu kapsamda güncel bir örnek Bursa Uludağ’da yapılan teleferik hattı yenileme projesi. Bursa BŞB tarafından yürütülen bu proje, mevcut teleferik hattının yaklaşık iki katına çıkarılmasını ve kent ile Uludağ’daki oteller bölgesi arasındaki ulaşım bağının kuvvetlendirilmesini hedefliyor. Ek olarak yapılan 4,5 km. uzunluğundaki yeni teleferik hattı nedeniyle yaşları 50 ila 100 arasında değişen 3500 dolayında ağacın kesileceğinden söz ediliyor. Projeyi gerçekleştirmek için ağaç kesimleri ise çoktan başladı.

Konuya dikkat çekmek için Bursa’da faaliyet gösteren DOĞADER “Uludağ’da ağaç katliamına dur demek için yürüyoruz. Uludağ Ormanlarına Sahip çık” çağrısı ile 21 Temmuz Pazar günü, bir yürüyüş gerçekleştirdi. Bursa Barosu ve DOĞADER’in projenin iptali için dava açacağı da yerel basına yansıyan haberler arasında.

Projenin çarpıcı bir başka yanı ise teleferik hattının başlangıç durağını da içeren plan değişikliği. Değişiklik ile mevcut planda rekreasyon kullanımı olarak belirlenen bu alanın belirli bir kısmında 50 yataklı bir butik otel, restoranlar, açık ve kapalı otoparkların yapılabileceği karara bağlanmış. İlgili alanın yakın çevresindeki mahallelerin sakinleri, yapılan bu değişikliğin yaşam alanları üzerinde yol açacağı olumsuz etkilere karşı mücadele etmek amacıyla “Teleferik  Dayanışması” adıyla örgütlendiler. Dayanışmanın öne çıkardığı konuların başında mahallelerin ortak kullandığı bir parkın “dönüşüm” tehdidi altında olması ve plan değişikliğinin getirdiği yeni yapılaşmanın Uludağ eteklerindeki geniş ağaçlık alanların yok olmasına yol açacak şekilde genişlemesi riski geliyor. Plan değişikliği ile öngörülen yapılaşma şartlarının belirsiz olması bu riskin en önemli göstergesi. Bu bağlamda, teleferik hattı yenileme projesine karşı yükselen yerel muhalefetin TMMOB’a bağlı ilgili meslek odalarının da katılımıyla büyüyerek devam edeceği söylenebilir.

27 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; toplumunsehircilikhareketi.org