Radikal: Gezi eylemcilerine gözaltında AKP mitingi izletmişler

Gezi Parkı eylemleri sırasında gözaltına alınanların “Zorla AK Parti mitingi izlettiler. Tuvalete gitmemize izin verilmedi, otobüslerde tutulduk” iddiaları İstanbul Barosu tarafından görevlendirilen avukatların tutanaklarına yansıdı.

kazlicesme

Kazlıçeşme Mitingi

12 Eylül dönemini yaşayanların sıkça anlattığı bir psikolojik işkence yöntemiydi ‘gözaltında yüksek sösle müzik ya da marş dinletme’… İşkencenin, özellikle sol eylemcilere tam tekmil uygulandığı 90′lı yıllarda da ‘Siyasi Şube’deki önemli işkence metotlarından biri, çok yüksek sesle Kral Fm ya da Kral Tv’ye ‘maruz bırakmak’tı… İstanbul Barosu tarafından Gezi eylemleri sırasında gözaltına alınanlarla ilgilenmek üzere görvelendirdiği avukatların tuttuğu tutanaklara bakılırsa bu yöntem geçtiğimiz hafta da uygulanmış.

Gezi Parkı eylemleri sırasında gözaltına alınanların “Zorla AK Parti mitingi izlettiler. Tuvalete gitmemize izin verilmedi, otobüslerde tutulduk” iddiaları İstanbul Barosu tarafından görevlendirilen avukatların tutanaklarına yansıdı.

Avukatların, Gezi eylemcilerinin isimlerine de yer verdiği, çeşitli tarihlerdeki gözaltı tutanakları şöyle:

1 HAZİRAN TARİHLİ TUTANAK

Gözaltındaki kişilerin yemek su ve tuvalet gibi ihtiyaçlarının giderilmediği görülmüştür.
Otobüs içinde gözaltında tutulduklarına ve gerekli işlemlerin yapılmadığına şahit olunmuştur.
Saat 10.00 sıralarında Beyoğlu civarında polisler tarafından kelepçeli ve kelepçesiz olarak hukuka aykırı şekilde yakalanıp, gözaltı süresince tuvalet, yemek, su ihtiyaçları karşılanmamıştır.

Gözaltına alınırken polis tarafından tokat atılan kişiler vardır.

Gözaltındakiler 31 Mayıs saat 16.00’dan beri 34 A 63461 plakalı araç içerisinde aç ve susuz bırakıldı. Darp eden polisleri teşhis edebiliriz.

Kanuna aykırı davranan polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

Baro’dan atanan ve Uluslararası Af Örgütü tarafından Gezi Parkı olayları nedeniyle yetkilendirilen Avukat Yeliz Boyraz, 31 Mayıs saat 14.00 sıralarında 34 A 63637 plakalı İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ait araçta görevli polis memuru tarafından araçtan zorla ittirilerek çıkarılmaya çalışılmıştır. “Sen kimsin?, Ben seni tanımam, hukukun üstünlüğünü tanımam, kapıyı kapatıyorum” diyerek kapıyı kapatmaya çalışmıştır. Hürriyetinden mahrum bırakmaya çalışmıştır. Sicil ve kimlik bilgilerini vermekten imtina etmiştir. Bu olay araçtaki şahıslar tarafından tasdiklenmiştir.

16 HAZİRAN TARİHLİ TUTANAK

Esra Sert: 16 Haziran saat 18.10’da gözaltına alınmıştır. Bir kadın polis üzerini aramıştır. Çantasında bulunan deniz gözlüğü ve toz maskesine el konulmuştur. Kendisi bir odada ayakta bekletilerek, telefonla görüşmesi, konuşması yasaklanmıştır. Recep Tayyip Erdoğan ’ın Kazlıçeşme’de aynı gün olan konuşması izlettirilmiş ve bu konuda yorum yapması yasaklanmıştır.

Semra Tatlıpınar: 16 Haziran tarihinde 18.10’da gözaltına alınarak bir kadın polis memuru tarafından üzeri aranmıştır. Kendisi gazeteci olup, çantasında çalıştığı Yurt Gazetesi’ne ait gaz maskesi bulunmaktaydı. Bu maskeye polis memurları tarafından el konulmuştur. Kendisi bir odada ayakta bekletilerek telefonla görüşmesi ve konuşması yasaklanmıştır. Recep Tayyip Erdoğan’ın Kazlıçeşme’de aynı gün yaptığı konuşma izlettirilmiş ve bu konuda yorum yapması yasaklanmıştır.

Büşra Çil: Bir odada ayakta bekletilerek telefonla görüşmesi ve konuşması yasaklanmıştır. Kazlıçeşme mitingi izlettirilmiş ve bu konuda yorum yapması yasaklanmıştır. Büşra Çil’in bu konuda yorum yapması üzerine bir polis memuru tarafından , “S..r git gerizekalı” denilmiştir.

Tan Sezer: Recep Tayyip Erdoğan’ın Kazlıçeşme’de aynı gün yaptığı konuşması izlettirilmiş ve bu konuda yorum yapması yasaklanmıştır. Ayrıca kendisine terörist olduğu söylenmiştir.

Ufuk Öztürk: Recep Tayyip Erdoğan’ın Kazlıçeşme’de aynı gün olan konuşması izlettirilmiş ve bu konuda yorum yapması yasaklanmıştır.

Avukat Burcu Öztoprak: 16 Haziran’da Ramada Hotel’in içerisinde bulunan sağlık personelinin gözaltına alındığı bilgisinin Baro’ya ulaşması üzerine kriz masası tarafından, gözaltına alınan kişilerin savunmalarını üstlenme görevi verildi. Otele gidince pek çok kişinin polis tarafından darp edilip yerlere yatırılıp, hakaret edilerek gözaltına alındığını tespit ettim. “Görevli avukat” ibareli yaka kartıma rağmen “DHKP-C’nin avukatı, seni sinkaf ederiz, git burdan” diyen polis memurları tarafından itilip tekmelenerek otelden çıkarıldım.

20 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; radikal.com.tr