Evrensel: İlk resmim Milli Gazete’de ikincisi Evrensel’de!

Son bir aydır en çok onlar konuşuluyor. Herkes onları tartışıyor. Kim bu çocuklar diye sorular soruluyor. Hangi kuşağa mensuplar? Siyah mı beyaz mı kara kuşak mı… 90’lar kuşağı mı yoksa Y kuşağı mı onları daha iyi tarif eder? Gazete köşelerini tutanlar, ekranlarda konuşanlar ve siyasetçiler onları tanımlamaya çalışıyor. Apolitik oldukları, düne kadar bilgisayardan kıçlarını kaldırmadıkları ve ilk defa sokağa çıktıkları üzerine tartışmalar sürüyor.

yogurtcu-rop1

Peki kim bu çocuklar? Düne kadar neredeydiler? Ne yer ne içerlerdi? Nerelere takılırlar, ne tür müzik dinlerlerdi? Birdenbire mi sokaklara çıktılar, polisle ilk kez mi karşı karşıya geldiler? İtirazları, öfkeleri neydi? Talepleri neydi? Sokakta neyi anlatmaya çalıştılar?

Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda tanıştığımız Metin, Barış ve Pelin işte bu ünü çoktan tüm ülkeye hatta dünyaya yayılan 90’lı yıllarda doğan kuşağın temsilcileri. Şimdi Yoğurtçu Parkı’nda hemen her akşam yapılan forumlara katılıyor, söyleşileri, atölyeleri takip ediyor hatta elektrik ve ışık sistemini ayarlayan, bozulduğunda tamir eden gençlerden biri oluyorlar. Gezi Parkı eylemlerinde polisin gazlı, sulu şiddeti karşısında direnciyle, duruşuyla, duvar yazıları ve mizahıyla taleplerini haykıran gençlerden Barış için Gezi eylemleri bir ilk olmuş. Saadet Partili bir ailenin çocuğu olan Metin ise daha önce ailesiyle birlikte başörtüsüne özgürlük eylemlerine, Filistin ve Gazze için düzenlenen yürüyüşlere katılmış. Kendisini sosyalist olarak tanımlayan lise öğrencisi Pelin ise Gezi’den önce sayamayacağı kadar çok eyleme katıldığını söylüyor.

Metin 1992 İstanbul doğumlu. Aslen Kastamonulular. Babası esnaflıktan emekli, annesi ev hanımlığını bırakmış şimdi pazarlamacılık yapıyor. Ablası ve abisi olan Metin ailenin en küçüğü. Ailesi ile birlikte Bahçelievler’de oturan Metin İstanbul Ticaret Üniversitesi Görsel tasarım son sınıf öğrencisi ve burslu okuyor. İlkokuldan bu yana yaz aylarında çalışan Metin yaz aylarında, Fenerbahçe’de bir şirkette çalışan abisinin yanında kalıyor ve bu civarda bir grafik şirketinde çalışıyor. Metin’le Gezi eylemlerine nasıl katıldığını, ailesinin bu eylemlere katılmasına ne dediğini ve Gezi eylemlerinden önce neler yaptığını konuştuk.

Gezi eylemlerine neden katıldın, nasıl haberin oldu?
Taksim’deki polis saldırısını sosyal medyadan ve arkadaşlarımın aramasıyla öğrendim. O hafta final sınavlarım vardı. İşten çıkıp sınavlara ya da Taksim’e eyleme gidiyordum. 31 Mayısta Taksim’deki eyleme katılanlara haksızlık yapıldı. Oradaki gençler ötekileştirilmek istendi. Buna karşı çıkmak ve biz de varız demek için Gezi eylemine katıldım. Bence polisin şiddet uygulama hakkı olmamalı. Tek silahı sadece slogan olan bir topluluğa ise asla olmamalı. Polis siyasileri değil asıl olarak halkı korumalı. Ama biz de biraz yanlış yaptık diye düşünüyorum. Polisleri çok aşağıladık, çok dalga geçtik diye düşünüyorum. Polislere çok küfür edildi çok dalga geçildi, sonuçta onlara da yazık.

Peki Gezi eylemleri olmasaydı 1 ay önce bu akşam Metin ne yapardı?
Büyük ihtimalle akşam evde bilgisayar başında olacaktım. Bilgisayarda oyun oynayacaktım ya da film izleyecektim. Veya bisikletle parkta turlardım.

Peki Gezi eylemlerinden önce siyasete ilgin var mıydı?
Babamla sürekli olarak siyaset konuşuyorduk. Ailemin gözünden olanları anlamaya çalışıyordum. Arkadaşlarımla da siyaset konuşuyorduk. Ayrıca bir de soldakiler nasıl değerlendiriyor diye gazete ve dergilere bakıyordum.

Neden böyle bir karşılaştırmaya ihtiyaç duyuyordun?
Ben sağ ve sol konusunda çok katı değilim.Tek bir doğru yoktur felesefesine göre yaşıyorum. Araştırmaya, anlamaya çalışıyorum.

Bunu yapmak çok kolay değil. İlk şekilleniş ilk doğrular genelde aileden gelir sen nasıl aştın bunu?
Lisede drama ve sinemaya katıldım. Tüm bunlar beni değiştirdi. “Öteki” kavramını öğrendim. Diğerini anlamayı, tek olmadığımızı gördüm, anladım. Ayrıca sosyal medya sayesinde yanlışları görüp doğruları seçebildiğimi düşünüyorum.

Arkadaş çevren nasıl, politik gençler mi?
Arkadaşlarım da benim gibi. Ne solcuyuz ne de politik gençleriz. Biz apolitik denen kesimiz.

Apolitik ne demek sence?
Bir partiye üye olmamak anlamında söylüyorum. Aslında hepimiz politiğiz bir dünya görüşümüz var ama bir derneğe veya bir partiye üye değiliz.

Sen kendini nasıl tanımlıyorsun?
Dindar değilim. Muhafazakar olduğumu düşünüyorum. Bu muhafazakarlık kültürünü korumak, büyüğüne saygı, çevreyi korumak, hayvanları sevmek anlamına geliyor.

Örgütlülüğe karşı mısın?
Örgütlü olmaya tabii ki karşı değilim. Evet kendimi ifade edebileceğim bir yer arıyorum. Ama henüz kendime yakın bulduğum bir parti yok. Gezi eylemleri sırasında Sırrı abinin tutumu çok iyiydi. Onu seviyorum.

Geziyle birlikte ilk kez mi eylemlere katıldın?
Hayır. 4 yaşındayken ailemle Beyazıt Meydanı’nda katıldığım türbana özgürlük eyleminde çekilmiş fotoğrafım Milli Gazete’de yayınlanmış. Şimdi Gezi eylemleriyle ilgili Evrensel’de röportajım yayınlanacak. Filistin ve Gazze’ye destek için yapılan eylemlere de katıldım. Hrant anmasına da gittim Emek Sineması’nın yıkılmasına karşı da yürüdüm.

AKP iktidarı gitsin mi istiyorsun?
AKP’den ziyade AKP zihniyeti gitmeli. Özgürlüklerin kısıtlanması, yasakçı yaklaşımlar, ekonomideki başarısızlık, tarihin ve çevrenin tahrip edilmesi vs. Ben bunların son bulmasını istiyorum.

Son seçimlerde kime oy verdin?
Yerel seçimlerde ailemin de isteğiyle Saadet Partisi’ne, genel seçimlerde ise soyadını şimdi tam hatırlamıyorum ama bağımsız milletvekili adayı Levent (Tüzel)’e oy verdim.

Neden bağımsız aday?
BDP’den bağımsız aday olanları daha gerçekçi bulduğum için oy verdim.

BEN HAKKIN YANINDA DURUYORUM

Ailen Gezi eylemlerine katılmanı nasıl karşıladı?
Dindar bir ailede yetiştim. Ama her zaman ailem çocuklarını dinlemiştir, çocuklarının söylediklerini önemsemiştir. Ailem her zaman ‘Hakkın, haklının yanında olmam gerektiğini’ söyledi. Ben de zaten şimdi onu yapıyorum, haksızlığın karşısında duruyorum. Gezi Parkı’nda çok kaldım ama hep temkinli oldum. Çok ön plana çıkmadım, kendimi korumaya çalıştım. Bizim kuşağımız hep korkularla büyütüldü Gezi eylemleriyle bu korkuları yıktığımızı düşünüyorum.

Peki ailen bu eylemleri nasıl yorumladı, sizin evde nasıl konuşuldu Gezi eylemleri?
İlk başlarda Gezi eylemlerine tamamen karşıydılar. Ama ailem Tayyip’in iktidarına da karşı. AKP’nin ekonomi yönetimi, zina yasası, domuz eti ürünlerinin satılması gibi uygulamalarına karşılar. İlk başta ailem eyleme katılanların şiddet uyguladığını düşünüyordu. Çünkü medya böyle yansıtmıştı. Benim annem de türbanlı. Tayyip’in ‘benim türbanlı bacıma işkence yaptılar’ söylemi etkili oldu. Ama benim anlattıklarım ve sosyal medyadan gösterdiğim görüntüler onları bir nebze olsun ikna etti. İlk başlarda benim de eylemlere katılmama tepki göstermişlerdi ama şimdi çok fazla karışmıyorlar.

PUNK, REGGAE VE SKA DİNLİYOR

Ne tür müzik dinliyorsun?
Punk, reggae ve ska dinliyorum.

Hangi gazeteyi okuyorsun?
Ben Radikal okuyorum. Ama bizim eve her gün Milli Gazete girer, apartmana bırakılan Zaman Gazetesi alınmazsa ona da bakıyorum. Ama sadece Radikal’i baştan sona okuyorum.

Başbakanın söylediği gibi marjinal misin sen de?
Başbakanın düşüncesine göre marjinalim. Ama kelime anlamıyla marjinal değilim olmaya çalışıyorum.

GEZİ KATILDIĞIM İLK EYLEM OLDU

yogurtcu-rop2Barış Polat 1992 doğumlu. Annesi ev hanımı babası simitçi. Kendisi Gemi Makinaları Zabiti. Stajını aylarca ailesinden uzakta bir gemide yaparak tamamlamış. Gezi sokağa çıktığı, katıldığı ilk eylem olmuş. ‘Hayatımda daha önce siyaset hiç yoktu’ diyen Barış en fazla arkadaşlarla memlekette yaşananları ve içki yasağını konuştuklarını “Ancak konuşmaktan başka bir şey yapmazdık” diye anlatıyor. Hayatındaki en büyük siyasi olayı son bir ayda yaşadığını belirten Barış “Gezi olayları bizim toparlanmamızı sağladı” diyor.

ULTRAASLAN ÜYESİYİM
Barış için de Gezi’den öncesi bir de sonrası tabii. Gezi’den önce sabit 3-5 arkadaşı olduğunu, Gezi’den sonra sadece telefon rehberine en az 50 kişi eklediğini anlatan Barış ‘Örgütlü müsün?’ soruma, Galatasaray taraftarıyım, Ultraaslan üyesiyim diyerek cevap veriyor. Gemiden geldikten sonra ilk iş olarak Galatasaray maçına gittiğini anlatan Barış “Bence örgütlü olmak bir partiye üye olmaktır. Bağımsız olmak benim için yeterli. Gezi’de beni tanıyıp partilerine, gençlik örgütlerine davet edenler oldu kabul etmedim.”

Yakınlık duyduğun siyasi parti var mı diye sorduğum Barış, son seçimlerde CHP’ye oy verdiğini çünkü AKP’ye karşı en güçlü muhalefet olarak CHP’yi gördüğünü söylüyor. Geziden bir parti çıkmasını isteyen Barış “Yeni ve gerçek bir parti olursa oyum tabii ki buraya olur” diyor.

EN BÜYÜK DERT ÖZGÜRLÜKLER
En büyük derdinin özgürlüklerin kısıtlanması olduğunu ifade eden Barış, buna karşı yapılabilecek en iyi işin sokağa çıkmak olduğu görüşünde. Bu hareketin birçok şeyi değiştirdiğini hatırlatan Barış “Gezi Parkı’ndan 3 dakika yürü İstiklal, 5 dakika yürü Nişantaşı. Buralarda zaten AVM’ler var. Olayların buraya gelmesinin tek nedeni başbakanın ‘ben istedim olacak’ dayatması” diyor.

TATİLLER YALAN OLDU
Çekmeköy’de oturan Barış, Yoğurtçu Parkı’nın müdavimlerinden. Parkın elektrik ve ışık işleri artık Barış’tan soruluyor. Gezi eylemleri olmasaydı Yoğurtçu Parkı yerine bu akşam ya arkadaşlarıyla bir kafede ya da evde oturup televizyonda Behzat Ç. veya Yalan Dünya dizisini izliyor olacağını ifade eden Barış şunları söylüyor, “Yaz döneminde tatil planım vardı. Çanakkale, İzmir ve Ankara’dan davet eden arkadaşlarım vardı. Gezi nedeniyle hepsi yalan oldu.”

DÜN BENİ UYARANLAR EYLEMLERE KATILIYORLAR

yogurtcu-rop3Kadıköy Anadolu Lisesi 3. sınıf öğrencisi Pelin Raşit, kendisini sosyalist olarak tanımlıyor ve örgütlü olduğunu belirtiyor. Pelin, çok kez eylemlere katıldığını ancak ilk defa Gezi’de halkın bir bütün olduğunu gördüğünü anlatıyor. Birçok tabunun kırıldığına inanan Pelin, önceden eylemlere katıldığım için arkadaşlarım ‘Sen manyak mısın? Gaz yersin gözaltına alınırsın’ derlerdi, şimdi bunu diyen arkadaşlarım ‘Gaz yedik tadı güzelmiş’ mesajları atıyorlar. AKP’ye oy veren bazı kesimlerin de bu yaşananlara tepkili olduğunu söyleyen Pelin “Benim gözümün önünde yaşlı bir kadın gaz sıkan polislere ‘Ben AKP’ye bu gençlere gaz sıksın diye oy vermedim’” diye seslendi. Geziden sonra birçok şeyin değiştiğini belirten Pelin bu bilinçlenme, bu birliktelik sürmeli görüşünde.

Vural Nasuhbeyoğlu
7 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; evrensel.net