Firatnews: Bülbül “Aleviler hala tehlike altında”

PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül, Türkiye’de Aleviler için hala “katliam tehlikesi” bulunduğunu belirtti. Sivas Katliamı’nın doğrudan devlet tarafından düzenlendiğine dikkat çeken Bülbül, AKP’nin Alevilerin tarihsel ve güncel sorunları için samimi davranmadığını ifade etti.

Sivas’taki Madımak Oteli’nde 33 aydının yakılarak katledilmeleri 20. yılında. Faillerin çoğu yargılanmadı, geri kalanlar için de adil bir yargılama süreci işlemedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, davanın zamanaşımına uğramasını “hayırlı olsun” sözüyle karşılamıştı.

Aleviler ve demokratik kamuoyu, yarın (23 haziran) Kadıköy Meydanı’ndaki miting ile Madımak Şehitleri’ni anacak. 6 temmuzda ise Ankara’daki Karşıyaka Mezarlığı’nda olunacak.

BÜLBÜL: AKP ALEVİLERİ UMURSAMIYOR

ANF’ye konuşan, Pirsultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Kemal Bülbül, AKP’nin Alevilerin sorunlarına ciddiyetle yaklaşmadığına vurgu yaparak, “İnanılmaz bir umursama ve savsaklama içinde. AKP’nin klasikleşmiş politikası; sanki çok şey yapıyormuş gibi görünmek. Oysa yaptığı tek şey bu politikayı iyi kullanmak. Bunla beraber son dönemde giderek çeşitli kavramlarla gerginlik yarattığına tanık oluyoruz. Başbakan’ın zamanaşımı kararından sonra ‘hayırlı olsun’ demesi; cemevi için ‘ucube’ demesi ve kapı işaretleme meselesine umursamaz davranması söz konusu” dedi.

AKP’nin aynı zamanda, “Alevilerle Kürtleri birbirinden ayırmayı hedefleyen politikalar” uyguladığını kaydeden Bülbül, hükümetin, Alevi sorununu Kürt sorununun gölgesinde bırakmaya çalıştığını söyledi. “Alevilerde de, sanki Kürt sorunu Alevi sorununun konuşulmasını, çözümünü engelliyormuş gibi bir algı yaratmak istedi. Bazı Alevi kesiminden de Kürt sorununa olumsuz algı oluşmasını böylece sağladı” diye konuştu.

ÖNERİLER

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, bazı devlet projelerine Pirsultan Abdal yada Hacı Bektaş Veli’nin adlarının konulabileceğini açıklamasını ise Bülbül, şunları kaydetti: “Bizim pirimizin, önderimizin devlet projesinin adı yapılmasına gerek yok. Ama birkaç öneri sunayım; AKP hükümeti eğer Alevi sorununu görüp kabul ediyorsa, öncelikle Madımak Oteli ‘utanç müzesi’ olmalı. Sivas’taki devlet üniversitesinin adı da ‘Pirsultan Abdal Üniversitesi’ olsun. Dersim’in resmi adı da ‘Dersim’ olarak düzenlensin ve yine Dersim Üniversitesi’nin adı da ‘Seyit Rıza Üniversitesi’ yapılsın. Hakikati Araştırma Komisyonu kurularak Osmanlı, Selçuklu, Cumhuriyet; yakın ve uzak tarihteki katliamlar araştırılsın ve bunun hukuki sonuçları uygulansın.”

İstanbul’daki yeni köprünün adının ‘Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ konulmasını da eleştiren Bülbül, “O köprünün adı öyle olmayacak. Mutlaka değişecek. İnsanlığa karşı suç işlemiş, soykırım yapmış birinin adı konulamaz. ‘Sabiha Gökçen’ de olmamalıydı” ifadelerini kullandı.

‘HÜKÜM GİYMİŞ SANIKLAR HER TÜRLÜ RESMİ İŞLERİNİ YÜRÜTEBİLDİ’

PSAKD Genel Başkanı Bülbül, Sivas’taki katliamın düzenleyicileri için yargı sürecinin işlemediğine atıfta bulunarak, ekledi: “Katliamın 20. yılındayız ama sorumluların cezalandırılması noktasında 20 metre ilerlenmemiş… Hüküm giymiş sanıklar ellerini kollarını sallayarak geziyor. Faillerden biri olduğu saptanan kişi askerlik yapmış, sürücü belgesi almış, evlenmiş ve hatta çocuğunu nüfusa yazdırmış. Bazıları belediyelerde çalışmış.”

Bülbül, devletin, Madımak için hala bir katil aradığını; önce PKK’ye, sonra başka çevrelere yıkmaya çalıştığını ancak katilin bizzat kendisi olduğunu” kaydetti.

Katliamı, “Bizans’tan beri süregelen egemen-ırkçı devlet sisteminin vücut bulması” şeklinde tanımlayan Bülbül, Alevilerin Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde de aynı mağduriyetleri yaşadıklarını hatırlattı. Bülbül, Alevi toplumu için “Laikliğin,Cumhuriyetin güvencesi” dendğini ancak bunun Aleviler için bir güvenceye dönüşmediğini anlattı.

‘ALEVİLER HALA TEHLİKE ALTINDA; HERKESİ DAYANIŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ’

Alevilerin hala bir “katliam tehlikesi” ile karşı karşıya olduklarına dikkat çeken Bülbül, miting için de çağrıda bulundu: “Şu veya bu şekilde; aba altından sopa göstererek Aleviler hedef yapılıyor. Bu nedenle Madımak anmasının güncel bir önemi de var. Ciddi bir katılım, organizasyon olması gerekiyor. Ayrıca insanlığa karşı işlenmiş bir suç var; sadece Alevilerin değil, insanlığını hatırlayan herkesin mitingde olması gerekir. Cinsel, etnik, kültürel, sınıfsal hiçbir ayrım gözetmeden dayanışma çağrısı yapıyoruz.”

Ali Barış Kurt
22 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; firatnews.com