Derginin özel sayısının içeriği şöyle;
17, 18, 19, daha fazla haziran
Hükümet pusuya yattı, 15 Haziran akşamı hava kararırken çeviklerini meydana saldı. Biber gazı, ilaçlı su, plastik mermi… Çoluk çocuk, genç, yaşlı demeden yapılan taarruz dünya çapında bir demokrasi timsali haline gelen Gezi Parkı’nı yerle bir etti. Ama, nefsi müdafaa diye bir şey var, bu barbarlığa 15 Haziran’ı 16 Haziran’a bağlayan gece boyunca tarihî bir direnişle karşılık verildi. 17 Haziran’dan tibaren ise Gezi ruhu yeni mecralar, yeni mekânlar yaratmaya başladı. “Duranadam”lar ve park forumları sahneye çıktı. “Bu Daha Başlangıç” sloganı hayatın ta kendisi oldu, başka bir hayatın, başka türlü bir ülkenin ihtimali doğdu.
Bildiğimiz siyasetin sonu
Direnişin işaret fişeği Sırrı Süreyya Önder’in 28 Mayıs sabahı Gezi Parkı’na taarruz eden vandalizme bedenini siper etmesiydi. O dramatik andan itibaren Taksim Dayanışması’nın direnişi ivme kazandı, 31 Mayıs sabahı gelen vahşi müdahaleyle çığ gibi büyüdü. 14 Haziran itibarıyla gelinen noktayı Sırrı Süreyya Önder kaleme aldı.
Haziran günleri: Demokratik Cumhuriyetin ilk 15 günü
Gezi Parkı’nda devlet yoktu. Polis yoktu, zabıta yoktu, belediye dahi yoktu. Gezi Parkı ve Taksim Meydanı, orayı mesken tutan, her gün ziyaret eden on binlerce insanla, tarihî bir öz-örgütlenme yaşadı. Gezi Parkı’nın hükümete üç buçuk attıran, sis dağılınca daha da hayretle anacağımız manzarası 1-15 Haziran’da nasıldı?
Her yer Taksim, her yer direniş
Direniş notları: Gazi Mahallesi, Nişantaşı, Adana, Ankara, Bodrum, Erzincan, Eskişehir, Hatay, Kayseri, Kemah, Kocaeli, Mersin, Tarsus, Amsterdam, Barselona, Berlin, Buenos Aires, Londra, Paris, San Fransisco
#GEZİDİRENİŞİGÜNCESİ
Sosyal Haklar Derneği üyesi Can Atalay: Hukuksuzluğa karşı yurttaş hareketi
İMECE / Toplumun Şehircilik Hareketi’nden Deniz Özgür: Gerçek Katarsis
Göçmen Dayanışma Ağı / Müştereklerimiz’den Zehra Fırat: Sonuç ne olursa olsun biz kazandık
Müştereklerimiz’den Foti Benlisoy: Anti-otoriter ayaklanma
Gezi Direnişi ve Halkların Demokratik Kongresi: Teröristler ve çapulcular birleşsin!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu: ’90 kuşağı Türkiye’yi değiştirecek
Anaakım nal toplarken Gezi medyası: Benim güzel ve fırlama medyam
Direnişin imgeleri, sesleri, sözleri: Orantısı hayal gücü
Barikatlar: Polis devleti olmak istemiyoruz
Gezi Direnişinin “bloklar arasındaki” dört dörtlük bağlantısı —Çarşı: Semt bizim, aşk bizim, isyan bizim
Halkın Takımı Beşiktaş üyesi Önder Abay: İnsan birbirini yaralarından tanır
LGBT Blok / Gökkuşağının Çocukları: Velev ki ibneyiz, alışın her yerdeyiz
Feministlerin gözüyle Gezi Direnişi: AKP elini bedenimden çek!
Anti-kapitalist Müslümanlar: Fatih-Harbiye’nin yapısökümü
CHP’li gençlerin gözüyle Gezi Direnişi: Hayatımızın en mutlu günleri
Plaza Eylem Platformu: Her yer Taksim, herkes Süpermen
Sendikalar ve Gezi direnişi: Öğretici Gezi pratiği
Bandista’nın Gezi’ye uzanan şarkıları: Artık hepimiz yeni biriyiz
Cevdet Erek’le sokağın sesleri: Kamusal minimalizm
“Ekümenopolis”in yönetmeni İmre Azem: Birikmiş öfke patladı
“Çoğunluk”un yönetmeni Seren Yüce: Özgürlük fotoğrafları
Dolmabahçe Valide Sultan Camii’ndeki hekimlerin gözüyle 1-2 Haziran: Polis vahşeti polikliniği
Psikiyatrist Cemal Dindar’la “bu neyin kafası”: Mitosun çöküşü
5 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; birdirbir.org