Sendika.org: Genç çapulculardan Tayyip Erdoğan’a ‘Gelecekleri varsa, görecekleri de var’

Tayyip Erdoğan’ın Bingöl Havaalanı açılışında yaptığı açıklamada üniversitelere polisin gireceğini ifade etmesi üzerine genç çapulculardan yanıt gecikmedi. Konuyla ilgili Öğrenci Kolektifleri tarafından yapılan açıklamayı yayımlıyoruz.

genç-çapulcular

Tayyip Erdoğan Bingöl’de yaptığı açıklamada üniversiteleri polise emanet edeceğini söyledi.  Son birkaç gündür AKP, sanki bir buçuk aydır ülkede bir isyan yokmuş gibi davranıyor. Anayasa, çözüm süreci kaldığı yerden devam ediyor sinyali verilirken; Gezi İsyanı öncesi söylemlerinden biri olan üniversitelere polis girecek açıklaması da yenilendi. Son olanların Tayyip Erdoğan’ın sağlıklı düşünmesine zarar verdiğini biliyorduk fakat böyle bir hataya düşmek, bile bile lades yapmak demektir.

Gezi’nin faturasını Bingöl’de yaptığı açıklamada gençliğe çıkaran Erdoğan yaptığı her konuşmada daha da otoriterleşeceğinin sinyalini veriyor. İktidarı kaybetme korkusu, diş gösterme refleksi doğuruyor. Ancak daha da sertleşerek engelleyebileceğini sandığı üniversite muhalefeti okulların açılmasını dört gözle beklemektedir. Polis ise üniversitelilerin istemediği unsur olmaktan çoktan çıkmış, üniversiteye yaklaştırmamak için fiili olarak mücadele edilecek bir başlık olmuştur. Polis üniversiteye girdiğinde kendini sevmeyen değil, kendini dışarı atmak için mücadele eden öğrencilerle karşılacaktır. Gençliğin militanlığını sorguluyorsa Tayyip Erdoğan; hodri meydan. ODTÜ’yü hatırlatmakta hiç gecikmeyeceğimizi bilsin. Yine bilsin Gezi Parkı direnişçilerinin katillerini aramızda hoşgörmeyeceğimizi. Bilsin sallanan koltuğuna çevik kuvvetle destek veremeyeceğini. Bilsin artık polisle, copla, gözaltıyla kimseyi korkutamayacağını. Bilsin bir  barikatı kurmak için sadece 1 dakikanın bize yettiğini.

Üniversiteler Türkiye’de demokrasi ve özgürlük mücadelesinin kalesi olma özelliğini hiç yitirmemiştir. Üniversiteli olmak ancak üniversiteyi savunma onuruyla bir karaktere oturmaktadır. Üniversiteyi siyasi iktidarın baskısından ve denetiminden arındırmak da her üniversitelinin- hele ki Gezi İsyanından sonra- boynunun borcudur.

Üniversiteler kamunundur. Halkındır. Ailelerin bile ziyaretçi kartlarıyla geçtiği kapılar, halkın katillerine kurdelayla açılamayacaktır. AKP’nin yandaş rektörleri, polisi üniversiteleri AKP’nin arka bahçesine çevirmeye çalışadursunlar, biz üniversitelerde yeni bir hayatın tohumlarını attık, filizlenmelerini izliyoruz. Gezinin ruhuyla arkadaşlarımızın katillerini okula sokmayacağımızı beyan ediyoruz. Gelecekleri varsa, görecekleri de var.”

13 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; sendika.org