Evrensel: Halk, Hayat TV’ye sahip çıktı

RTÜK’ün karartma kararına karşı Hayat TV’ye aydınlar, yazarlar, sanatçılar, akademisyenler, işçiler, sendikacılardan destek mesajları yağdı. Hayat TV’ye verilen kapatılma kararı sosyal medyada da büyük tepki uyandırdı. Hayat Televizyonu’na destek o kadar büyüdü ki #direnhayattv etiketi Twitter’da trend konular içerisinde Türkiye ve Dünya çapında birinciliğe yükseldi.

hayattvprotesto1

Dünya çapında yankı bulan destekler, RTÜK’ün geri adım atmasında çok etkili oldu.

Hayat TV’nin kapatılacağına ilişkin kararın duyurulması üzerine gönderilen ve kararın geri alınmasında büyük payı olan destek mesajlarıının bazılarıysa şöyleydi:

Sermiyan Midyat (Oyuncu): Ne diyebilirim ki özgürlük direnerek alınabilen bir şey. Artık öyle bir noktaya geldi ki onlar bizim ne düşünmemizi, ne şaka yapmamızı ne onların fikrine katılmadığımız beyan etmemizi kabullenemiyorlar. Direkt fişliyorlar, direkt düşman sıfatı veriyorlar. Aldığım tehditlerin haddi hesabı yok kendi adıma. Hayat TV’nin de kapatılması o kadar ironik ki, hayatın kapatılması asıl amaç zaten. Hayat TV’yi kapatıyor, diğerlerine para cezası veriyor, artık tek kanallı dönemde değiliz. Gerçi biraz öyle de sayılır tek bir kanal var sadece diğerlerinden logoları farklı. Ama artık 1980’ler geride kaldı internet, twitter denen ‘baş belası’ var. Her yere ulaşıyoruz bunlarla.

Erkan Bektaş (Oyuncu): Hayat TV Neden kapatılıyor bunu sormak lazım. Gezi direnişini yansıtması kimi, neden rahatsız etti? Umarım bu direnişin karşısında başarısız oldukları gibi Hayat’ın karşısında da başarısız olurlar. Hayat TV’yi yakından takip eden biri olarak ne kadar kısıtlı olanaklarla yayın yapmaya çalıştıklarını biliyorum. Ama bu kısıtlı imkanlara rağmen buradaki binlerin, Türkiye’deki milyonların sesi olabilen bir kanal. Çok büyük bir yanlış yapıyorlar. Buranın sesini iletebilecek az sayıda medya organı var zaten, bunları kapatmaya çalışıyorlar. Ne denilebilir ki kendi gürültülerinde boğulacaklar.

Devin Özgün Çınar(Oyuncu): Hayat TV’nin kapatılmak istendiğini öğrendiğimde çok şaşırdım, diğer yandan hiç sürpriz olmadı. Çünkü şu an hali hazırda savaşını verdiğimiz direnişle kanalın kapatılması arasında aynı noktada durmamızdan kaynaklı bir benzerlik olduğunu düşünüyorum. Ve buradaki direnişi başından beri sürekli olarak yayınladığı için kapatılmak istendiğini de biliyoruz. Yani birbirimize destek olacağız.

Defne Halman (Oyuncu): Ben daha geçen gece Hayat TV’de direniş için konuktum. Kanal kurulduğundan beri doğru ve yayıncılık ilkeleri olan bir çizgide duruyor. Her gidişimde kendimi sansürlemeden sohbetimi yapabildim. Kapatılmak istenmesi çok feci bir gelişme. Ama direniş boyunca çıkan tabloya baktığımızda çok da şaşırtıcı değil. Hükümet ve Tayyip Erdoğan, sevmediği bir şey söylendiği zaman -toplu ya da bireysel fark etmiyor, bu bir söz olabilir, bir oyun ya da bir buluşma olabilir- bastırmaya, sindirmeye çalışıyorlar. Ama bilinsin ki bu bizi daha çok güçlendiriyor, kenetlendiriyor birbirimize. Hayat TV’nin de susturulmasına, kapatılmasına izin vermeyeceğiz, Hayat için de direneceğiz, ne gerekiyorsa yapacağız.

Sezgi Mengi (Oyuncu): Şu süreçte çok da şaşıracağımız bir durum olmadı bu. Özellikle son 17 gündür en güvenli haber alma kaynaklarımızdan biriydi ve şu ayrımı yapmamızı sağladı; hangi kanalların kimler tarafından ve hangi bakış açılarıyla haber yaptıklarını, yandaş tutumları daha net görmemizi sağladı. Hayat TV’nin kapatılmasına izin vermemek için elimizden geleni yapacağız.

Engin Alkan (Yönetmen-Oyuncu): Biz Gezi’yi sürekli olarak Hayat TV’den izliyorduk. Sadece Gezi haberlerini değil, benzer bir şey Türkiye’de ya da dünyada yaşanmadığı için doğru tahliller bulabilmek, işi yandaşlıktan sıyırarak Gezi’nin profilini çıkarabilmek hem de sosyolojik olarak bu ülkede neler oluyor, nasıl bir kuşak devreye girdi ve bunların talepleri nedir? Bütün bunları en ince ayrıntısına kadar takip edebileceğimiz bir kanal. Bu can damarımız karartılmaya çalışılıyor. Bu ancak cuntalara yakışır davranış ve tutumdur. Bundan derhal vazgeçilmesi gerekir.

Cahit Berkay (Müzisyen): Her şeyden önce teşekkür ediyoruz Hayat TV’ye, çünkü bizlerin özgür bir şekilde haber alma organlarımızdan birisiniz. Geçtiğimiz günlerde New York’taydım ve Gezi direnişine yapılan polis şiddetini Hayat’tan öğrenmiştim. Teşekkürler Hayat’a.

Mert Fırat (Oyuncu): Ben çok üzüldüm bu kararın alınmasına. Konuk olduğum bir kanaldı Hayat TV, herkesin özgürce konuşabildiği, her görüşün yer alabildiği bir kanaldı. Hayat. kanaldı demek bile çok rahatsız etti beni. Tam bu süreçte kapatılmak istenmesi anlaşılmaz bir durum. Farklı seslerin çıkabiliyor olması bu ülke için zenginlik ve farklı bakış açıları getiriyor. Bu renkliliğe karşı mücadele etmektense, kucaklanması gerektiğini düşünüyorum.

BİZİMLE KARDEŞTİR HAYAT TV

hayattv-protesto

Emrah Serbes (Yazar): Böyle bir kararı alanlar utanacaklar. Türkiye’de birkaç tane doğru haber yapan kanal kaldı. Gezi direnişi, Ankara’da Ethem Sarısülük’ün öldürülmesi… Bu görüntüleri kaç kanal verebiliyor. CNN, NTV bunları gösterebiliyor mu? Göstermiyorlar. Gezi’deki insanlara ‘Şov yapıyorlar’ diyorlar. Gaz bombalarıyla, ses bombalarıyla saldırılan bu insanlar korkmadılar. Bugün yine buradalar. İnsanlara günlerdir zulmediyorlar. Başbakan Hülya Avşar’la görüşeceğine yüreği varsa gelsin benle görüşsün.

Feryal Öney (Müzisyen): Biz Hayat TV’nin hep yanındaydık ama Hayat TV’de hep bizim yanımızdaydı. Televizyona çıkma fırsatı bulamayan, oto sansüre uğrayan bir çok sanatçının hep yanında oldu. Çok geniş kitleler tarafından izlenmemizi, takip edilmemizi sağladı. O yüzden Kardeş Türküler’in, Boğaziçi Gösteri Topluluğu’nun üzerinde Hayat TV’nin çok emeği vardır. Kendi sözümüzü söylememizi sağladığı için bizimle kardeştir Hayat TV. Elimizden ne geliyorsa destek olacağız, suskun kalmayacağız.

Şeyhmus Diken (Yazar-Şair): Bir taraftan demokratikleşme, barış, birlikte yaşamak denilirken öte taraftan da muhalif kimliğini dillendiren basına cezaların uygulanması kabul edilir değil. Buna mutlaka karşı durmak gerek. Hayat TV’de konuk olarak çok bulundum. Hiçbir zaman kimsenin sesinin kısılmadığı bir kanal olan Hayat TV’ye yönelik bu baskı kabul edilemez.

DEMOKRATİK BİR ÜLKEDE KABUL EDİLEMEZ

Derya Sazak (Milliyet Genel Yayın Yönetmeni): Türkiye gibi Avrupa Birliği süreci yürüten ve Gezi Parkı nedeniyle de günlerdir dünya medyasının gündeminde olan bir ülkenin kendi ekranlarını topluma karartması çok büyük hata olur. Medya özgürce yayın yapabilmeli. Böyle olsun ki toplum gerçekleri doğru algılayabilsin, seçebilsin. Televizyonlar, gazeteler, tam tersine bu dönemde demokratik ülkelerde olduğu gibi özgürce yayın yapmalı ve kendi kitlelerini gerçeklerle yüzleştirmeli. Bu kapatılma kararı kabul edilemez. Türkiye’ye yakışmayan bir tutum.

Ahmet Hakan (Gazeteci): Bu kararı kabul etmek mümkün değil. Hayat Televizyonu ve diğer yayın organları özgürce yayınlarını sürdürebilmelidir. Çeşitli bahanelerle sığınılarak da olsa bu kanalların seslerinin kesilmek istenmesi demokratik bir ülkede kabul edilemez. Bin türlü fikrin, görüşün, yaklaşımın bu ülkede özgürce kendisini ifade hakkı olmalıdır. Hayat Televizyonu da bu yelpazenin bir parçasıdır.

KİMSESİZLERİN KİMSESİ

Fırat Anlı (Kürt Siyasetçi): Hayat TV, altı yıldır kimsesizlerin kimsesi olmaya çalıştı. Türkiye’nin çok farklı kesimlerinde, çok farklı yerlerinde doğru haber almanın en önemli adreslerinden biri oldu. Maalesef son üç yıldır cezaevinde olduğum için izleme olanağı bulamamıştım. Ama görüldü ki iktidarların, özgür basının sesini kısmaya çalışarak, toplumu etkisizleştirmeye çabalıyor. 12 Eylül döneminde de benzer şeyler yaşanıyordu. Bugün de RTÜK’lerle, üst kurullarla baskı kurumlarını yaşatmaya devam ediyorlar. Ancak şunu unutuyorlar; artık alanlar halkla dolduysa, bir bütün olarak halklar ‘Yeter’ diyecek noktaya geldiyse, bu tür adımlar hiçbir sonuç vermeyecektir. Yıllarca Kürt halkına bunu dayattılar ve Kürt halkı her seferinde meşruluk zeminini genişleterek çıktı o darlıktan. Hayat TV’de inanıyorum ki daha da güçlenerek çıkacaktır. Mutlak suretle RTÜK bu yanlıştan dönmelidir. Sosyal medyanın, internet’in bu kadar yaygın kullanıldığı bir çağda bir kanalın kapatılmak istenmesi, üstelik hukuka aykırı bir şekilde bunun yapılmak istenmesi hiçbir sonuç vermeyecektir.

Mehmet Bekaroğlu: Hayat TV’nin karartılması kuşku yok ki kabul edilebilecek bir şey değil. İfade özgürlüğüne vurulan son darbe olarak sayılabilecek bir durum bu. Gezi Parkı direnişiyle birlikte alınmış olan bu karar, Hayat’ın ilkeli yayın politikasının etkisi mi diye sorduruyor. Muhtemelen de öyledir. Tabii bu bütün muhalefetin susturulması, toplumun haber alma, yorum dinleme hakkının elinden alınması, televizyon ve diğer yayınların tek tip olması vb. bunlar iyiye işaret değil.

HAYAT İŞÇİNİN SESİ

Taner Şanlı (Genel-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı): Bence bu karar tek başına Hayat TV’ye değil, milyonlarca insana yapılan bir haksızlık. Objektif yayın yapan, bu ülkenin halklarının özgürce haber almasını sağlayan Hayat’ın kapatılmasını kınıyoruz. Diğer medya organlarının bu karara bu kadar kayıtsız kalmalarını anlamak da mümkün değil. İşçiler, emekçiler olarak Hayat’ın karartılmasını kınıyoruz. İzleyicilere şunu söylemek istiyorum; bu ülkede çalışan asgari ücrete 30 TL zam alırken, çocuklarını çok zor koşullarda okutmaya çalışırken bunları söylemeyen kanalları neden izliyoruz? İşçiler emekçiler olarak bizim gündemimizi, dertlerimizi ekranlarına taşıyan Hayat TV’yi sahiplenmeliyiz.

Mustafa Tekik (Petrol-İş Sendikası Batman Şubesi Başkanı): Batman Demokrasi Platformu olarak gereken kınamayı yapacağız. Emeğin, dayanışmanın, direnişin sesi olan Hayat TV’nin susturulmak istenmesini tüm işçi sınıfı olarak kınıyoruz. Bunu kabul etmediğimizi, etmeyeceğimizi belirtmek istiyoruz. Hayat TV’nin sesinin daha gür, yaygın çıkması için de şimdiden dayanışma duygularını ifade ediyoruz, elimizden geleni yapacağız.

Alişan Abalay (İşçi): 2009’da Esenyurt Belediyesinden işten atılan bir işçiyim. O süreçte mücadelemizi Hayat’ın desteğiyle duyurmuştuk. Yani işçi ve emekçilerin sesi olduğu için Hayat TV’nin kapatılmaması gerekiyor. Böyle yayınlarımızı, kanallarımızı kaybedersek sesimizi, mücadelemizi duyuracak bir yerimiz kalmaz.

Hamit Yıldırım (Batman Hey Tekstil İşçisi): Hayat TV, kurulduğundan bugüne ezilenin ve haklının yanında. Bir işçi olarak bu yüzden izliyorum. Kanal hakkında verilen karartılma kararını kınıyoruz. Ayrıca Hayat’ı bugün kapatsalar, yarın daha güçlü bir şekilde yeniden kurulacaktır. Yaşasın Hayat TV!.. Yaşasın halkların kardeşliği!

Abuzer Akman (Adıyaman Güçlü Tekstil işçisi): Hayat Televizyonu direnişimiz boyunca sürekli yanı başımızdaydı. Taleplerimizi ve günlük eylemlerimizi doğru bir şekilde gösteren tek kanal Hayat TV oldu. Biz Güçlü Tekstil işçileri kimlerin işçilerin yanında kimlerin karşımızda olduğunu Hayat TV sayesinde anladık. Hayat Tv bizlerin söylediklerini olduğu gibi gösterirken, yerel ve ulusal televizyon ve gazeteler patronlarımızın bizlerin aleyhine yaptığı açıklamaları yayınladılar. Hükümet için bunların hepsi bir kapatma nedeni. Bizler televizyonumuza sonuna kadar sahip çıkacağız. Güçlü Tekstil işçileri uyuyorken, Hayat TV sayesinde uyandı, gözlerini açtı. Kapatmalarına karartmalarına müsaade etmeyeceğiz. Biz işçilerin sesini tüm dünyaya duyuran tek kanal olan Hayat TV’ye sahip çıkmak tüm işçi sınıfı ve sendikalar için namus meselesi yapılmalıdır, ayağa kalkılmalıdır.

‘HAYAT’ BİZİ YANSITTI

Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Taner Şanlı: Yapılmak istenen halkın haber almasını engellemektir. Emek örgütlerinin mücadelesini bugüne kadar hep Hayat TV yansıttı. Bizler de buradan bu yaşananlara kesinlikle engel olmak zorundayız. Eğer engel olamazsak bunun arkasından gelebilecek daha büyük baskılara sessiz kalmış oluruz.

BMC İşçisi Cemal Dikmen: Biz nasıl kendi fabrikamızın kapanmasını istemiyorsak, hiçbir kanalın kapanmasını istemeyiz. Hayat Televizyonu gerçekleri söylediği için böyle bir uygulama ile karşı karşıya kalıyor bence.”derken, PTT İşçisi Ali Tokur, “Hayat TV bizim için gerçekleri aydınlatan bir kanal. Greve gittiğimizde eylemler yaptığımızda bütün kanalları çağırdık ama bizim yanımızda bir Hayat TV bir de Evrensel vardı diğerleri gelmedi. Bizim için Hayat TV’nin önemi başka. Hayat TV olmadan hayat olmuyor. Kapatılma sebebi Başbakanımızın siyasi sebepleri.

Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır: insan hakları, demokrasi, özgürlük, barış, kardeşlik duygularının yanında olan bunun mücadelesini veren bir yayın kanalının kapatılıyor olması üzüntü vericidir. Bu kapatma kararının bizim, hepimizin üzerinde bir baskı unsuru olduğunu düşünüyorum. Bir demokrasi ayıbıdır. Diliyorum en kısa zamanda yeniden döner.

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu: Gezi Parkı direnişinde gördük ki birkaç televizyon halkın özgürce haber alma hakkı için sınırlı olanaklarıyla yayın yaptı. Tüm Türkiye halkı şükran borçlu. Kapatma kararını ve verilen cezaları nefretle kınıyorum. Halk kendi medyasına sahip çıkacaktır. Hayat Televizyonu’nun bundan daha da güçlenerek çıkacağına inanıyorum. RTÜK bugüne kadar hep iktidarın bir kurulu gibi çalıştı. Bu karardan vazgeçmelerini istiyorum. Halkın haber alma hakkının önündeki engelleri yine halkın kendisi aşacaktır.

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı: Hayat Televizyonu kuruluşundan bu yana Türkiye’de demokrasi mücadelesinin en önemli seslerinden birisidir. Bugüne kadar TMMOB, kamuoyunu bilgilendirmek, bilinçlendirmek, ülke gerçeklerini ifade etmek, sorunları tespit edip çözüm önerilerini sunmak noktasında ne kadar faaliyette bulunduysa Hayat TV’ye sesimiz olarak yansımıştır. Kapatılmasına kesinlikle karşıyız.

Eğitim Sen Ankara Üniversiteler Şubesi (5 No’lu): Şube olarak Hayat TV’nin onurlu ve özgür yayıncılık mücadelesinin yanındayız ve tüm imkanlarımızla yanında olmayı sürdüreceğiz. Özgür basına ve basın özgürlüğüne yönelen tüm saldırılar gibi Hayat TV’ye yönelen bu alçaklığı da lanetliyoruz. Bugünden itibaren üyelerimizi girdiği tüm derslerde, katıldığı tüm toplantılarda Hayat TV’nin ve özgür basının onurlu duruşunu, iktidarın sansürünü, baskısını ve alçakça komplosunu dile getirmeye çağırıyoruz.

YASAKÇI ZİHNİYET SONA ERMELİ

Kemal Bülbül  (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı): Bu durumu sadece bir televizyon kanalına müdahale olarak algılamıyoruz. Gerek inançsal, gerek kültürel, gerek sınıfsal anlamda ötekileştirilenlerin, sömürülenlerin sesi oldu Hayat Televizyonu. PSAKD olarak bizim de kendimizi ifade edebildiğimiz kanallardan biri. Bizimle ilgili bu kadar abluka, sansür varken, bu kanala da müdahale edilmesi AKP’nin uzun zamandır sürdürdüğü politikanın bir sonucu. Yaşamın her alanında diktatöryal bir yaklaşım söz konusu. Bunun dünya siyaset literatüründeki tarifi faşizmdir. Bu tutumu kınıyoruz. Her platformda tepkimizi dile getireceğiz.

İdris Baluken (BDP Grup Başkan Vekili): Uzun süredir Türkiye’nin demokratikleşme eğilimini kaybettiği ve otoriterleşmeye doğru hızla sürüklendiği izlenimini paylaşmaktayız. Gerek barış süreci, gerek Gezi Parkı eylemleri, gerekse de Türkiye’de hızlı bir demokratikleşme ve özgürlüklerin genişletilmesi ihtiyacı belirmişken, AKP iktidarı Gezi Parkı direnişinde halkın sesi olan Hayat TV’yi kapatma kararı vermiştir. Bu durum kabul edilebilir bir durum değildir. Acilen toplumdan gelen basınç temelinde yasakçı zihniyet sonlandırılmalı, hükümet demokrasi ve özgürlük reformu açıklamalıdır.

BDP Van Milletvekili Özdal Üçer: Hayat TV, barışın, demokrasinin ve özgürlüğün sesidir. Muhalif kesimin önemli bir sesi olan Hayat TV’de gerçek bir hayat var. Hayat TV hayatın kendisidir.

‘VANLI DEPREMZEDENİN KANALI’

Vanlı depremzede Zafer Sidal: Deprem döneminde devletin vermediği desteği Hayat TV verdi. Hayat TV’yi kapatma kararı devletin halkın sesini kapatmaya çalışmasıdır.

Esnaf Şevket Çetin: Hayat TV ezilen tüm halkların sesidir. Roboskî’de olduğu gibi tüm medya susarken bir yandan olayla ilgili haber yaparken diğer yandan olayın aydınlanması için çaba sarfetmiştir. Gezi Parkı eylemlerinde de öyle olmuştur.

EĞİTİM SEN: HAYAT’A DOKUNMA

Eğitim Sen: Hayat Televizyonu kurulduğu günden bu yana işçi ve emekçilerin, barış ve demokrasi mücadelesinin yanında yer almış, iktidarın değil, emekçilerin sesi olmuştur. Hayat Televizyonu’na yönelik kapatma girişimini kınıyor, halkın haber alma hakkına saygı gösterilmesini talep ediyoruz.

DİSK: HAYAT KARANLIĞA HAPSEDİLEMEZ

DİSK Genel Başkanı Kani Beko: Hayat karanlığa hapsedilemez. Dayanışma duygularımızla Hayat TV’nin yanındayız, 6 yıldır özveriyle çalışan Hayat TV emekçilerine gösterdikleri çaba ve emeklerinden dolayı tüm DİSK ailesi adına teşekkür ediyoruz. Hayat karanlığa hapsedilemez.”

GAZETECİ ÖRGÜTLERİ: GERÇEKLERİ SUSTURAMAZSINIZ

Türkiye’de bulunan gazeteci örgütleri, Hayat TV’ye yönelik alınan kapatma kararına büyük tepki gösterdi.

Gazetemize konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, kararı kamuoyunun doğruları öğrenme, bilgilenme hakkına indirilmiş yeni bir darbe olarak niteledi.

AYNI ZİHNİYET İŞ BAŞINDA

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi de Türkiye’de basının hükümetin kontrolü altında olduğunu vurguladı. Yapılması gerekenin basın özgürlüğünün tahsisi için çalışma iken, tam tersine özgür, tarafsız yayıncılık yapmaya çalışan; halkın gerçeklerini öğrenmesi için yayın yapan basına saldırıldığını söyleyen İpekçi, “Yayın kuruluşlarının üzerine gidilmesi zihniyeti sürüyor. Başbakan halktan gelen tepkinin mesajını almak zorunda. Halk baskıdan bıktı, özgürlük talep ediyor. Kimse buna kalkışmasın, talebimiz bütün medya üzerinde baskının sona ermesi. Medya, devletten bağımsız olarak sadece meslek ilkelerine bağlı yayınlar yapmalı” dedi.

Çağdaş Gazeteciler Derneği de yaptığı açıklamayla kararı kınadı.

14 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; evrensel.net