Etkin Haber: Emekçiler bu yıl da Taksim’de

etha-20140410-1-mayis-00_displayEmekçiler, bu yıl da 1 Mayıs’ta Taksim’de. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Emek, barış, eşitlik, özgürlük için mücadeleye devam. 1 Mayıs’ta Taksim’deyiz” dedi.

İSTANBUL- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlayacaklarını açıkladı.

Emek ve meslek örgütlerinin genel başkanları, DİSK Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Emek, barış, eşitlik, özgürlük için mücadeleye devam. 1 Mayıs’ta Taksim’deyiz” diyerek konuşmasına başladı.

Beko, “Umarım geçen yıllarda olduğu gibi bir sıkıyönetim ilan edilmez, işçiler ve emekçiler de özgür iradeleriyle birlik, dayanışma, mücadele günlerini, ekonomik, demokratik, siyasi, sosyal taleplerini Taksim alanında yerine getirirler” dedi.

Beko, ardından ortak basın bildirisini okudu, “Özlemini duyduğumuz bu değerlerle inşa edilmiş bir ülkenin ve hatta bir dünyanın artık çok uzaklarda bir ütopya olmadığının bilinciyle Taksim çağrısı yapıyoruz” diye konuştu.

Beko şöyle konuştu: “Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, barışın, adaletin ve demokrasinin egemen olduğu bir ülkenin kurucu özneleri, geçtiğimiz 1 Mayıs’tan ve özellikle Haziran’dan beri sokaklarda, meydanlarda, işyerlerinde okullarda, yoksul mahallelerde ayağa kalkıp yüzlerini güneşe döndüler. Yüzümüzü ağartan bu ışık şimdi işçi sınıfının bilik, mücadele ve dayanışma gününün arifesinde bize yeniden Taksim yolunu işaret ediyor. Ne istediğimizi bilerek ve artık bu isteklerimizin hayal, ütopya olmadığının farkına vararak yürüyüşümüzü başlattık.”

Bu yürüyüşün amaçlarını açıklayan Beko, iş cinayetlerine, simit hesabıyla belirlenen asgari ücrete, taşeron ve esnek çalışmaya, güvencesizliğe, kölelik koşullarına dikkat çekti.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, şöyledevam etti: “Biz emeğinin karşılığını asgari ücretle yoksulluk sınırında alan, grev ve gerçek toplu sözleşme hakkı, örgütlenme ve siyaset yapma hakkı yok sayılan, mezarda emekliliğini sürgünlerde bekleyen kamu emekçileriyiz. En insani ve en temel haklarımızı savunduğumuzda terörist damgası yemek, tutuklanma değil, bu ülkenin onurlu insanları olarak insanca yaşamak istiyoruz. Biz, yasalarda örgütlenme hakkı, mahkemelerde şikayeti, devlet katında sözü yok sayılan milyonlarız, kendi kaderimizin bir avuç insanın dudaklarının arasında olmasını istemiyoruz.”

Polis şiddetine de dikkat çekerek artık susmak ve “kader” diyerek boyun eğmek istemediklerini dile getiren DİSK Genel Başkanı Beko, “Biz kırmızılı kadınız, şiddet mağdurlarıyız, namus diye öldürülenleriz, sermayeye ucuz işgücüyüz, kadını daha ucuza daha güvencesiz çalıştıracak istihdam paketleri istemiyoruz” dedi.

‘Biz o çocukların aileleriyiz’

Roboski, Berkin Elvan ve tüm katledilen Gezi direnişçilerine işaret eden Beko, “Biz o çocukların aileleriyiz, kan parası verip susturularak acımızla alay edilmesini ve seçim mitinglerinde yuhalatılmayı da istemiyoruz” dedi.

Rant düzenine dikkat çekerek, yaşadıkları mekan üzerinde söz hakkının olmadığı bir düzen istemediklerini söyleyen Beko, savaşa karşı çıktıklarını da dile getirdi.

Beko, “Biz bu ülkenin bütün ötekileriyiz, dinimiz, mezhebimiz, dilimiz, kültürümüz, cinsiyetimiz nedeniyle ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmek, yok sayılmak, ayrımcılığa maruz kalmak istemiyoruz” dedi.

Sanatçılar, bilim insanları, gazeteciler ve aydınlar üzerindeki baskılara da dikkat çeken Beko, sansürle, işsizlik tehdidiyle terbiye edilmeye çalışılmasını kabul etmediklerini ifade etti.

‘Biz başka bir dünya isteriz’

Beko, tüm Gezi direnişçilerinin isimlerini sayarak, “Biz başka bir dünya isteriz. Ve o dünyayı ancak ve ancak kenid ellerimizle kuracağımız biliriz. İste bu nedenle biz hepimiz başta Taksim 1 Mayıs alanı olmak üzere ülkenindört bir tarafında tüm mağdurlarla, yoksullarla dışlananlarla, işsizlerle, işçiler,e amu emekçilriyle, mimar ve mühendislerle, aydınlarla sanatçılarla, kadınlarla, gençlerle, emeklilerle, basın emekçileriyle, 1 Mayıs alanlarında olacağız. 1 Mayıs alanlarını milyonların adalet isteiğini kürsüleri haline dönüştüreceğiz ve taleplerimizle rengarenk bayraklarımızla, türkülerimizle, halaylarımızla tarihten gelen ve uluslararası hukukun onayladığı hakkımızı kullanarak Taksim 1 Mayıs Alanı’nda olacağız” diye konuştu.

Yasak için artık bahane yok

Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Beko, İstanbul Valisi ile görüşmeyi talep ettiklerini ancak henüz yanıt verilmediğini söyledi. “Taksim bizim için önemli” diyen Beko, DİSK’in Taksim ısrarının nedeninin ’77 1 Mayıs katliamı olduğunu söyledi. 1 Mayıs 1977 katliamında yaşamını yitirenleri anmak ve sorumluların yargılanması için Taksim’de olmak istediklerine işaret etti, adalet sağlanana kadar da 1 Mayıs’ta Taksim’de olmaya devam edeceklerini ifade etti.

Geçen yıl 1 Mayıs öncesi yaptıkları açıklamada inşaatın gerekçe gösterildiğini hatırlatan Beko, şöyle konuştu: “Bu yıl böyle bir inşaat da yok. Bana göre hem hükümetin hem İçişleri Bakanı’nın hem valinin hem de Başbakan’ın bu konuyla ilgili kesinlikle bir bahanesi yok. Taksim herkese açık, işçilere ve halka da açık olmasını istiyoruz. Devlet müdahale etmezse, hükümte talimat vermezse biz oraya çıkarız, daha önce olduğu gibi birlik dayanışma mücadele gününü yan yana omuz omuza. kardeşçesine kutlamasını biliriz. Bundan önceki deneyimlerimiz var. Yeter ki polis, devlet müdahale etmesin. Biz işçi arkadaşlarımızla emekten, demokrasiden, kardeşlikten, barıştan sendikal hak ve özgürlükten yana olan kardeşlerimizle yan yana nasıl bir 1 Mayıs olacağını gösterebilmek için en büyük fırsat.”

‘Başka yerde kutlamasının mantığını anlamıyorum’

Türk-İş’in 1 Mayıs’ı Kadıköy’de kutlayacağının hatırlatılması üzerine Beko, “Biz 1 Mayıs günü Taksim’de olacağız” yanıtını verdi. Beko, ısrarlı sorular üzerine şunları söyledi: “Burası kutsal bir yer. Bu kutsal yeri bırakıp başka bir yerde kutlama yapmanın mantığını maalesef anlamış değilim. Sonuç itibariyle burası bir alan. Yüz binlerce insanı alabilecek bir alan olduğu için onlara da yer var. Onlar da bizimle birlikte olabilirler. Ama neden oraya gidiyorsunuz diye sorgulama hakkımız yok.”

Türk-İş ile ayrışmanın nedeninin sorulması üzerine ise Beko, şunları ifade etti: “Sermaye, devlet ve siyasi partilerden bağımsız sendikalarız, devletten, hükümetten icazet almadan yolumuza devam eden sendikalarız, meslek örgütleriyiz. Oradaki işçi arkadaşlarımıza da çağrımızdır, gelsinler birlik beraberlik olalım diyorum.”

Greif işçilerine yönelik saldırıya da değinen Beko, yaklaşık 70 işçinin gözaltına alındığını, 15 kadar işçinin de şu anda fabrikanın çatısına çıkarak direnişi sürdürdüğünü söyledi. Beko, konuyu takip ettiklerini belirtti.

10 Nisan 2014
Haberin kaynağı için tıklayınız: etha.com.tr